Bölüm 2

2.9K 117 12
                                    

Kısa sürede yeni okuluma gelmiştim. Aslında fazla gizli birşey yoktu. Ormanların arasında kocaman taş yapıdaki bir bina idi. Bahçesi çok büyüktü. Yan tarafında koşu alanı vardı. Baya güzel bir okul.

Valizimi arabanın bagajından çıkartıp okulun girişine doğru yürüdüm. Kendimi şuan XMEN'de gibi hissediyorum :)

Bahçeye girdim. Etrafa hafif göz gezdirdim. Çok denilmeyecek kadar öğrenci vardı. Birkaç kişinin bakışları beni bulmuştu. Anında aralarına fısıldaşmaya başlamışlardı. Yaptıklarına göz devirip yoluma devam ettim. İçeri girdiğimde gözlerim kamaştı. Oğlum cenette miyim? Burası çok güzel be! Yanımda ki kız sesiyle dikkatim dağıldı. "Merhaba sen yenisin galiba?" dedi siyah gözlü, siyah saçlı uzun boylu kız. Sanırım burada kalıcı olmak için sıcakkanlı davranmam gerek. "Evet yeniyim. Marry ben" dedim elimi selamlaşmak için uzatarak. Kız ismimi söylememle sertçe yutkunup siyah gözlerini kocaman açtı. Bende elimi sıkmamasına bozulmuştum. Elimi indirdim. Ama kız hala bana gözünü kırpmadan bakıyordu. "Sen iyi misin?" diye sordum. Kız kekeleyerek "S-sen o-osun!" dedi sesini alçak çıkartarak. Tek kaşımı kaldırıp "Kimmişim ben?" diye sordum.

"Sen tek melezsin..." dedi şaşkınlığını koruyarak. Yanımızdan geçen yaşlı adam kızın sesiyle olduğu yerde durdu. Bana dönerek "Sen Marry olmalısın?" diye sordu. Başımı hafifçe salladım.

"Benimle gel." dedi bende peşinden valizimle birlikte gittim. Arkamı döndüğümde kızın birkaç arkadaşı yanına gelmiş, kızı sallıyordu. Ama kız hala benim olduğum yere bakıyordu.

Uzun merdivenlerden çıkıp, büyük bir odaya girdik. Anında uzun masada oturan yaşlı insanlar bakışlarını bana çevirdi. Beraber geldiğim yaşlı adam derin nefes alarak "Evet, tek melezimiz..." dedi beni elleriyle takdim ederek. Oha be bu kadar tanınıyor muydum? Bu arada melez-imiz?

Kimin meleziyim lan ben?!

Bakışlarımı masada oturan kişilere kaydırdım. Hepsi beni şaşkın bakışları ile süzüyordu. İçlerinde birisi "Tıpkı annesi gibi..."

Başka biri "Çok güzel bir melez..."

Diğer bir kişi "Olması gerektiği gibi..."

Bütün bu söylenenlere anlamaz bakışlarımı atıyordum. Annem, annemi tanıyorlardı! Annemi bana benzeten adama baktım. "Annemi tanıyor musunuz?" diye sordum nazikçe. Adam hafifçe kıkırdadı. "Tanımazmıyım..." dedi alay ederk.

"Sanrım buraya tam olarak neden geldiğini bilmiyorsun?" diye sordu birlikte geldiğim yaşlı adam.

"Hayır. Bilmiyorum." dedim net bir şekilde. Bana oturmamı işaret etti. Bende oturdum.

"Hazır mısın gerçeklere?" diye sordu yaşlı adam.

Kararlılıkla "Hazırım." dedim.

Gerçekleri öğrenme vakti...


Yorum ve Oy...

❃Tek MelezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin