(+18)
"Gel buraya dedim!" diye bağırdı annem, ben de kapımı 'güm' diye ses çıkararak kapattım.
"Allah'ın cezası! Buraya gel demedim mi ben sana?! Bir de kapıyı kapatıyor yüzüme! Saygısız edepsiz kız!"
Sinirden ellerim titriyordu, öyle ki, ne oturabiliyor ne de sabit durabiliyordum. Devamlı volta atıyordum odamda. Evlilik! Hem de tanımadığım etmediğim ve her şeyden de önemlisi 'Sevmediğim' bir adamla evlenecektim!
Delirmişti herkes! Buna onay veren herkes aklını kaçırmıştı!
"Ben evlenmeyeceğim o adamla!" diye bağırdım kapımı açıp içeri dalan anneme,
"Evleneceksin! Adamla evleneceksin! O adamla evleneceksin!"
"İstersen kafiyeli hale getirip söyle, yine de evlenmeyeceğim anne!"
Annem leğen kemiklerine koydu yumruklarını, "Cadaloz diye adın çıktı mahallede! Kimse istemiyor seni! Hala niye inat ediyorsun be kızım!"
"İsteyen cadaloz desin, isteyen cadı desin! Umurumda değil! Ben sırf evlenmiş olmak için evlenmeyeceğim!"
"Evlenmiş olmak için değil, çocuk doğurabilmek için evleneceksin benim salak kızım!"
"Anne!"
"Yirmi dokuz yaşındasın! Evlenmezsen geç kalacaksın! Çocuğun olsun istiyorsun sen de! Deliriyorsun bunun için! Niye çırpınıyorsun ki? Talibin çıkmışken evlen işte!"
Kıvrandım yerimde, "İstemiyorum."
"Bak yıllardır tutturmuşsun bi 'Bekarlık sultanlık' lafını ağzına sakız etmişsin, bir türlü ikna olmuyorsun! Ama artık yaşın geçiyor, evlenmek zorundasın!"
"Hiçbir şey yapmak zorunda değilim!" biraz daha volta attım, "Aklım almıyor anne! O insanları direkt reddetmen gerekirdi, bana sormana bile gerek yoktu!Tanımadığım etmediğim adamla evlenmeyeceğimi biliyor olmalıydın sen!"
"O da seni tanımıyor ama kabul etmiş, sen de he dersen, olacak işte bu iş."
"He demeyeceğim, olmayacak bu iş!"
"Olacak!"
"Olmayacak!"
"Bana bak Duygu, aptallığın yüzünden yalnız kalmayacaksın, duydun mu beni?" tuttu kolumu ve kısık bir sesle devam etti, "Sen o şerefsiz yüzünden kuruyup gitmeyeceksin!"
Kimden bahsettiğini bilmek canımı daha çok yaktı, "Kimse yüzünden değil!" diye yalan söyledim, "Ben evlenmek istemiyorum! Hiç kimseyle!"
"O seni sevmiyor diye sen niye dünyadan nefret ediyorsun be kızım?!"
Çırpınıp kurtardım kolumu, "Sus artık anne! Sus!.. Daha fazla saçmalama! Ben-" nefes nefese kalmıştım, yüreğim yine sıkışmıştı, nefes alamıyordum, boğazım daralıyordu, ciğerlerim şişmiyor, sıkıştıkça beni nefessiz bırakıyordu, astım için kullandığım spreyi kapan annem elime tutuşturdu ve hızla iki doz aldım. Bir dakika geçtiğinde nefesim açılmış, derin derin soluyordum.
Ama hep olduğu gibi yığılıp kalmıştım oturduğum yere, annem saçlarımı okşadı ama yüreğim o eski acıyla sızım sızım sızlıyordu yine. Annemin kötü bir niyeti yoktu ama bana o acı dolu günleri hatırlatmış, hala kanayan yaramı kaşımıştı. Şu an kan kaybediyordum ve biliyordum ki daha da kötü olacaktım.
Bir süre izin verdi bana, hiç konuşmadan sakinleşmemi bekledi. Sonunda saçlarımı okşarken, "İyi misin güzel kızım?" dedi
"İyiyim." Başımı geri çektim, "Biraz dinleneyim ben anne."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEK
RomanceTek Bölümlük Hikayeler. 'İÇİNDEKİLER' bölümünden hikayelerin tanıtımlarına bakabilirsiniz. İyi okumalar. Hoşgeldiniz❤❤