Bölüm 27

905 51 3
                                    

Berke'den

"Bir haber var mı?" diyen Rüzgar'a çevirdim bakışlarımı. Kafamı olumsuz anlamda sallarken elimdeki telefonu çevirmeye devam ettim.

20 gün olmuştu. Gece'den haber alamayalı 20 gün olmuştu. Rüzgar'la olanlardan sonra birkaç gün kafa dinlemek isteyeceğini biliyordum. Rüzgar'a neden öyle dediğini anlayamıyordum. Neler olduğunu idrak edemiyordum artık.

Birkaç gün kafa dinlemek isteyebileceğini düşünüp rahatsız etmemiştim onu. Fakat dördüncü gün de ondan haber alamayınca korkmaya başlamıştım. Her geçen gün korkum biraz daha artmıştı. Her gün arıyor, mesaj atıyorduk ama hiçbir haber alamıyorduk.

İkinci haftaya girerken Rüzgar'la beraber evine bile gitmiştik. Kapıya babası olduğunu tahmin ettiğimiz adam çıkmıştı ve hiçbir şey bilmediğini, onlarında haber alamadığını söylemişti. Ardından "Umurumuzda da değil. Layığını bulmuştur." demesi üzerine kendimi tutamayıp üstüne atlamıştım. Şaşırtıcı olan şey ise beni o adamın üstünden alan kişinin Rüzgar olmasıydı.

16. gün Rüzgar'la karar vermiştik. Mahalleden başlayarak her yeri arayacaktık. Onu bulana kadar durmak yoktu. Ve 4 gündür aralıksız onu arıyorduk. Birkaç saatlik uyku ve güçten düşmemek için yediğimiz birkaç lokma yemekle duruyorduk.

Hiçbir yol kat edemiyor olmamız sinirimi bozuyordu. Hiçbir haber alamıyorduk. Hiçbir ipucu bulamıyorduk. İkimizinde aklında bir düşünce vardı. Ama ne Rüzgar ne de ben dile getiriyorduk. Çünkü o düşünmek bile istemediğimiz bir ihtimaldi.

Ben kız kardeşimi bir kere kaybetmiştim. İkinci kez kardeş kaybı yaşamak istemiyordum. Onun için umudumu kaybetmeden sonuna kadar gidecektim.

Girdiğimiz son mahalleden de elimiz boş çıkınca Rüzgar'a döndüm. "Bu şehirle işimiz bitti sanırım. Nereye gidiyoruz?"

"Ankara."

"Teyzesinin yanına mı gittiğini düşünüyorsun?"

"Kuzeni var. Mert. Çok konuşmasalarda iyi anlaştıklarını biliyorum. Bir ihtimal işte."

Başımı sallayarak arabaya bindim. Rüzgar'da sürücü koltuğuna geçince arabayı havaalanına doğru sürmeye başladı. Kendimiz gidersek zaman kaybı olurdu, gerek yoktu buna.

Aklıma gelen şeyle Rüzgar'a döndüm. Gece laf arasında söylemiş olsa da aklımda kalmıştı. "Eskişehir'de ortaokul öğretmeni var. Baya yakınlarmış. Bu aile durumunlarını falan biliyor. Ankara'dan trenle Eskişehir'e geçeriz."

Rüzgar başını sallayarak beni onayladı. Bir an önce Gece'ye ulaşırdık umarım. Aksi takdirde olacakları düşünmek istemiyordum.

||

  3967 beğeni 68 yorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

  3967 beğeni 68 yorum

  @berkeakar: Günlük ikişer saatlik uykuyla, seni bulana kadar devam.

Bu gönderi için yorumlar devre dışı bırakılmıştır.

  3214 beğeni 56 yorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

  3214 beğeni 56 yorum

  @ruzgardeniz: Bulacağız, biliyorum.

Bu gönderi için yorumlar devre dışı bırakılmıştır.

*
Merhabalar arkadaşlar! Nasılsınız?

Bölümü nasıl buldunuz?

Sizce Gece'yi bulabilecekler mi?

Diğer bölümde görüşmek üzere. İyi bakın kendinize, sizi seviyorum!

GECE |TEXTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin