《13》

2.6K 131 20
                                    

Satır arası yorum yapmayı unutmayın. Keyifli okumalar;)
( multimedyayı dinleyip okursanız sevinirim🥀)
Yazar
Cihangir kaşlarını kaldırıp etrafa  bakınmaya başladı. Zira bedeni,  vücudunda gezen alkolün etkisiyle mayışmış ve kontrolü dışında hareket etmeye başlamıştı. Hemen elindeki rakı bardağını masaya bıraktı. Karşısındaki arkadaşı ona nazaran daha dinç duruyordu.

"Yanlız yenge de pek güzelmiş. Yakışıyorsunuz"

Arkadaşının bu yorumu onu şaşırtmamıştı. Çünkü aklı başındaki her erkek sevdiği kadındaki güzelliği fark edebiliyordu.

" Öyledir,öyledir de. Allah boydan alıp inada vermiş neler çekiyorum görüyon. Halime bak alkolik olacağım az kaldı."

Güldü karşısındaki adam. İç çekip montuna yöneldi. Garsona dönüp hesap için elini kaldırdı. Kısa zamanda masada beliren hesabı fark ettirmeden ödedi. Zararı yoktu arkadaşı için herşeyini verirdi. Ayağa kalıp montunu üzerine giydi. Cihangir'in de montunu üzerine giydirip dışarı çıkardı. Cihangir kaşları çatık arkadaşının kolundan tuttu.
"Hesabı ödemedik lan nereye?"
Arkadaşı kolundan kurulup arabasının kapısını açtı.

" Ödedim ödedim hadi eve bırakıyım seni. Dönemezsin bu halde"

Çocuk gibi omuz silkti Cihangir. Soğuk hava biraz olsun ayıltmıştı. Belkide yürüseydi biraz, iyice açılırdı. Yağmur çiselemeye başlamıştı.

" Sen git. Ben dönerim sonra."

" Yağmur yağıyor hadi eve bırakayım seni "

"Cık. Gelmeyecem dedim git hadi"

Arkadaşı yanından korna çalıp gittiğinde o da ıssız sokakta yürümeye başlamıştı. Saçları ve üzeri ıslanıyordu ama bunu düşünemeyecek kadar doluydu kafası. Cebinden sigarasını çıkarıp yaktı. Köşeye çekilip insanların nasılda yağmurdan kaçtıklarını izlemeye başladı. Oysaki yağmurda ıslanmak kadar güzel ne olabilirdi. Parmaklarıyla yüzüne gelen yağmuru sildi. Sonrada arabasına doğru yürümeye başladı tekrar.

Genç kadın sabah uyandığında gözlerini açmakta zorlandı. Elleriyle gözlerini ovuşturdu. Gözleri tekrar yanmaya başladı. Banyoya gidip yüzünü yıkadı. Aynada kendine baktığında haline acıdı. Yüzü bembeyaz kesilmişti. Gözlerinin altındaki koyu halkalar dün gecenin hem uykusuz hemde bol gözyaşıyla geçtiğini hemen eleveriyordu. Hızlıca işlerini halledip üzerini giyindi. Saçlarını aynada tarayıp öylece saldı. Makyaj yapacak hali yoktu. Evden ayrılıp hızlıca çekim yapılacak yere sürdü. Karavanına girmeden önce son kez gözlerini ovuşturdu. Hala gözlerinin içi yanıyordu. İçeriye girip oturdu. Necip, Öner ve Hare koyu bir sohbete dalmışlardı. Hepsiyle kısa konuşmalardan sonra sessizce köşede oturmaya devam etti. Gözleri kendiliğinden kapanıyordu. Başını geriye yatırıp koltuğa yasladı. Bir müddet sonra içeri giren kişi gözlerinin tekrar yanmasına sebep oldu. Hızlıca kendini toparlayıp yerinden doğruldu. Dün gece kendine sözler vermişti ve şimdi tutmanın zamanıydı. Tam karşısına oturmuş olması işini zorlaştırıyordu.  Göz göze geldiklerinde hemen gözlerini çekti. Ortamda bir süre sonra sessizlik hakim olmuştu. Cihangir sadece arada boğazını temizliyordu. Bir Ece'ye, bir Cihangir'e bakan Necip sessizliği bozdu.

"İkiniz neden konuşmuyorsunuz aranız mı bozuk yoksa?"

Hare onaylarcasına başını salladı. Öner sadece Ece'ye bakıyordu. Ne zamandır "baba-kızı" canlandırıyorlardı. Elbetteki anlamıştı bişeylerin olduğunu. Hare yerinden doğruldu.

" Bak eğer varsa öyle birşey hemen barışın. Arkanızda sizi seven birsürü insan var. Onlarda eminin soğukluğun farkındadırlar. Sosyal medya zaten yıkılıyor. Artık çiftsiniz farkında mısınız?"

ŞARAP- EcgirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin