II.Bölüm

1.2K 57 10
                                    

Çetin Yamanlar karşısında kazandıkları ilk zaferin heyecanı ile adeta uçarak Fekeli'nin yanına gitti. Fekeli kendinden emin gururlu bir tavırla Çetin'e döndü: Akşama şöyle güzel bir mangal yakalım.
Çetin heyecanını bastıramayarak: Ağam aldım,aldım.Demir Yaman dumur oldu.Görmen lazımdı o kendini yere göğe sığdıramayan Demir Ya...
Fekeli heyecandan yerinde duramayan Çetin'in gülerek sözünü kesti:Siz bu Yamanları ne çok büyütmüşsünüz senin bu kazandığın zafer daha başlangıç her seferinde böyle olacaksan işimiz var seninle.
Çetin utanarak başını öne eğdi gülümsemesini bastırmaya çalışsa da içi içine sığmıyordu kazandığı zaferin tadı başını döndürüyordu adeta Fekeli Çetine baktıkça bastırdığı duyguların canlı bir şekilde karşılığını görüyordu.Dizginlemeye çalıştığı bu zafer duygusu içinden taşmak için boşluk arıyordu.Kırk yıl diye düşündü,kırk yıl bu dev gibi ismin altında ezilmişti,kayıplar vermişti Ali Rahmet.Yamanlar varını,yoğunu almıştı ondan.Malı mülkü gözünde değildi de kalbini teslim etmişti Adnan Yaman'a.Sesini bile çıkartamadan öylece seyretmişti gidişini. Ali Rahmet kaybettiği değerlerin hesabını soramadan kapatmak zorunda kalmıştı Çukurova defeterini.Ama kırk yıl sonra toprağına adım attığı ilk gün kırgın olduğu memleketi Ali Rahmetten af dilercesine açıyordu yollarını.Çetinle göz göze geldiğinde sıyrıldı düşüncelerinden gülümseyerek: "Daha bekleyecek miyiz Çetin? Hadi koş getir şu kebapları da ateş beklemesin." dedi.
Çetin aldığı komutla hızlı adımlarla çıktı konaktan.Fekeli'nin konağında ki zaferin tatlı tadı Yaman konağında bomba etkisi yaratmıştı.
--
Hünkar bahçede oturmuş etrafı izlerken Demir'in arabası son süratle bahçeye girdi. Demir arabanın kapısını çarparak kapatırken bağırarak Cengaver'e yaklaştı:Bulun o herifi Cengo bulun bana ! Telefondaki herif her kimse benim onca aydır peşinde koşturduğum ihaleye gelmeye tenezzül bile etmeden telefonda işini halletti!
Cengaver:Yahu merak etme adam belki de getirisi var diye bu ihaleye girdi. Uygun bir dille konuşup hallederiz.
Hünkar olayları uzaktan izlerken Demir'e yaklaştı. Başını sallayarak bir Cengaver'e bir de Demir'e bakıyordu:Ne oldu ?
Demir:Başka biri aldı ihaleyi !
Hünkar:Kimmiş ihaleyi alan?
Demir:Bilmiyoruz anne bilmiyoruz! Sinirli sinirli bahçede gezindiği sırada bir taraftan da boynundaki kravatı çözüyordu:Ama bırakacaktın beni arttırıp alacaktım Cengaver !
Cengaver:Ne olacaktı sen arttırınca karşıdaki de aynısını yapacaktı hepi topu 150 bin edecek ihaleye verdiğin parayla kalacaktın.
Hünkar:Cengaver en doğru olanını yapmış sen de öyle.
Demir sinirle Hünkar'a baktı:Bırak Allah aşkına anne ya ! Kim bu kim ? Çukurova'da bilmeyen yoktu bu ihale işinde ne kadar istekli olduğumu. Şimdi adamın birisi geliyor yerinden bile kıpırdamadan telefonun öbür ucundan istediğini yapıyor!
Hünkar:Kenan olmasın...
Demir:Geçen karşılaşmamızda ona açık açık belli ettim niyetimi. Bu ihale işinde yoluma taş koyarsan piyasadan iş bulamazsın dedim. Tüm bu uyarılarıma rağmen canına susadıysa yapar bu işi!
Hünkar:Allah aşkına baban gibi konuşmayı bırak! Böyle bir yere varamazsın!
Demir:Korkuyor musun yoksa Fekeli gibi herifin biri gelir beni de vurur diye ? O adam babama ihanet etti anne mesele bu ! Ortağını en yakın arkadaşını vurdu! Bizim meselemiz çok başka!
Hünkar:Mesele sadece Fekeli değildi Demir! Babanın o şirketi kurarken yıkıp geçtiği insanların sayısını bir bilsen... Şimdi aynı şeyi sen yapıyorsun!
Demir umursamaz bir tavırla arkasını dönüp konağa ilerledi. Hünkar derin bir nefes aldıktan sonra Demir'in peşinden konağa girdi.Demir salonda oradan oraya sinirle volta atarken Hünkar yanına yaklaştı.Omzunu sıvazlayarak "Sıkma bu kadar canını belki de Cengaver'in dediği gibi yatırım için almıştır alan.Hem kesin buralardan değil konuşur halledersin."diyerek telkin etmeye çalıştı evladını.Demir'in öfkesi Hünkar'a çok tanıdıktı yıllar önce toprak olmuş kocası kanlı canlı karşısında duruyordu sanki.Hünkar Demir'in babası gibi olmasından çok korkuyordu.Adnan zalim bir adamdı,bencildi.Kendi istekleri için herkesi harcayabilirdi,gözünü kırpmadan can alır,can yakar hiç acı duymadan hayatına devam ederdi.Hünkar Adnan'ın hayatı boyunca isteyip elde edemediği tek şey olarak kalmıştı bu yüzden öfkesi en çok Hünkar'ı yaralardı.Hünkar gözünün önüne gelen acı anılarının tesirinde kalmıştı gözleri dolmuştu Demir'in öfke dolu bakışlarına çevirince başını en büyük korkusu ile yüz yüze geldi.Demir annesinin endişeli bakışları ile buluşunca bir parça yumuşadı,kırıldı gözlerinde ki alev.Annesinin elini tutup öptü "Merak etme anne ben Adnan Yaman değilim." Hünkar'ın gözlerinden istemsizce akan yaşları sildi "Endişelenme halledeceğim bu işi.Cengo ile gidip araştıralım kimmiş bu zaat öğrenelim sonra ne yapacağımıza bakarız." diyerek çıktı konaktan.
Hünkar Demir'in ardından koltuğa bıraktı kendini bakışları vitrinde ki aynaya kaydı.Aynada ki Hünkar olmaması gereken kadındı.Başını dikleştirdi göz yaşlarını silip doğruldu Hünkar Yaman olduğunu hatırlattı kendine.Oğlunun başarısızlığına topladı düşüncelerini buna izin veremezdi oğlunun başarısızlık altında kalmaması için bir çözüm bulmaya uğraşıyordu."Bunca yıl Yamanların kaybettiğini kim görmüş.Herkes haddini bilecek oğlumun ismi yara almayacak."dedi karşısında ki yansımaya meydan okuyan bir tavırla. Kim olabilir diye sordu kendine. Aklına Kenan'dan başkası gelmiyordu."Fırsatçı düzenbaz yine taş koymaya çalışıyor ayağımıza doymadı yenilgiye doyamadı." diye söylendi. Saniyeye seslendi.
Saniye:Buyurun hanımım bir şey mi istediniz?
Hünkar:Gaffur'a söyle arabayı hazırlatsın sende koş yukarıdan çantamı getir.
Saniye koşar adım bahçeye çıktı Gaffur'a bakındı ama göremedi Raciye seslendi: "Raci,Raci...Büyük Hanım çıkacak birazdan acele et arabayı hazırla."
Raci başını tamam anlamında sallayıp garaja girdi.Saniye çantayı indirdiğinde Hünkar konağın bahçesinde idi.Saniye çantayı vermek için uzandığında Hünkar bir hışımla
"Vazgeçtim küheylan ile gideceğim." dedi ve ahırlara doğru yöneldi.
--
Hünkar atından inip gözlerini arazide çalışan işçilere dikti. İşçiler Hünkar'ın geldiğini fark edince işlerine kısa bir süreliğine mola vermişlerdi. Hünkar yüzünde ufak bir tebessümle hepsini selamladı:Kolay gelsin !
Gaffur koşturarak Hünkar'ın yanına gelince Hünkar ilerideki araziyi gösterdi:Kenan da orada mı ?
Gaffur:Gelmiş hanımım. Az evvel bir görseniz ağızlarından girdi burunlarından çıktı insanların. Zaten İbolar var bizim teyze kızının komşusunun oğlu onlar da demişlerdi iki kuruş para veriyor da huzur vermiyor diye.
Gaffur gerinerek anlatmaya devam etti:Az evvel bizim işçiler de gördüler tabii. Dedim yatın kalkın dua edin başınızda büyük hanım gibi merhametli bir kadın var. Hükümet gibi kadın ama hanginizi bu zamana kadar böyle hor gördü ezdi ded-
Hünkar:Tamam Gaffur yeter !
Hünkar adımlarını hızlandırıp yandaki araziye doğru ilerleyince uzaktan Hünkar'ı gören Kenan gülümseyerek ayağa kalkıp Hünkar'a doğru yürümeye başladı:Oo Hünkar Hanım!
Kenan elini uzatınca Hünkar da elini uzattı. Hünkar elini geri çekince Kenan Hünkar'ı süzerek konuşmaya başladı: Hayrola ?
Hünkar:Hayır mı şer mi onu sen söyleyeceksin Kenan Yaman!
Kenan huzursuzca etrafına bakındıktan sonra Hünkar'a yaklaştı:Bu ihale meselesiyse ... Biliyorsun o işe oğlun ne kadar umutlandıysa ben de o kadar umutlandım. Oğlun bin koyduysa benim emeğim bir değildi ki geride durayım.
Hünkar:Lafı geveleme Kenan! Aldın mı almadın mı ?
Kenan derin bir nefes aldıktan sonra Hünkar'a uzun uzun baktı:Almadım. Oğluna söz verdim. Hadi ona olan sözümü çiğnedim diyelim ya sana verdiğim söz Hünkar Hanım? Sana verdiğim sözü çiğner miyim ?
Hünkar:Yapmadığın şey değil! Yıllar evv-
Kenan:Yıllar evvel sana niyetimi belli ettim. Tıpkı şimdi olduğu gibi...
Hünkar gözünü devirerek arkasına döndüğünde Kenan Hünkar'ın önüne geçerek yolunu kesti :Hemen gidecek misin böyle? Konuşsaydık...
Hünkar Kenan'ın yanından geçip ilerlemek için adım attığı sırada Kenan Hünkar'ın kolundan tuttu. Hünkar sinirli gözlerle kolunu geriye doğru çekti. Bir şey demeden yürümeye devam ettiği sırada ikisini uzaktan izleyen bir çift göz vardı.

Zümrüd-ü AnkaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin