TEK

♾️Seninle Daima♾️

(Bu kitabın ismi de Beyaz Dizi kitap isimleri gibi oldu😆 😅 😂)

Hikaye içerisinde paylaştığım türküleri dinlemenizi öneririm canlar. Çok severek ve hissederek ekledim onları da... 

😉Kıps(+18)Kıps😉

Bara girdi. 

Ve onu gördü.

Elinde tepsiyle bi masaya doğru yürüyordu. İçkileri dökmemek için çabalar gibi değildi, öyle umursamazdı ki, içkiler herhangi birinin kafasına dökülse de, arkasına bile bakmazdı sanki.

İncecik bi beli vardı ama kalçası çok dolgundu. Ona bakan biri orantısız diyebilirdi ama Faruk, bu bedene asla orantısız demezdi. O uzun bacaklar, dolgun kalça, ince bel, gereğinden büyük göğüsler ve kıvırcık, lüle lüle saçlarıyla çevrelenmiş yuvarlak bir yüz. 

Bu kız resmen fantezilerinin baş kahramanıydı. 

Kız ilerlerken onun bakışlarını hissetmiş gibi birden ona baktı ve Faruk kasıldı. O gözler, adamı baştan çıkarmıştı. Kot pantolonun verdiği acıyla homurdanırken kızın hafifçe ama inanılmaz seksi bi şekilde gülümsemesi, Faruk için tüm bardağı taşırdı.

Arkadaşlarının yanına gitmeden durdu ve içkileri bırakıp yerine dönen kızı takip etmeye başladı. Kız içkilerin olduğu yere değil, tuvaletlerin olduğu tarafa gidiyordu. Onunla birlikte ilerledi ve kız, tuvaletin yanındaki kapıdan dışarı çıktı. 

Karanlık bi ara sokağa çıktıklarında Faruk serin havayı iliklerine kadar hissetti. Ankara sokaklarında, ayaz vardı ve kışın geldiği belli oluyordu. Genç adam kızın biraz daha ilerleyip en karanlık köşede durduğunu gördü, kız ona döndüğünde, o da onun dibine kadar girmişti. Bir an baktılar birbirlerine. İkisinin de dudaklarının arasından çıkan hava buharlıydı. 

"Adın ne?" dedi Faruk, elleri şimdiden karıncalanıyordu.

"İsme gerek yok." uzandı adama, omuzlarını tutarken, "Bu sadece kısa süreli bi alışveriş. İşimiz bittikten sonra arkadaş olmayacağız. Konuşmamıza gerek yok." dedi. Faruk bu mantığı beğense de, içinden bir şeyler bu güzelliğin bir adı olduğunu ve onu öğrenmesi gerektiğini hissediyordu.

Faruk'u öptüğünde aralarında biriken tüm ateş patlak verdi. Genç adam da onu kalçasından tutup kaldırırken kontrolü ele almıştı, dudakların verdiği savaş, iki bedeni de kor hale getirmişti. Genç kadın da Faruk gibi ellerini sıkıca sarmış, karşısındaki bedenden her şeyi almak ister gibi öpüyordu.

Faruk dilini dudaklarının arasından soktuğunda, diller de buluştu. Genç adamın kocaman elleri gözünü alamadığı o kalçasını sıkarken, kızdan gelen kısık bi inleme, aklını aldı. Erkekliği taş gibiydi artık, bir şekilde rahatlamalıydı.

"Eteğin altında..." dedi kadın, nefes nefeseydi, "Hiçbir şey yok."

Afallayan Faruk bir anlık baktı ona, sonraki adımda ise, onu hayatında kimseyi öpmediği bi ateşle öpüyordu. Ellerinden biri de pantolonunun önünü açmaya odaklanmıştı. Yaşadığı en hızlı sevişme bu olacaktı ama umurunda bile değildi, tek derdi bir an önce bu acıtan arzudan kurtulmaktı. Sert ve kalın erkekliğini eline alınca bir kez dibinden ucuna kadar okşadı, yaşadığı kavurucu zevkle nefesi kesilen Faruk, bir an sonra ıslanmış ucunu kadının çıplak kadınlığına yaslamıştı. Bu noktada olaya kadının eli girdi ve adamı doğru noktaya yönlendirdi. 

"Burası." dedi ve genç adam da onun gibi inlerken ikisi aynı anda kendini öne doğru savurdu. Böylece hızlı bi giriş gerçekleşti. Genç kadın doluluğun verdiği zevkle, erkek ise sıkıştırıldığı sıcak, ıslak yerin verdiği hisle gözlerini kapadılar. Üç nefes kadar bekleyip kendilerini bu duruma alıştırdılar. Faruk bu hissin bitmesini hiçbir zaman istemeyeceğini biliyordu. Bunun böyle hissettirdiği hiç olmamıştı... böyle ağır, böyle dağlayan bir zevk hiç yaşamamıştı. Üstelik daha sadece içine girmişti.