《15》

3K 134 43
                                    

Dikkat dikkat!
Yazarınızın aklı bir karış havada olduğundan geçen bölüme şarkı eklemeyi unutup bu bölüme eklemiştir.
Keyifli okumalar🥀

Yazar
Ece hiç düşünmeden ellerini boynuna sardığında genç adam hiç vakit kaybetmeden yapılı kollarını incecik beline sarmıştı. Özlediği kokuyla buluşunca bedeni, gözleri kendiliğinden kapanırvermişti. Kadın pişmanlığın ve korkunun verdiği etkiyle sesli şekilde ağlamaya devam etti bir süre. Boynunda sıcak nefes ve ıslaklık hissetmesi Cihangir'in ürpermesine neden olmuştu. Ece'nin arkasındaki kapıyı kapatıp gürültünün insanlara gitmemesini sağladı. Şuan kimseye açıklama yapmak istemiyordu. Kendini geri çekip elleriyle kadının yüzündeki saçlarını çekti, sonunda yüzünü tamamen görebildiğinde kendisine içinden etmediği küfür kalmadı.

"Ağlama nolur. Bana kendimden nefret ettirme. Seni böyle görünce kendimden tiksiniyorum. Benim için tek gözyaşı dökmene dayanamam."

Alnından öpüp kendisine çekti onu. Bir süre öyle beklediler. Ağlama sesleri yatışınca tekrar yüzyüze geldiler. Ellerini birbirine kenetleyen kadına şaşkınlıkla baktı.

"Gel yüzünü yıkayalım."

Ece sadece başıyla onaylayabildi. Konuşacak gücünü ağlamakla tüketmişti. Birlikte sessizce merdivenden çıkıp Cihangir'in odasındaki banyoya girdiler. Cihangir saçlarını arkadan tutup yüzüne ılık suyu yavaşça çarpmaya başladı.

"Soğuk olsun"

Kaşlarını çatıp aynada Ece'ye baktı.

"Efendim"

"Su diyorum soğuk olsun."

İtiraz etmeyip bu sefer soğuk suyla devam etti. Tıpkı bir çocuk gibi herşeyiyle özenle ilgileniyordu Cihangir. Ellerini tekrar kenetleyip banyodan çıktılar.

"Uyumak ister misin?"

"Hayır istemiyorum. Bana sarılır mısın?"

Hiç tereddüt etmeden kollarını beline sarmaladı hemen. Genç kadın burnunu boynuna sürtmeye başladı. Sonra öptü sakince. Halinden ne kadar memnun olduğunu belindeki elleri sıkarak belli etmişti Cihangir. Kollarını salmadan kendini geri çekti Ece, bir süre öylece yüzünü inceledi.

"O kadar özledim ki. Senden ayrı kaldığım her dakikasının hesabını versinler istiyorum."

Çenesinin altından öpmeye başladı yavaş ve hislice. Sonra tüm yüzünü, dudakları hariç. Kaşlarını çattı Ece.

"Niye öpmedin?"

Ne demek istediğini anlayınca gülümsedi.

"Ben kısacık bir öpücükle yetinmem. Soluksuz öpmem gerek seni."

Elini boynundan indirip avuçlarından öptü.

Ece dizlerinde yatan adamın saçlarıyla oynuyordu.

"Neden söylemedin bana Cihangir, Öğrenmeseydim ne olacaktı halimiz?"

"Sen bu adamları bilmezsin. İnsanları harcarlar. Benim kaç arkadaşım harcandı biliyor musun."

Ece dudaklarını alnına bastırdı. Geri çekilip gözlerini izledi bir süre.

"Hem ben kendim için değil senin için sustum."
Pişmanlıkla iç çekti. Çok özlediği gamzelerinde dolandı ince parmakları bir süre.

"Canımın içisin sen. Dilim söylesede ben hiç ayrılmadım senden."

Ece'nin söyledikleriyle doğruldu yerinden Cihangir. Yanağında hisli bir öpücük bırakıp geri çekildi. Ece ayaklandı birden.

ŞARAP- EcgirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin