Güzel yorumlarınız ve eleştirileriniz benim için çok önemli. Yorum yaparsanız çok mutlu olurum ❤
Şarkı; Jakuzi, Koca Bir Saçmalık
-
BİR HAFTA ÖNCE
Ekin Kaya'dan
Bazen uzaklaşmak daha çok yakınlaştırır. Unutma ki yakınlaşmakta uzaklaşmak olabilir. Zıtlıklar bazen hayat kanunu olabilir. Hatalar en doğru yanlışlar olabilir. Çocukluğumuzda öğrendiğimiz ilkelere o kadar çok bağlıydık ki bunun dışına çıkabilmek hapishaneden kaçmak kadar zordu. Bazense imkansız. Ama bu her zaman kötü değildi, çünkü o farkındalığı kazandıktan sonra yaşadığın her an cehennem gibi gelirdi. Bir şeyleri sorgulamaya başladığımız an yeni bir kimlik kazanırdık. İşte bu gerçek kimliğimiz olurdu. Aynı zamanda dışlandığımız kimlik.
Ufuk'un Anıl'a saldırmasının ardından bir saat geçmişti. Ufuk bunun üzerine hiçbirimize bir şey söylemeden müdürün odasından çıkıp okuldan ayrılmıştı. Anıl ise ortadan kaybolmuştu. Annemle muhatap olmak istemediğimden odasına girip Ufuk'a nasıl bir ceza verdiğini öğrenememiştim. Emir ve Ada Melodi'yi evine bırakırken ben, Efken ve Esila mekana geçmiştik. Tüm bu olanların dışında aklımdan çıkmayan Mina'ya derslere katılamayacağıma dair bir mesaj atmıştım. Aldığım cevap kuru bir tamam olmuştu.
Tuğçe, ona bir şeyler söylemişti ve ben buna engel olamamıştım. Zihninde bana ait bir acı çekmesini istemiyordum. Benim yüzümden kafasına bir şeyler takmasını, benim yüzümden iştahının kesilmesini istemiyordum. Mina bana sıkıntısını anlattıktan sonra günlerimi bunu araştırarak geçirmiştim. Yaygın anksiyete bozukluğu olarak adlandırılan bu durum kesinlikle baş edilebilecek öylesine bir hastalık değildi. Yaşarken cehennemi tatmak gibiydi bu. Gözlerindeki yorgunluğa şahit olmuştum, bedenindeki halsizliği gözlerimle görmüştüm. Yürürken zorlanıyordu. Bazen derslerde daldığını da görüyordum. Zihninin içinde kayboluyordu, kaybolduğu o yerin sonu yoktu. Beni korkutan da buydu.
Her anını korku ve stres içinde geçirmesi canımı sıkıyordu.
Şimdi ise Tuğçe yüzünden muhtemelen aklında binlerce düşünce oluşmuştu benim hakkımda. Kantinde bana baktığı o an gözlerimin önünden gitmiyordu. Gördüğüm o şey hayal kırıklığı mıydı? Gözlerine tekrar bakmak zorundaydım ama o an Ufuk aniden Anıl'a saldırdığında o gözleri bir daha görememiştim. İçimdeki sıkıntıyla birlikte derin bir nefes aldığımda Esila'nın sözlerine dikkat kesildim.
"Ufuk'un böyle öğrenmemesi gerekiyordu." Dedi gergin bir sesle. "Ya okuldan atıldıysa Ekin?" Bakışları bana kaydığında Efken, "Sanmıyorum," dedi. "En fazla uzaklaştırma almıştır." Sessiz kalırken bundan emin olmadığımı her ikisine de belli ettim. "Ben iyi hissetmiyorum," Esila ayağa kalkarak bir ileri bir geri yürümeye başladı. "Kalbim yerinden çıkacak sanki," Onun Anıl'ı da deli gibi merak ettiğini biliyordum. Anıl, Melodi, Ufuk... Hepsi üst üste gelmişti. "Gel otur şöyle," dedim kolundan tutup koltuklara ilerleterek, "Birazdan annemi arayıp Ufuk'a ne olduğunu öğreneceğim tamam mı? Melodi'de biraz kendini toparlamıştı, eve gidince daha çok dinlenir. İyi olur."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKINTISIZLAR
Ficção Adolescente"En çok düşündüğüm ve düşünmeyi unuttuğum o noktadasın." - Mina Tuna anksiyetesi olan lise son sınıf öğrencisidir. Hayat onun için yeterince zorlayıcıyken ailesinin işi sebebiyle geldiği bu yeni şehirde, yeni okulunda tanıştığı insanlar sayesinde ha...