22

751 75 23
                                    

*1 AY SONRA*

(Not :  Gerçekten koskocaman bir ay geçmiş.)


---

Bir aydır konuşmayan ve asla muhatap olmayan ikili sınav günü gelip çattığında birbirlerini ekstra merak eder olmuş, özellikle Hûda Ayhan'ın yanında olmak için daha da düşünmeye başlar hale gelmişti.

 Sınav gününün verdiği heyecan ile ne yapacağını bilemeyen Hûda, Ayhan'ın üzerinde gram heyecan olmadığını biliyordu fakat yine de yanında olmak ve onu heveslendirmek için birçok şeyi yapabilirdi. Şimdilerde ise ayakları pek onun yanına varmıyordu. Modu ekstra düşük olarak sınava girmek istemiyordu fakat yapacağı pek de bir şeyi yoktu. 

 Ayhan olmadan bir üniversite hayatını düşünemiyordu bile.. Ciddi anlamda çekilmez bir yer olacağına adı kadar emindi. 

Ayhan ise son zamanlarda Hûda ile durumunu pek umursamıyor ve hiç umursamadığı üniversite sınavı için sınava gireceği okulun önünde babasıyla bekliyordu. Heyecanlı da  değildi bu sınavdan umutlu da değildi.. 

Sadece çalıştığı konular ve Hûda'nın verdiği emeğin asla boşuna gitmesini istemiyordu. Yine onunla konuşmuyorken bile onu düşünmesiyle aslında boştan yere konuşmadıklarını anlayabiliyorlardı fakat iş işten geçmişti..

 Sonuç olarak bir aydır konuşmuyorlardı ve küs olan iki veletten aşağı kalır yanları yoktu. Ayhan, sınav olacağı okula girmek için büyük bir sabırla bekliyordu fakat bu bekleyişin sonunun iyi mi kötü mü olacağından bir haberdi. Bir bekleyiş içerisinde bulunuyordu fakat içerisinde ufak bir umut kırıntısı yoktu.

 Babası da kızının sıfır heyecan ile orada durduğunun farkındaydı. Son zamanlarda tek arkadaşı olan Hûda ile yaşadıklarından sonra ve sınav süresinin daralmasıyla beraber pek neşesinin ve heyecanının kalmadığını görebiliyordu. Böyle zamanlarda Ayhan'ın üzerine pek gitmez sadece ne olacağına dair izlenimlerini yapar ve bir baba olarak ona yol gösterirdi. Bunu yapacak herhangi bir zamanı olmamıştı çünkü Ayhan ona bir dert ya da sıkıntı olarak bu durumu anlatmıyordu. Paylaşmadığı herhangi bir şeyi Ayhan'a sorup onun canını daha fazla sıkmak istemeyen bir baba modeli olarak tıpkı kızı gibi suskunluğunu koruyordu. Ne olduğunun farkındaydı fakat susuyordu. 

Okulun önünde bekleyen kalabalık yavaşça okulun kapısına doğru yaklaştığında Ayhan ve babası da aynı şekilde o tarafa doğru yürümüşlerdi. Okulun bahçesinin diğer cephesinden yaklaşan kalabalığın içerisinde tanıdık simalar görüyordu. Evleri yakın, aynı okulda olan öğrenciler olarak benzer kişileri görmesi çok muhtemeldi fakat o tanıdık simalar içerisinde Hûda'yı görmeyi beklemiyordu. 

Babası, Hûda'nın annesi Yasemin Hanım'ı orada gördüğünde kalabalığın içerisinde tokalaşabilmiş ve selamlaşabilmişlerdi. Hûda ve Ayhan ise birbirlerine bakmamışlar, görmezden dahi gelmişlerdi. Annesi ve babası ayak üstü birkaç muhabbet ediyorken, çocuklarının durumlarını laflarının içerisinde dahi bulundurmamışlardı. İki genç aralarında bu sorunun çözüleceğine ya da çözülmeyeceğine inanıyorlarsa bu şekilde devam etmeliydiler. Ebeveynleri olarak bu şekilde konuşmak ve tavırlarını bu şekilde belli etmek en iyi seçenek olduğunu düşünmüşlerdi. 

 Yasemin Hanım'da Ayhan'ın sınava girmek istemediğini ve sadece Hûda için çabaladığını ve kendisine fazlasıyla inandığını biliyordu. Birbirlerine oldukları desteği genel anlamda hiçbir arkadaşlıkta görmemiş ve şahit dahi olmamıştı. Ayhan ile oğlunun arkadaşlıklarına devam etmelerini çok istiyordu fakat verecekleri karar da tamamen onlara ait olmalıydı. 

 Ayhan ile göz göze geldiklerinde kısaca gülümsemişti. Yasemin Hanım'da kısaca başını eğerek selam verdiğinde o da aynısını yapmış ve Hûda'nın daha da yakınında durmamak için birkaç adım daha geriye doğru gitmişti. 

Elma ŞekeriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin