35. Bölüm : sessiz kahramanlar

12.9K 1K 156
                                    


İyi akşamlar canlar. Bölüm atmak istesem de malum gündem yüzünden atamadım. Önce şehitlerimiz vardı ve böyle bir dönemde bölüm yayımlamak istemedim , daha sonra yaşadığım şehirde virüs vakaları baş gösterdi derken kendime gelemedim. Gecikme için özür dilerim hepinizi çok seviyorum bir daha ki bölümde bir olmak dileğiyle. Bu bölümü vaktim olmadığı için düzenleyemedim sizi daha fazlada bekletmek istemedim açıkcası , bir kaç hafta öncesinden yazılmış bir bölümdü, hatalarım olursa affola. Allah'a emanetsiniz.



Dudaklarının üzerinde gezen o dolgun dudaklar ve ince beline açılmış sımsıcak kocaman bir el... Alparslan onu tutmasa sanki düşerdi , dudaklarına değen dudaklarla binbir parçaya ayrılabilirdi ve her zerresi bir toz bulutu olarak atmosfere karışırdı.Öylesine tatlı bir eziyetti ki şu an yaşadıkları Alparslan'ın kalın dudakları onun dudaklarını tutuyor çekiştiriyor dişleriyle ezip bereliyor sonrada diliyle her berelediği yeri yaralı bir hayvan misali yalayarak iyileştiriyordu. Onun tutkulu dudaklarına eşlik etmeye çalışsa da bu imkansızdı. Acemi kalıyor yetişemiyordu genç kız . Alparslan'ın işaret parmağı ve baş parmağı belinde gezinirken aniden soluk soluğa ayrılmıştı Diyar'dan. Gözünün gördüğü nefsinin arzu ettiği tek varlıktı bu kadın... Bunu böyle bir anda fark etmek o dağlar misali kibirine darbeler indirirken soluk soluğa yaslandığı alından ayrılmadan bir kaç defa daha ardı ardına öptü Diyar'ın dudaklarını.

"Durmam lazım Diyar..."

"Evet..." dili beynine itaat ederken sesi kalbine yardakçıydı, çanak tutuyordu. Durma ! Devam et! diye haykırıyordu. Utançla kocasının bağrına sinerken genç adam masada yanarak sönen kül tabağındaki sigarasına baktı ve güldü. İçindeki kor yangını ferahlatmak için hızlıca rakısını fondipleyip yenisi döktü.

"İçeri geçelim mi ? Burda kalıp konuşmak mı istersin ?" O gereksiz yere ihtiyaç dışı konuşmayan adam sürekli konuşmak istiyor Diyar'ın ağzından hayatına dair laf almaya çalışıyordu. Bulunduğu bedene sığındı ve başını iki yana salladı.

"Hayır burası güzel."

"Üşüdün ama ..."

"Yooo valla bak iyiyim ben ." İçtiği rakıdan mı yoksa aldığı öpücükten mi bilinmez ağzı kayıyordu ve bu Alparslan'ı gülümsetmişti.

"Bir bardakla çakırkeyif oldun."

Diyar tadının hoşuna gittiği buğulu beyaz rakıdan bir yudum daha alıp kıkırdadı. Gözlerini kapatıp elini Alparslan'ın sakallı yüzüne saldı.

"Çok mutluyum Alparslan nolur bunu mahvetme ..."
Az önceki neşeli kahkahasının aksine gözleri buğulanmıştı.
"...Hani derler ya çok gülen çok ağlar diye ben buna hiç inanmadım ama hep de gülmekten korktum. Beni güldürüp arkasından ceza kesme."

Alparslan ona ne söyleyeceğini bilemiyordu. Aniden duygusu yoğunlaşan ortamda kendi hisleri ve genç kızın mahmurluğuyla kalmıştı .

"Hadi bana çocukluğunu anlat , nasıl bir kız çocuğuydun ?"

Diyar Alparslan'ın yanağındaki elini çekip kollarını bağladı birbirine ve üstündeki şala sarıldı.

" Ben mi ? " konuyu değiştirip hüznünü dağıtmak için sorduğu soru genç kızı daha fazla hüzüne boğmuştu. Gözleri masanın üstünde sabitlenirken Alparslan Diyar'ı tanıdığından beri tahmin ettiği gerçeği dile getirdi.

"Sen hiç çocuk olmadın değil mi Diyar ?"

"Olmadım...hayatımız hep birinden kaçmakla geçti Alparslan. İlkokulda bir arkadaşım vardı benim Gülnaz . Görsen böyle sarı saçları vardı annesi hep örer kurdela takardı uçlarına. Mavi mavi gözleri vardı, babasınınkisine benzeyen. Her sabah babası işe giderken okula bırakırdı onu böyle okulun bahçesinden kıyın kıyın izlerdim onu. Babası öper okşardı başını. Çocukluk işte nasıl kıskanırdım bir bilsen. Ben annemi öldürmesinler diye dayılarımdan kaçarken onun dayısını onu hafta sonu gezmelerine götürürdü. Ben gözlerimin kaşımın saçımın kime benzediğini bilmem mesela anneme sorsan aynı baban gibi bakıyorsun derdi. Nazlanamazdım mesela anneme bir de benim için üzülmesin diye bir de bana yorulmasın diye . Berrin'i sırf bu yüzden yanlış olduğunu bile bile nazlı büyüttüm. Eledim beledim benim kızım benim yaşamadığım ne varsa fazlasıyla yaşayacak."

Yüreğimdeki Kan İzi ❄️ #wattys2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin