Bölüm 12

1.8K 90 51
                                    

"Beni bırakıp gitmenden..." kapalı gözlerimdeki yaşlar yanaklarımdan süzülüyordu.

-MARCUS-

Marry'nin aklımdan dediği şeyle sertçe yutkundum. Acaba hissediyor olabilirmiydi? O bir melez ve böyle bir yetenek var ve bu yeteneği Marry de bulunması? Ah tanrım delireceğim!

Hızlı adımlarla Zayn hocanın yanına gittim. "Hocam durması gerekiyor yoksa kendisine zarar verecek!" dedim. Hoca kafasını sallayarak "Hayır, olmaz. Onu ben durdurursam daha çok zarar gelecek. Kendisi yapması gerek!" dedi.

Kızım napıyorsun kendine ya!? Bakışlarımı ona çevirerek "Marry, lütfen kafanı kaldır güzelim bana bak, Marry?" dedim neden olduğunu bilmediğim endişe ile. "Hayır Marcus yapamıyorum... Beni bırakacaksın! Gördüm!" dedi bağırarak ama aklımdan söylememişti. Güçleri devre dışı kalıyordu. Siktir!

Zayn hoca anlamayan bakışalarını bana çevirdi. "Siz birlikte misiniz?" diye sordu. "Evet sadece 3 gündür." dedim. Ve devam ettim "Lütfen yardım edin ona!" dedim.

Sonra kulaklarımda tiz bir çığlık yankılandı. Marry kafasını gökyüzünü kaldırmış ve çığlık atmıştı. Canı çok yanıyor olmalı. Yanağımda ki ıslaklık beni kendime getirdi. Ben onun için ağlıyordum...

Birkez daha çığlak attı. Bu çığlığı ile vücudu alev almıştı. Şuan o kadar ateşli ki...

Kafasını gökyüzünden aşağı yavaşça indirdi. Gözleri... kıpkırmızıydı.

Sabah ki ördüğü bol örgü çözülmüştü. Alevler ile yanında uçuşuyordu. Sarı saçları kıpkırmızı olmuştu. Aklından konuşmaya devam ederek "Marry, lütfen kes şunu!" dedim bağırarak.

"Asıl sen kes! Beni bırakıyordun ama neden?! Gördüm, lanet olası gördüm! Beni orada tek başıma bırakıyordun! Neden?! Sadece asla hatırlanmayacak bir geçmiş için!" dedi. Ama hala aklımdan konuşmuyordu. Çok endişeleniyordum. Evet, yeni gücün hayırlı olsun melezim...

Geleceği görebiliyorsun...

"Neyden bahsediyor, Marcus?" dedi Zayn hoca yanıma gelerek.

Gözlerimden yaşlar süzülerek "Geleceği görüyor..." dedim.

"Ne?!" dedi anında Zayn hoca.

Marry'e bakmaya devam ediyordum. Her seferinde alevleri harlanıyordu. "Neden?!" diye bağırmaya başladı.

"Marry, lütfen konuşalım!" dedim bende artık dışımdan bağırmaya devam ederek.

"Hayır! Sen beni sevmiyorsun! S-sen bir intikam için benimle birliktesin!" dedi sonlara doğru sesini alçaltarak.

Etrafında ki alevleri hiçe sayarak yaklaştım yanına. Her yaklaştığımda alevleri diniyordu. Bana zarar vermemek için. Önünde durduğumda aramızda çok az bir mesafe vardı ama ben yanan tenimi hissetmemeye çalıştım.

Ateşi dinsede hala yanıyordu. Gözleri hala kırmızıydı. Fısıltıyla "Mavi gözlerini istiyorum..." dedim.

"Sen beni istemiyorsun..." dedi

"Yanılıyorsun, ben seni deli gibi istiyorum..." dedim

"Sen beni kullanıp, bir hiçmişim gibi atmak istiyorsun..." dedi

"Ben seni sevmek istiyorum..." dedim

"Sen benden intikam almak istiyorsun..." dedi

"Senden özür dilemek istiyorum..." dedim

"Seni affetmek istemiyorum..." dedi

"Seni öpmek istiyorum..." dedim

"Bende istiyorum..." demesi ile dudaklarına yapıştım ne kadar yanacağımı bilsemde...

❃Tek MelezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin