Askerim : Dün oradan neden kaçtığını biliyorum.
Askerim : Dün akşam çok düşündüm. Yazayım mı acaba diye ama sonra biraz yalnız kalmak isteyeceğini düşündüm.
Askerim : Lütfen bana inan. Onu oraya ben çağırmadım.
Askerim : Aslında neden geldiğini tahmin edebiliyorum ama neyse.
Askerim : Hem sana söyledim. Gelmesi için bir sebep yoktu. Çünkü o artık benim bir şeyim olmuyor. Gerçekten onunla aramdaki bağı yok etmek için elimden geleni yapmaya çalışıyorum.
Askerim : Ama sen kaçıp giderek bana hiç yardımcı olmuyorsun.
Askerim : Belki gitmeseydin, Burcuyla yüzleşseydin böyle olmazdı. Artık benim hayatında olmayacağımı anlar bizi rahat bırakırdı.
Askerim : Gittiğin için seni suçlamıyorum. O an nasıl bir acı hissettiğini anlayabiliyorum. Ama yine de keşke gitmeseydin.
Bilinmeyen Numara : Şimdi sana tek bir soru soracağım. Bana dürüstçe cevap vermeni istiyorum.
Askerim : Hazırım. Sor istediğini.
Bilinmeyen Numara : Burcuyu hala seviyor musun?
Askerim : Seviyorum.
Askerim : Aklında ne varsa hemen karar verme. Seviyorum hala ama eskisi gibi değil. Eskisi gibi büyük bir sevgi besleniyorum ona karşı. Onun ismi geçtiğinde her zaman sevinirdim, heyecanlandırdım. Ama dün hiç bir şey hissetmedim. Hiç tepki vermedim annem onun hakkında konuşurken. Eskisi gibi sevseydim onu annemin öyle konuşmasına izin verir miydim sence?
Bilinmeyen Numara : Vermezdin.
Askerim : Başka bir sorun kadı mı?
Bilinmeyen Numara : Benimle hala konuşmak istediğine emin misin?
Askerim : Eminim. Söylediğin her şey öyle iyi geliyor ki. Ben senin sayende başaracağım. Büyük bir yol katetmişken beni yarı yolda bırakma. Lütfen.
Bilinmeyen Numara : Peki. Baştan anlaşalım. Bir daha senin yanında görürsem onu bunun geri dönüşü olmaz. Toparlanamam bir daha.
Askerim : Bu bir tehdit mi bacım?
Bilinmeyen Numara : Küçük bir uyarı askerim.