Bölüm 23

974 53 19
                                    

Neredeyse tüm okul konferans salonunda toplanmış müdür beyi bekliyorduk. Yarışma sonuçları açıklanacaktı. Yarışmacılar olarak en önde oturmuştuk. Sıranın en sonunda ben oturuyordum, benim yanımda ise Rüzgar vardı. Berke'de bir arka sıramıza oturmuş, kafasını öne eğerek bizimle konuşuyordu.

"Şimdi siz ikiniz birinci olsanız ne güzel olurdu be."

"Ben birinci olamam ama Rüzgar'ın olacağından şüphem yok."

"Neden olamazmışsın? Gayet güzel söyledin yavrum."

Rüzgar'ın sahte öksürüğüyle gülümsediğimde Berke Rüzgar'ın saçını öptü. "Özür dilerim aşkım. Tek yavrum sensin. Kıskanmana gerek yok bu paçozu."

"Berke!" diyerek ona döndüğümde ellerini yukarı kaldırarak şirince sırıttı. Rüzgar geriye dönerek kafasına bir tane vurdu. "Düzgün konuşsana lan!"

"Oy sen sinirlendin mi? Her zaman ilk sıradaki yavrum sen olacaksın."

"Kalbimi kırıyorsun Berke." diyerek sahte bir hüzünle önüme döndüm. Berke yanağımı öpüp geri çekilirken "Olay yaratmasın diye öyle söylüyorum. Yoksa biliyorsun her zaman seni seçerim." dedi. Rüzgar'dan yeniden tokat yediğinde kendimi tutamayarak kıkırdadım. Berke kollarını önüne bağlayıp trip atma moduna geçtiğinde Rüzgar kafasını iki yana salladı.

"Merhaba gençler. Hepinizin merak ettiği yarışma sonuçları için sizi buraya topladık. Sonuçlar açıklandıktan sonra mezun öğrencilerimizden biri sahne alacak. Şimdiden iyi eğlenceler!" diyen müdürü alkışlarken kimin geleceğini merak etmiştim. Üst sınıflardan birkaç kişiyi tanıyordum. Tanıdığım biri miydi acaba?

"Sevgi hocam sizi de buraya alabilir miyim?" Sevgi hoca müdür beyin yanındaki yerini aldı. Yüzündeki büyük gülümseme kaybolmazken elindeki zarfı müdüre verdi. Müdür zarfı açtıktan sonra bakışlarını kısa bir süre bizim üzerimizde gezdirdi.

"Üçüncü olan arkadaşımız: Aras!"

Alkışlar ve çığlıklar eşliğinde sahneye çıktı Aras. İsim olarak biliyordum sadece Aras'ı. Hiçbir muhabbetim olmamıştı.

"İkinci olan arkadaşımız..." diyerek durdu müdür bey. Konferans salonunda gezdirdi bakışlarını. Acun gibi heyecan yaratmaya ne gerek vardı? Söyle işte.

"Gece!" diye anons ettiğinde ilk başta algılayamadım. Rüzgar gülerek bana döndü. Berke'de arkadan sırtıma vurduğunda ayağa kalktım. Rüzgar ve Berke'nin alkışlamasıyla beraber birkaç kişi daha alkışlamıştı.

Sahneye çıktığımda Aras'ın yanına geçtim. Gözlerim Rüzgar ve Berke arasında gidip geliyordu. Onlardan başka birine bakamazdım. Eğer bakarsam yüzlerindeki ifadeleri görür ve kendimi tutamazdım.

"Yarışmada dinlemiştim seni. Gerçekten çok iyi söyledin. Tebrik ederim." Kulağıma doğru fısıldayan Aras'a çevirdim bakışlarımı. Yüzünde samimi bir gülümseme vardı. Bende gülümsedim.

"Teşekkür ederim. Sende gayet iyi söylemiştin."

"Teşekkür ederim. Bir şey sorabilir miyim?"

"Elbette." dediğimde müdür bey de "Birinci olan arkadaşımız!" dedi. Bakışlarımı ona çevirdiğimde nefesimi tutmuştum. Rüzgar olsun, lütfen...

"Rüzgar!" demesiyle salonda bir gürültü koptu. Alkışlar, çığlıklar, tezahüratlar... Okulun popülerlerinden ve sevilenlerinden olmak böyle bir şey olmalıydı.

Yüzümdeki büyük gülümsemeyle onu alkışlıyordum bende. O da gülerek sahneye çıktı ve yanımdaki yerini aldı. Sevgi hoca aynı gülümsemesiyle bize hediyelerimizi dağıttıktan sonra müdürcüğümüzde bizi tebrik ederek plaket vermişti. Okulun sayfası için birkaç fotoğraf çekindikten sonra yerlerimize geçmiştik.

"En best yavrum ikinci oldu, en best ikinci yavrum birinci oldu. Teşekkürler Allah'ım!" Berke'nin söylediklerine kıkırdadım.

Rüzgar elini elimin üstüne koyunca kalbim durdu sandım. Ardından öyle hızlı atmaya başladı ki nefes alamadım bir an. "Tebrik ederim güzelim." dedi.

"Teşekkür ederim. Bende seni tebrik ederim. Hak ettin ve kazandın." diyerek elimi çektim. Birinin görmesini istemiyordum. Ben alışmıştım ama Rüzgar'ın canını sıkarlardı. Bunu istemiyordum.

Rüzgar kaşlarını çatsa da gülümseyerek hediyemin kenarıyla oynamaya başladım. Çok merak etmiyordum, daha sonra açabilirdim. Ama Rüzgar'ın hediyesini gerçekten merak ediyordum. Tam Rüzgar'a döndüğüm sırada sahneden gelen sesle başımı oraya çevirdim.

"Herkese merhaba!" diyen sesin sahibi bana pis pis sırıtırken tırnaklarımı avucuma geçirdim. Dolan gözlerimi kapattığımda yanağımdan aşağıya gözyaşlarım düşmeye başladı. Yerimden hızla kalkıp dışarı koştum.

Sanki kaçabilecekmişim gibi, bir daha yüzünü göremeyecekmişim gibi...

*
Merhabalar!

Bölüm nasıldı?

Hikaye nasıl gidiyor?

Diğer bölümde görüşmek üzere! Kendinize iyi bakın!

GECE |TEXTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin