Sinirimi atmaktan zarar gelmezdi herhalde...
-MARCUS-
Şuan dışarada okulun yarısını yakan Marry'i dışardan izlemeye çalışıyoruz. Neden dışarıdan? Çünkü içeriden olursa hanımefendi bizi küle çevirecek!
Odada neden öyle konuştum? Çünkü beni çok sinirlendirdi. Ona eskide kaldı diyorum ama beni dinlemiyor! Seni seviyorum diyorum anlamıyor!
Okulun neredeyse hepsi boşaltılmıştı. Zayn hoca yanıma koşarak gelerek "Neler oluyor çocuklar?!" dedi
Brandon "Marry birazcık kıskançlık krizi geçiriyor." dedi. Jack kaşlarını kaldırarak "Birazcık?" dedi
"Marry şunu hemen kesmesi gerekiyor yoksa kalacak bir okulumuz olmayacak!" dedi Zayn hoca
"Üzgünüm hocam ama onu sakinleştirecek tek kişi Marcus ama o tam tersi Marry'i sinirlendirmeyi tercih etti" dedi Brandon. "Marcus! Hemen git onunla konuş ve şuna son ver!" dedi Jessica. "Yapamam..." dedim.
Çünkü bende hala sinirliydim Marry'e.
"Marcus lütfen! Bu gidişle okul diye birşey kalmayacak!" dedi Zayn hoca.
Okuldan yükselen güçlü tiz bir çığlıkla bakışlarımı hemen okula çevirdim. Marry hala içerdeydi. Kahretsin!
Ona ne kadar sinirli olsamda hala onun için endişeleniyordum.
Kalbimi dinleyip hemen okulun girişine doğru koştum. Alevlerin içne girerek merdivenlerden yukarıya doğru çıktım. Bekle beni aşkım...
Odaya girince herşeyin kül olduğunu gördüm. Marry ise, geçen gün olan halinden daha kötüydü. Bu sefer ağlamıyor, gülüyordu. Ateş onu yavaş yavaş ele geçiriyordu.
Beni kapıda görünce gülümsemesi soldu. "Ne işin var burada?" diye sordu.
"Seni almaya geldim..." dedim
"Marcus, git..." dedi
"Hayır seni almadan gitmeyeceğim!" dedim
"Gideceksin!" dedi
"Neden?!" dedim
"Sana zarar vermek istemiyorum..." dedi
"Ama ben, bana zarar vermeni istiyorum..." dedim
"Sen delisin..." dedi
"Ben senin delinim..." dedim
"Yanacaksın Marcus git!" dedi
"Eğer öleceksem, beni sen öldür..." dedim
"Yapamam..." dedi
"Neden?" dedim
"Çünkü sana dokunamayacak kadar çok seviyorum. Seni ilk gördüğümde alıp kendime saklamak istiyorum. Asla seni paylaşmak istemiyorum. Birisinin sana dokunma ihtimali beni deli ediyor. Biri seni benden alacak diye ödüm kopuyor!" dedi ağlayarak
Yanına biraz daha ilerleyerek "Kimse beni senden alamaz." dedim
Alevleri yavaş yavaş diniyordu. Fırsat bilerek ona daha çok yaklaştım. İki elimi yanağına koydum. Alnımı alnına bastırdım ve "Ben sana aşığım..." dedim.
"Özür dilerim.." dedi
"Sorun değil aşkım. Hadi gel çıkalım buradan." dedim ve ellerinden tuttum. Tam kapıdan çıkacakken, Marry elimi çekiştirerek beni durdurdu. Yüzümü ona döndüğümde bana değişik baktığını gördüm. Kaşlarımı çatarak "Noldu?" diye sordum.
Ben ne olduğunu anlamadan Marry dudaklarıma yapıştı. Ben şaşkınlıktan öylece dururken, Marry beni çok sert öpüyordu. Alt dudağımı ıstırdığında ağzında inledim. Ağzımı açar açmaz dilini ağzıma soktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
❃Tek Melez
Fantasía-TAMAMLANDI- !+18 kısımlar vardır. Rahatsız olanlar okumsın! !Fazla küfür kullanılmıştır! #fantastik Farklı bir diyarda sadece tek özel bir melez... Ondan intikam almak isteyen daha sonra tek meleze deliler gibi aşık olan özel bir safkan... Annesi...