animosity |boyxboy|

6.7

billie eilish: my strange addiction ;)

medya:);):)

Yağız.

Yüzü tapılası derecede kusursuzdu. Çene kemikleri keskin, elmacık kemikleri çıkıktı, yanaklarının iki yanında minik birer gamze vardı ve güldüğünde değil de mimiklerini sıkarsa ortaya çıkıyorlardı. Burnu dümdüz geliyordu, taptaze bir teni vardı. Onu her görüşümde resmen ağlamaklı oluyordum. Onun beni seviyor olması mucize gibiydi, yanımda uyuyor olması mucizeydi.

Sanki bilmiyordun...

Bana itiraf ettiği gün demişti bunu. Onun beni sevdiğini bilmiyor değildim, sadece ihtimal vermemeye çalışıyordum. O beni severdi ama sevmemeliydi.

Kör müsün?

Kördüm. Konu o olunca gözlerim kör oluyordu, görmek istediğim tek şey o oluyordu bu yüzden çevreme kördüm ben. Gözlerim bir tek ona açılıyordu.

Onu cidden seviyordum. Her akşam yüzünü izlemekten uyuyamayacak kadar seviyordum. Çok fazla seviyordum, içimden taşıyordu bazen.

Gözlerim ona aşkla bakmıyor olabilirdi, dudaklarım bazen söylemekte güçlük çekebilirdi, beynim bu olanları oyun olarak adlandırabilirdi ama kalbim iyi biliyordu:

Ben ona düşüyordum.

Alarmım çalmaya başlayınca çatılan kaşlarını büzülen dudaklarına dikkatle baktım. Ona o kadar yakındım ki hücrelerine kadar görecektim yakında, bu mümkün olmasa bile.

"Uf... Okula gitmek zorunda mıyız?" Gözlerini açmadan kollarını havaya kaldırarak esnediğinde ondan biraz uzaklaştım ve alarmı kapattım.

"Artık zorundayız." Bana arkasını dönüp uyumaya devam edeceği sırada beline kadar inmiş yorganı çekiştirdim. Dün akşama kadar bizimle beraber kalmış, ailemle zaman geçirmiştik. Saat geç olunca da ben burada kalmasını istemiştim. Aslında saat geç olduğu için değil, bir kez daha uyuyuşunu izleyebilmek için yapmıştım bunu.

"Doruk hadi ama kalk." Sızlandığında kalçasına bir şaplak attım. "Kaldır şu koca kıçını." Bana dönüp araladığı gözlerinin ardından:

"Kıçım büyük mü?" Dediğinde fazla yumuşak çıkan sesiyle dudaklarına bir öpücük kondurdum.

"Çok güzel kıçın var. Otobüsteki çocuk boşuna ellemiyordu." Kahkaha atarak belime sarıldı ve ağırlığını vererek yatakta beni devirdi.

"O çocuğu kıskanmana gerek yok bebeğim. Benim kıçım senin kıçın, her daim okşayabilirsin." Üstüme yatmıştı, bacağı aletime temas halindeydi ve üstümdeki ağırlığından bir anda keyif aldım. Ellerimle belini okşayarak aşağı indirdiğimde küçümsercesine güldü.

Bir şey yapmayacağımı sanıyor olmalıydı çünkü ne zaman öpüşmeye başlasak bunu kesen taraf ben oluyordum. Yada daha yumuşak hale getirip işi ileriye götürmeyen...

Ellerimi yumuşak eşofmanın sardığı sıkı kalçasına indirdiğim an gülüşü suratında dondu ve ben şeytani bir şekilde gülüp kalçasını ellerimin arasında sıktım. Bir anda ortaya çıkan cinsel gerilimle nefesimiz kesildi. Dudaklarına yükselip dudaklarımızı birleştirdiğimdeyse bunu bekliyormuş gibi bana karşılık verdi. Hızla ellerini tişörtümün içinden soktuğunda beynimin çalışan son kısmı da tıngırdayarak durdu. Sıcak elleri tenimi yakarken, ağzımın içindeki metal pirsingi beni donduruyordu.  Bacağı kasıklarıma dayandığında içimde aşama aşama yükselen sürtünme isteğine boyun eğerek bacağına sürtünerek aletimi belli ölçüde rahatlattım.