42. Bölüm: Gelinciğe doymak

11.1K 901 151
                                    

Güneş tüm güzelliğiyle yeryüzünü aydınlatırken pansiyondada ufak çaplı bir telaş başlamıştı. Sabah ezanıyla ayağa kalkan İlmiye hanım önce hayvanlarıyla ilgilenmiş sonra da misafirlerine kahvaltı hazırlığına girişmişti. Sabah erkenden uyanan Diyar koyun koyuna yatan baba kızı uyandırmaya kıyamamış ufak bir duş alıp aşağı Zeynep'in yanına inmişti. Zeynep babaannesine yardım etmek istese de yaşlı kadın sen benim düzenimi bilmezsin kendi misafirlerinle ilgilen diye başından kışkışlamıştı onu. Diyar pansiyonun geniş mutfağına indiğinde arkadaşını tezgah başında bulmuştu.

"Ne etti sana o biberlerde ırzına geçtin acaba arkadaşım ?"

Diyar'ın geldiğinden habersiz olan Zeynep boş bulunup sıçrarken baş parmağını ağzına götürüp damağını kaldırdı.

"Gözün kör olmasın emi aklımı aldın."

"Günaydın dostum." Arkadaşını gülerek selamlamıştı bu sefer genç kız.

"Sana da günaydın . Kalkmadı mı seninkiler?"

"Yok uyuyolardı en son. Alparslan tüm gece araba kullandı. Bende kaldırmak istemedim. Kahvaltıya kadar  uyusunlar."

"Tamam canım. "

Tezgaha yaklaşıp arkadaşının katlettiği biberlere üzgün gözlerle bakmıştı Diyar.

"Vah garipler pekte gençlermiş."

Zeynep'in gözleri sahte bir sinirle ayrılırken kaşları çatılmıştı.

"Ben erkenden kalkıyım arkadaşıma kahvaltıda menemen yapıyım diye işe girişiyim arkadaşım benimle dalga geçsin. Hayin nankör karı ."

Diyar kahkahasını serbest bırakıp Zeynep'in elindeki bıçağı aldı.

"Sen sakince onu bana ver git dolaptan kahvaltılıkları çıkar."

"İyi be tamam zaten sen bir babaannem iki. Resmen dalga geçiyorsunuz benle. Ben adam kesiyorum adam ! Hah biber doğramamışım ne olmuş ."

"Her ne kadar özenilesi bir cerrah olsan da mutfakta tam bir katilsin kabul et ."

"Hah herkes senin gibi Mardinli değil tamam mı ? Ayrıca esnaf lokantası geçmişini saymıyorum tabiki benden marifetli olacaksın kızım ben üniversiteye kadar yumurta kırmadım yumurta."

"Amma konuştun Zeynep ya hadi şimdi kalkarlar acıktık demeye başlarlar."

"Tamam tamam."

Diyar ocağın başına geçip menemeni yaparken Zeynep'te bahçedeki masaya kahvaltı sofrasını kurmuştu. İki arkadaş kısa sürede el ele verip sofrayı donatırken ilk İlmiye hanım başındaki yemeniyi yelleye yelleye masaya oturmuş daha sonra Alparslan ve Berrin aşağı inmişti.
Berrin masaya tavayı koyan annesinin bacağına koşup sarılırken şakımıştı.

"Anneciiim günaydın."

Diyar kızını eğilip kucağına aldı ve yüzünü öptü.

"Günaydın meleğim."

"Anne ben çok acıktım çok."

Diyar kızını sandalyeye yerleştirip başını öptü tekrar.

"Afiyet olsun meleğim. "

Diyar kendisini izleyen kocasına döndüğünde Alparslan'ın yüzü her zaman olduğu gibi hiçbir şeyi açık etmiyordu.

"Günaydın." dedi kocasından önce davranıp.

"Günaydın gelincik."

Zeynep içeri çandanlıkları almaya gittiğinde Alparslan İlmiye hanımın Berrin'le ilgilenmesini fırsat bilip karısını yamacına çekti.

Yüreğimdeki Kan İzi ❄️ #wattys2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin