43. Bölüm: Kul yazar Kader güler

9K 902 244
                                    


Bölüm şarkımız : Ahmet Aslan ft. Demet Akalın - İşte gidiyorum

Hayat siz ben tamamım dediğiniz anda yeni ve eskisinden daha güçlü bir tümseği karşınıza çıkarıyordu. Hep öyle olmamıştı hayatında ? Okulu kazandım artık kimseye ihtiyacım yok annemle kendime yeterim diye düşünürken annesi amansız bir hastalığın pençesine düşmüştü. O herkese derman olmuş annesine derman olamamıştı. Sonra yeni bir düzen kurmuştu kendine her meslektaşının kaçtığı küçücük köyde hemşire hanım olmuştu. Onlarca kalbe dokunmuştu. Kızı olmuştu seve seve o miniğin sorumluluğunu almıştı. Sonra Alparslan çıkmıştı karşısına. Bu hayattaki en zor sınavıydı onun kocası. Kaçtığı kaçarken bile sığındı karlı dağıydı onun. Ne çok sığdırdım dedi kendi kendine. Bağlı gözlerinin karanlığı ona geçmişi hatırlamasında en büyük yardımcıydı. Şu an bunları değil de bu adamların elinden nasıl kurtuluyor olduğunu düşünmesi lazımken bedenini saran korkuya ket vurmanın en güzel yöntemiydi kızını, kocasını ve ailesini düşünmek. Bileklerine arkadan başlanan ince plastik kelepçenin acısını düşünmemeliydi , tenini kesen sızıyı görmezden gelmeliydiki dayanmalıydı. Çok uzağa değil bu sefer daha bir gece öncesine gitti. Yaşadıkları tutku dolu anlardan sonra teknenin üzerine gelişi güzel serilmiş minderlerin üzerinde kocasının koynunda yatıyordu. Üzerlerindeki incecik pike onları gecenin soğuğundan korumuyordu fakat Alparslan'ın sıcak bedeni onun üşümesinede müsade etmiyordu. Diyar ince parmağıyla onun göğsünde daireler çizerken kocasının kendisininkine nazaran kocaman eli kalçasının üzerindeydi. Yorgunluktan çöken bedeni nasıl oluyorda onun tek bir dokunuşuyla yeniden uyanıyordu anlayamıyordu. Başını yasladığı göğüsten kaldırıp kocasının durgun dalgasız bir denizi andıran yüzünü izledi.

"Seni seviyorum ."

Bunu içinden gelerek isteyerek söylemişti, bu sefer korku yoktu çekinme yoktu. Alparslan'ın büyük eli yanağına tırmanırken baş parmağı onu sevdiğini söyleyen dudakların üzerinde gezinmişti.

"Keşke senin kadar cesur olabilseydim gelincik. Sana kendimi açtığım anda sende bir toz bulutu olup gidecekmişsin gibi hissediyorum. Hiç bir şeyden korkmayan ben seni kaybetmekten deli gibi korkuyorum."

"Bize bişey olmayacak sevgilim..." ilk defa ona isminden farklı bir sevgi sözcüğüyle seslenmişti. Gerçi Diyar'ın Alparslan'a öyle farklı farklı şeyler söylemesine gerek bile yoktu. Adı dudaklarından dua gibi çıkarken başka bir sözcüğe ne hacetti ki ? "...sen bize bişey olmasına asla izin vermezsin."

"Vermem asla."

Diyar içinden duymayacağını bile bile seslendi kocasına.

"Söz verdin sevgilim bize bişey olmayacak. Bul beni ..."

Ne olduysa saniyeler ve dakikalar içinde olmuştu. Duyduğu silah sesiyle ve elindeki kağıda damlayan kan lekeleriyle kendisinin vurulduğunu sanmıştı ilk önce. O korkuyla dizlerinin üstüne çökmesi ve kurşunun deldiği bedenin kendisine ait olmadığını anlaması uzun sürmemişti. Saçlarından sündürülerek kaldırılmıştı Diyar öylece çöktüğü teknenin parlak zemininden. Kim niye yapıyordu bunu onlara bilmiyordu anlayamıyordu. Her insan gibi huzurun sardığı birkaç günün acısını böyle mi çıkaracaklardı ? Ölü bedenlerin arasından sürüye sürüye götürmüşlerdi adeta onu. Alparslan'ın onu korusun diye diktiği adamların hepsi şu an yerdeydi. Kimisi gözü açık boşluğu izliyordu , kimisinin ağzından ve bedeninden akan kan teknenin beyaz zeminini lekeliyordu. Bitmiş miydi her şey ? Buraya kadar mıydı onun hikayesi ?

Hızla ilerleyen araba sola doğru dönmüş hızını düşürmüştü daha sonra taşlı bir yola girdiklerini belli edercesine sallanmaya başlamıştı ve bir süre sonra durmuştu. Diyar ne olduğunu anlamak için kulak kesildi. Sağ tarafındaki kapının açılma sesi kulaklarına dolduğunda bir el kolunu kavrayıp onu dışarı çıkardı ve gözündeki bandı açtı. Uzun süredir karanlıkta kalan gözleri güneş ışığıyla kısılırken karşısındaki adamı gördü. Gördüğü beden korkuyla bir adım geriye kaçmasına sebeb olmuştu.  Karşısındaki adamın bir gözünün üstünde korsanları andıran deri bir bant vardı. Yüzünün diğer kısmında derin bıçak izini andıran bir çizik vardı dudağının kenarından elmacık kemiğine uzanan. O adamdan bir adam geriye kaçarken kaçtığı adam üzerine üzerine geldi.  Diyar'ın tam önünde durup gözlerinin içine bakıyordu.

Yüreğimdeki Kan İzi ❄️ #wattys2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin