66. Gün

7.6K 370 42
                                    

Nevam : Ben çok kötü bir şey yaptım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Nevam : Ben çok kötü bir şey yaptım.

Nevam : Senin eski sevgilin olacak o kızın saçını başını yoldum.

Nevam : Tesadüfe bakar mısın?

Nevam : Babamın evleneceği kadının yeğeni senin eski sevgilin.

Nevam : AA! Ne kadar şaşırtıcı.

Nevam : O düğüne olay çıkartmak için gitmedim aslında. Burcu denen o kız sabrımın sınırlarını zorladı.

Nevam : Oh rahatladım ama. Ellerime sağlık.

Dünkü karmaşanın uyuşukluğu hala kafamdan çıkmıyordu. Sabahtan beri üç bardak kahve bile ayıltamamıştı beni. Olanları anneme anlatmadım. Merak da etmiyordu zaten. Babam hala eve gelmediğine ya da aramadığına göre daha karısını sakinleştirememişti galiba. Annemde eve döndüğümde odasına çekilmiş ve bir daha çıkmamıştı. En iyisi bir kaç gün üzerine gitmemekti.

Öğlene doğru telefonum çaldı. Kimin olduğunu tahmin ettiğim için acele etmedim. Biraz bekleyip öyle açtım.

- Efendim baba?

- Evde misin?

- Evet.

Başka bir şey demeden telefonu yüzüme kapattı. Birazdan buraya gelecek ve dünkü yaptığım gibi olay çıkaracaktı. Haklıydı ama annemin onu görmesini istemiyordum.

Babamı geri arayıp onunla bir kafede buluşmayı teklif ettim. Zar zorda olsa kabul etti. Anneme haber vermeden evden çıktım. Bu sıralar aklında olmayacaktım zaten. Umarım yeniden o ilaçları içmek istemezdi.

Bu görüşmenin kötü olacağını hissediyordum.

Allahım sen eve sağ salim varmayı nasip et. Amin.

Sen o haltları yemeden önce düşünecektin Neva Hanım.

Aman iç sesim ya. Hiç yardımcı olmuyorsun.

Kafede yanındaki Çağlayla oturan babamlara doğru yöneldim. İkiside gözlerinden ateş fışkıracak şekilde bana bakıyorlardı. Karşılarına geçip oturdum. Ortamı yumuşatmak amacıyla konuşmaya başladım.

- Merhaba.

Çağla masanın üzerine bir kağıt çıkardı ve önüme sürdü.

- Bu yaptığın hasarın ekstresi. 1 ay içinde ödemeni tavsiye ederim.

Babam kağıdı önümden aldı.

- Bir kısmını ben ödeyeceğim. Buraya bunu konuşmak için gelmedik.

- Ne konuşacağız o zaman?

Çağla araya girdi.

- Hadi bu parayı ödedi diyelim. Benim yeğenime verdiği manevi hasar ne olacak Semih?

Dudaklarını titretip kendini ağlamaya zorladı.

Ah. Timsah gözyaşları. Babam gözümün önünde Çağlaya sarılıp teselli verdi.

- Tamam Çağla. Halledeceğiz. İyileşecek Burcu.

- İyileşecek mi? Nesi var ki?

- Yeğenimi hastanelik ettin seni aptal,diye kafenin ortasında bağırdı.

- Babamın karısı olman bana bağırma hakkı vermez sana. Senin yeğeninde sabrımı zorlamasaydı. Ben babamı görmek için gelmiştim düğüne.

Babam bir kavga daha çıkacağından korkmuş olmalı ki araya girdi.

- Yeter. İkinizde sakin olun. Özellikle sen Çağla. Buraya gelmemeni söylemiştim.

- Neyse baba, konuşmak istediğin konu ne?

- Burcunun düğünde bahsettiği Şafak? Kim o?

- Kimse?

- Nasıl kimse? Bak Neva. Bana doğruyu söyle. Sen eskiden bana her şeyini anlatırdın.

- Seninde dediğin gibi baba. Eskiden ve yanında tanımadığım biri yokken.

Babam karısını bir bahaneyle eve gönderdiğinde beni yeniden konuşturmaya çalıştı.

- Şimdi yalnızız. Sanırım artık anlatabilirsin şu Şafağı.

Şafaktan bahsetmek hiç hoşuma gitmemişti. Ama elinde sonunda anlatacaktım zaten.

- Şafa benim sevdiğim kişi.

- O seni seviyor mu peki?

- Bilmiyorum ama benim onu sevdiğimi biliyor. Bazen konuşuyoruz. Benim ondan istediğim şey beni sevmesi değil zaten baba. Ben sadece bir yerlerde onu seven birinin olduğunu bilmesini istedim.

- Yemin töreninden falan bahsetmişti. Asker mi?

- Evet. Ağrıda uzman çavuşluk yapıyor. Ve görevinde ilk yılı.

- Zor değil mi kızım? Bir askeri beklemek zordur. Bunu annen iyi biliyor.

Sesi titredi. Ya da ben öyle zannettim. Başka biriyle evliyken annemle yaşadığı anıları düşünemedi ya.

- Biliyorum baba zor. Çok zor hem de. Sık konuşmasakda iyi mi kötü mü bilmek istiyorum.

- Haklsın. E bizi ne zaman tanıştıracaksın.

- Ben bile çok fazla görüşmedim onunla yüzyüze. Hem ortada da bir şey yokken sizi tanıştırmam abes olur. Neyse şu karının gösterdiği faturayı versene. Ben halledeceğim.

- Gerek yok. Ben ödeyeceğim. Sen kafana takma.

&&&

Neden böyle bitti inanın bir fikrim yok.

ŞAFAK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin