Ece
Herkes durmuş bize bakıyordu. Cihangir elleriyle yüzüme gelen saçları toparlayıp gözlerime baktı. Gözleri adamın sıktığı koluma gitmiş olmalıydı kı dehşetle açıldı. Müzik kesilmişti ve insanlar etrafımıza toplanmaya başlamıştı. Daraldığımı hissettim."Kim yaptı bunu sana"
Az önce karanlık koridorda yaşadıklarım canladı gözümün önünde bişey diyemedim. Elleriyle çenemi kavrayıp yüzlerimizi eşitledi. Gözlerindeki korku ve öfkeyi anlayabiliyordum.
"Gidelim burdan. Nefes alamıyorum ben."
Birlikte soğuk zeminde oturuyorduk. Ellerini yüzümden çekip başımı göğüsüne yasladı. O an herşeyin geçtiğini hissettim. Gözlerimi kapatıp içimden saymaya başladım. Herşey bir oyun gibi geliyordu, belkide rüyaydı. Gözlerimi hızla kapatıp açtım, hala buz gibi zemindeydik ve ben Cihangir'in göğüsündeydim. Demek ki rüya veya oyun değildi. Başımı göğüsünden çekip ayağa kalktım. Benim bu halde olmamı sağlayan o adama karşı içimde inanılmaz bir öfke baş göstermeye başlamıştı. Kalabalığın arasında, karanlıkta seçebildiğim kadarıyla hafızama kazınan o yüzü aradım. Ellerimde sıcaklık hissedince arkamı döndüm, Cihangir ne yapacağını bilmez bir şekilde yüzüme bakıyordu. Başladım tekrardan aramaya. Ordaydı, kalabalığın arasından bile yüzsüzce izliyordu beni. Daha çok sinirlendim, vücudum ateş gibi sıcaktı. Cihangir'in elini bırakıp adama koşmaya başladım. Beni fark edince geri geri gitmeye başladı. Masalardan birince çarpınca durdu. Korkuyla karışmış yüz ifadesi komik gelmişti, karşısına geçip onun yaptığı gibi güldüm. Ellerimi önümde birleştirdim, delice eğlenen ve bağıran insanlardan ses çıkmaz olmuştu.
"Noldu demin ahkâm kesiyordun. Baya emindin kendinden noldu!"
Bağırışım yankı yapmıştı salonda. Adamın gözleri korkuya etrafı izliyordu. Sertçe yutkundu, bunu fark edince keyiflenmedim diyemem.
"Ne yapmayı planlıyordun. Tuvalette mı kıstıracaktın it evladı. Ulan sen gibiler yüzünden ne yapalım evden de mi çıkmayalım!"
Her kelimemde yüzüne daha çok yaklaşıyor, sesimi daha çok yükseltiyordum. Korkudan ölüyordu. Sağa sola bakındı. Yanağındaki tokat izim hala duruyordu. Ellerimi önümde birleştirdim. Kolumu fark edince benimde tıpkı Cihangir gibi gözlerim dehşetle açıldı. Gözlerimi sinirle kapatıp güldüm. Sonra bir tokat sesi daha duyuldu salonda. Yakasından tutup sarstım onu. Benimle aynı korkuyu yaşasın istemiştim ve sanırım öylede oluyordu.
"Bana bak seni varya doğduğuna pişman ederim. Duydun mu beni! Evet ben o Adanalı oyuncunun sevgilisiyim ve hayır escort değilim."
Arkamda Cihnagir'in küfür ve tehdit sözleri geliyordu.
"Sen sanma ki böyle yırttın paçayı. Asla! Arkamda gördüğün o Adanalı oyuncuya iyi bak."
Korkuyla arkamdaki Cihangir'e baktı. Yalvaran gözlerle bana döndüğünde zafer kazanmış edasıyla gülümsedim.
Cihangir beni köşeye itip adamın üzerine geçti. Ard arda savurduğu yumruklar nedense içimdeki öfkeyi yok ediyormuş gibi oluyordu."Lan sen nasıl dokunursun ona orospu evladı. Ben dokunmaya kıyamıyorum."
Adamın yüzü kandan gözükmeyecek haldeydi. Bir an olsun yapma demedim. Ben hayatımda böyle birşey yaşamamıştım ve hak ettiği halde olması gerekiyordu. Özgür gelip zorda olsa çekebilmişti onu adamın üzerinden. Parmağını havada sallayıp tehdit ediyordu hala.
"Bittin sen oğlum bittin. Söylediğin her sözün hele ona dokunmanın hesabını tek tek vericeksin. Ne sanıyorsun böyle kurtulacağını mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞARAP- Ecgir
FanfictionBu bir set arkası aşkın en naif halidir. Şarap geliyor.. İyi seyirler🍷