Bölüm 17

1K 59 10
                                    

"Günaydın kankacım." diyerek yanıma gelen Berke'ye çevirdim bakışlarımı. "Sanada." dedikten sonra başımı yeniden sıranın üstüne koydum. Omzum sallanmaya başlayınca küfür ederek Berke'ye döndüm. "Ne istiyorsun?"

"Kantine gidelim mi?"

"Uykum var Berke. Uyumak istiyorum."

"Hadi ya lütfen."

"Sen git, gelmeyeceğim." diyerek gözlerimi kapattım. Çok uykum vardı. Günlerce uyumak istiyordum.

"Kır kalbimi sen zaten." diyerek sıradan kalktı Berke. Gözlerimi kapatıp açtım. Tam bir baş belasıydı. Bende sıradan kalkarken "Bekle baş belası." diye bağırdım. Kapının yanında gülümseyerek beklemeye başladı. Yanına gelince kolunu omzuma attı ve kantine indik. 

Berke sıraya girince bende masalardan birine oturdum. Birkaç dakika sonra Berke'de yanıma oturdu. Önüme bir bardak kahve bırakınca kaşlarımı çatarak ona döndüm. "Bir şey istemediğimi söylemiştim." 

"Benden değil zaten. Bilinmeyen bey gönderdi." demesiyle bakışlarımı kantine çevirdim. Kantindeki herkeste tek tek bakışlarımı gezdirdim. Gözlerinden tanıyabilirdim ben onu. Öyle eşsiz gözlere sahipti çünkü. Kimsenin gözleri onunkiler kadar güzel olamazdı. 

Hayal kırıklığıyla önüme döndüğümde Berke saçlarımı karıştırdı. "Sıkma canını. Az kaldı." Başımı salladıktan sonra saçlarımı düzelttim ve kahvemden bir yudum aldım. Şekerli kahve severdim normalde ama kantindekiler çok şekerli oluyordu. Ama bu kahve tam istediğim gibiydi. Beni bu kadar iyi tanımasına karşı ve benim için yaptığı şeylere karşı gülümsemeden edemedim. O sırada telefonum titreyince bardağı masaya bırakarak telefonumu elime aldım. 

Bilinmeyen: Gülümsediğini görmek güzel.

Bilinmeyen: Ama senin gülümsemeni sağlayan kişi olmak çok daha güzel :)

Gece: Gülümsettiğin kişi olmak çok güzel Bilinmeyen... :)

Zilin çalmasıyla birlikte Berke'yle beraber ayaklandık. Sınıfa çıktıktan sonra yerime geçtim. Kahvemden son yudumları alırken bardağa karşı hüzünlü bakışlarımı yolladım. Bu kadar çabuk bitmek zorunda mıydı? 

Sınıfa Müzik öğretmeninin girmesiyle ayaklandık. Klasikleşen selamlaşma faslından sonra başımı sıraya koydum yeniden. Gözlerimi kapatamadan müzik öğretmeninin seslenmesiyle başımı kaldırarak ona baktım. "Yanıma gelir misin canım?" demesiyle ayaklandım ve Berke'nin önünden geçip yanına gittim. Okulda sevdiğim nadir hocalardan biriydi. Çok sıcakkanlı ve samimiydi. Bazı şeyler için akıl istediğim zamanlar olmuştu. İyi anlaşıyorduk Sevgi öğretmenle. Adı gibi sevgi dolu biriydi. 

"Pazartesi günü okulda küçük çaplı bir yarışma olacak. Seninde katılmanı istiyorum."

"Hocam ben şarkı söyleyemem. Yazmayın beni." Tüm okulun önünde şarkı söyleme fikri korkutucu bir fikirdi. Hele de tüm okul tarafından dışlanıyorsanız...

"Gece sesin gayet güzel. Söylediğin zaman hissederek söylüyorsun. Katılmalısın. Rica ediyorum senden."

"Hocam istemiyorum. Rezil olurum. Hazırlanmak için üç günüm var zaten. Yapamam."

"Gece katılacaksın o kadar. Hem kazanana güzel bir ödül olacak. İtiraz istemiyorum. Yarın seni tüm gün izinli yazarım beraber çalışırız. Herhalde müzik dersinden kalmak istemezsin?"

Yavaşça başımı salladım Sevgi hocaya. Bir şeyi kafasına koyduğu  zaman istediğini almadan bırakmazdı. Eh bir de müzik dersinden kalıp not ortalamamı düşürmek istemiyordum. 

Sevgi hoca yüzüne memnun olmuş bir ifade takındıktan sonra yerime geçmem için izin verdi. Yerime oturur oturmaz Berke bana döndü. "Senin sesin güzel miydi lan?" 

"Yoo."

"Vay anasını. Benim sesim güzel olsa asla susmazdım. Ama Allah sesimden alıp yakışıklılığıma vermiş. Hem yakışıklı hem de sesim güzel olsaydı hemcinslerimin hiçbir zaman şansı olmazdı." dediklerine karşı kıkırdayarak önüme döndüm. Sevgi hoca sınıftan Ece'yi de yanına çağırırken oyun oynamak için telefonumu çıkardım. O sırada Bilinmeyen'den mesaj gelmesiyle sohbete girdim.

Bilinmeyen: Senden bunu duymak...

Bilinmeyen: Sana yazmadan önce o kadar imkansız geliyordu ki bunlar

Bilinmeyen: Ama bana alıştığını görmek güzel Gece.

Bilinmeyen: Bu arada birkaç gün aktif olamayabilirim şimdiden kusura bakma güzelim.

Gülümseyerek okuduğum mesajlardan sonra son mesajı görünce kaşlarım çatıldı. Ne demek birkaç gün aktif olamayabilirim? Kötü bir şey mi olmuştu? 

Gece: Kötü bir şey yok değil mi?

Gönderdiğim mesaj tek tik olurken kaşlarımı biraz daha çattım. Kalbime ağrılar girmesi normal miydi? 

*
Bölüm hakkındaki düşünceleriniz neler?

Hikaye nasıl gidiyor?

Sizi seviyorum! Kendinize iyi bakın.

GECE |TEXTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin