49. Bölüm: Gelinciğin Tomurcukları

10.6K 889 107
                                    



Masanın başındaki yüzler şaşkınca birbirlerine bakarken ilk toparlanan Merve olmuştu.

"Diyar !" diye şakıdı. Bu kız kısa sürede ona kardeş gibi olmuştu. Kimseyle paylaşamadıklarını onunla paylaşmıştı. Allah biliyor ya Diyar öldü dediklerinde en çok üzülenlerden birisi o olmuştu. Şu an karşısında kanlı canlı duran Diyar ağabeyi ve yeğeni kadar ona da bir hediyeydi. Hızla oturduğu sandalyeden kalkıp Diyar'ın yanına geldi. Gerçek olduğunu anlamak ister gibi omzuna dokunduğunda Diyar'ın dudaklarından ufak bir kıkırtı döküldü.

"Camdan değilim kırılmam korkma."

"Ya gerizekalı gel buraya !"

Gelin görümce birbirlerine sarılırken Diyar'ın kucağındaki Berrin kollarını babasına doğru açtı. Yüzünde rahatsız olduğunu belli eden ifade genç adama bir kahkaha attırmıştı.

"Bunlar boğdular ama beni baba al beni ! Hüüüf tamam hala bir çekil sende bunalıyorum ."

Merve Diyar'a sarıldığı kollarını çözmeden Berrin'i de sardı hatta biraz sıkı sardı.

"Sen sus kız cimcime."

"Valla nefeslerim kesiliyo imdaat !"

Alparslan kızına acımış olsa gerek ki onu Diyar'ın kucağından aldı gülerek.

"Gel babam sen bana."

Berrin minik eliyle kendini yellerken soluk soluğa söylenmekten de geri kalmıyordu.

"Ay boğuluyorum sandım valla."

Alparslan kızını bağrına basıp gülümserken evdeki yabancı simalara baktı tek tek. Babasıyla göz göze geldiğinde yaşlı adam manidarca gülümsemiş oturduğu sandalyeden ayağa kalkmıştı.

"Raşit siz yabancı sayılmazsınız bize müsade etmenizi istesem yanlış anlamazsın değil mi beni ? Bu biraz ailevi bir konu."

Bozguna uğrayan Keskin ailesi kendilerine inat gibi hortlayıp gelen bu kızla burada daha fazla yerlerinin olmadığını anlamışlardı.

"Önemli değil Hikmet Bey."

Hikmet bey salonu terk eden ahalinin arkasından nezaketen yolcu etmeye giderken Diyar Çiçek'le Eymen'le sarılmıştı. Raziye hanım en sona kalırken yaşlı kadınla bir süre göz göze bakışmıştı. Yaşlı kadın yerle birdi nasıl derdi bu kızcağıza sen gittin ben gene kendi evladımı düşündüm ona kız aradım diye. Allah var içi yanmıştı ama hayat devam ediyor demeyi de bilmişti. Oğlunun her geçen saniye mecnun olmasına dayanamamıştı.

"Bişey demeyecek misin anne ?"

Alparslan'ın sorusu üzerine herkes birbirine bakışırken Diyar Raziye hanımın aralarına koyduğu mesafeye şaşkındı. Her şey ilk günkü gibi derken Raziye hanımın ilk zaman ki halleri de ilk zaman ki gibi olmak zorunda değildi değil mi ?

"Ananın suskunluğu ayıbını bilmesinden oğlum."

Misafirleri yolcu eden Hikmet bey salona girerken söylemişti bunu. Gelinin yanına gelip elini uzattı.

"Hoşgeldin kızım Rabbim seni kocana kızına bağışlamış."

Diyar yaşlı adamın elini öpüp alnına götürürken buruktu ama umursamadı. Şu an önemli olan burada olmasıydı.

"Hayırdır ne ayıbı?"

Alparslan sofraya kucağında kızıyla otururken Diyar'ın sandalyesini çekmişti oturması için. Diyar kocasının yanına otururken Alparslan'ın kucağından kendi kucağına sünen kızını aldı.

Yüreğimdeki Kan İzi ❄️ #wattys2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin