Yemin Töreni

11.3K 606 111
                                    

Buda sarılmalı bölüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Buda sarılmalı bölüm. Yepuu!

" Bak oğlum. Bu Neva."

Kulağına  müstakbel gelinim demeyi de ihmal etmedi.

Annesinin söylediklerini duyunca kaşlarını biraz daha çattı. Kafasını yavaş yavaş bana çevirmeye başladı. O an dünya ağır çekimde gibi hissettim.

Hadi be adam! Bakacaksan bak artık.

Nihayet bana baktığında duyduklarını sindirmeye çalışır gibi hiç konuşmadı. Sonra yavaşça dudaklarından ismim döküldü.

"Neva! Sen. Sensin. Sen buradasın."

Aramızdaki birkaç adımlık mesafeyi hızla kapatıp yüzüme daha da yakından baktı.

Hayır. Hayır böyle bakmasana askerim. Kalbime indireceksin şimdi.

" Anne bu kız gerçek mi? Beni bir çimdiklesene"

Selma ablayla bakışlarımız buluşunca munzurca bir gülüş atıp yapma demeye kalmadan Şafağın koluna asıldı.

" Ahhh. Anne ne yapıyorsun ya. Çimdikle dedim kolumu kopar demedim."

" Sus bakayım sen. Kız gerçek işte. Görmüyor musun."

Bu böyle olmayacaktı. Bu gidişle sabaha kadar birbirimize bakardık. Birinin duruma el atması gerek.

" Baştan başlayalım o zaman. Ben Neva. Senin deyişinle bacın. Memnun oldum. "

Selma abla şok olmuş gibi yüzüme baktı.

" Kızım sen neler diyorsun öyle. Bacın falan. Allah korusun. Senden iyi gelin bulamam ben."

" Beni biliyorsun zaten. Memnun oldum."

Havada kalmış elimi umursamadan sarıldı.

Ama, ama bu kadarı da fazla. Bu kadar heyecanı kalbim kaldırmaz. Sonra genç yaşta kalp krizi diye üçüncü sayfa haberi olurum.

Hazır o güzel kokusu burnumun dibine kadar gelmişken bol bol içime çektim. Kokusunu bile özlemiştim ben bu adamın.

Sarılmayı bırakınca yüzüm düştü. Az geldi bu bana. Biraz daha sarılalım diyemedim.

" Annem biraz gelin hastasıdır. Sen kusuruna bakma."

" A-ah bak sen şu densize. Gelin hastasıymış. Senin bulduğun gelinleri de gördük Şafak bey. Neydi o sonuncusunun ismi? Hah Burcu değil mi? Kızın adı bile sevimsiz."

Konu Burcu denen kıza gelince ortamda daha fazla bir gerilim oluşmuştu. En önemlisi de o kızın adı geçince Şafağın yüzü gülmemiş sadece göz devirmişti.

" Anne! Bu konuyu burada konuşmasak mı acaba? "

O sırada törenin başlayacağı duyuruldu. Ve Selma abla da bu fırsattan istifade edip bizi yalnız bıraktı.

" Sen bana oyun mu oynadın?"

" Ohoo. Daha yeni mi anladın?"

" O da yetmez gibi annemle işbirliği yapmışsınız. Siz ne ara böyle sıkı fıkı oldunuz."

Kafasına elimi koyup konuştum.

" Senin buna aklın ermez askerim. Damat olunca anlarsın."

Sonra arkamda şaşkın şaşkın bakan bir Şafak bırakıp Selma ablanın benim için tuttuğu yere doğru ilerledim.

Az değilsin Neva. Demek ki tek evlilik hastası Selma abla değilmiş.

On dakika içinde heryer suspus oldu. Ve herkes yerini aldı. İki saat sürmüştü. İki saat sonunda yine onun yanında olacaktım. Onunla konuşacaktım.

Kalabalık içinden yine onu bulup yanına giderken orta yerde durakaldım. Gidemedim. Oradaydı ama gidemedim. Bir sürü kişi omzuma çarparak yanımdan geçti. Buna bile tepki veremedim. Selma abla koluma girdi. Onun desteğiyle küçük adımlarla yanına gidebildik. Ben konuşmaya cesaret edemeyecince Selma abla söze girdi.

" Burcu? Ne işin var burada senin? Bi rahat bırak oğlumu da nefes alsın. Ahtapot gibi sarılmışsın çocuğuma."

" Selma anne." Bu seferde Şafağı bırakıp annesine sarıldığında sinir katsayımın yükselmeye başladığını hissettim. Ne işi vardı bu kızın burada. Benim en mutlu günüm olacakken en kötü günüm mü olacaktı şimdi bu?

Şaşkınlığını gizleyemeyen Şafak, Burcudan kurtulmaya çalışan Selma abla. Bu görüntüyü arkamda bırakıp hızla kalabalığa karıştım. Daha fazla kalmazdım burada. Ne için gelmiştim ki zaten? Bu kızın buraya gelip günümü mahvetmesini izlemek için mi tepmiştim bunca yolu. Benim adımı seslenen Şafağın sesi bile durduramadı beni. Duramadım. Sadece oradan gitmek istedim. Yerin binlerce kat dibine gömülmek istedim.

Elimi salladığım bir kaç taksi durmasa da en sonunda önümde duran taksiye hızla kendimi attım. Ve zor tuttuğum gözyaşlarım benden izinsiz boşanırcasına kucağıma döküldü.

ŞAFAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin