Ayhan, babasına olanları anlatmak için can atıyordu. Onun açık görüşlülüğü ve harika tavsiyelerine her zaman ihtiyacı olacak gibi hissediyordu fakat saatin oldukça geç olması onu meraklandırıyordu. Normalde geç geleceği günlerde Ayhan'ı arayıp bilgilendirirdi.
Biraz daha bekledikten sonra, uyuması gerektiğini biliyordu fakat eğer uykuya dalarsa rüyasında endişe edişinden kaynaklı kötü birkaç şey görebilirdi. Sırf bu yüzden uyumama kararı almış ve babasını beklemeye başlamıştı.
Yaklaşık yarım saat sonra, kapının kilit sesi kulağına iliştiğinde saat on bir buçuğu gösteriyordu. Hızla ayağa kalkıp kapının önüne dikildiğinde, babası neyi unuttuğunu onu görünce hatırlamıştı. Hatırlamak konusunda çok geç kalsa bile, bunu telafi edebilirdi.
"Baba yaşım gereği benim sorumsuz davranmam gerekiyor. Biliyorsun değil mi?"
Kızının içine anne ruhu yüklenmiş şekilde konuşması oldukça hoşuna gidiyordu fakat bunu kesinlikle dozunda bırakmalıydı.
"Çok yoğundum kızım, özür dilerim." dedi yakasındaki kravatı gevşeterek. Babasının yorgun geldiğinin farkındaydı fakat anlatmadan duramazdı. Babasının her ne kadar yorgun olursa olsun onu dinleyeceğine adı kadar emin olduğu için rahatlıkla ona anlatabilirdi. Buna inanıyordu.
"Baba ne oldu biliyor musun?"
Babası, kendine bir kahve yapıyorken kızının heyecanla konuşmasına gülümsemeden edememişti. Ne kadar yorgun olursa olsun, onun ne anlatacağını merakla beklerdi.
"Dedikodu seziyorum.. Anlat bakalım." Babası ve Ayhan karşılıklı gülüştüklerin de bir kahve de Ayhan'a yapmıştı.
Mutfak masasına oturduklarında, Ayhan direkt olarak anlatmaya başlamıştı.
"Baba bir arkadaşım var."
Babası kahveyi içiyorken, duyduğu şey ile şaşırmıştı. Kızının arkadaş olarak adlandırdığı ve anlattığı hiç kimse olmamıştı. Bu yüzden şaşırmış ve biraz da kendi kalıbını aştığı için mutlu olmuştu fakat nedense işin ucunda tahmin ettiği gibi bir arkadaşlık yatmadığını düşünüyordu.
"Okula sanırım yeni gelmiş ve çok tuhaf biri. Benden elma şekeri almamı istedi ilk önce. Sonra ben onu ciddiye almadım ve ona elma şekeri almam için ısrar etti. Ondan sonra ben ona birkaç bozukluk verdim."
Babası, kızının karşılaştığı yeni biriyle ve okula yeni geldiğini tahmin ettiği kişi neden ondan elma şekeri istesin ki? Yolda yürüyorsunuz ve sizden biri elma şekeri istiyor. Bu ne kadar normal olabilirdi?
"Seni yolda görüp bunu mu söyledi yani? Kaç yaşında bu, yolda gördüğü insandan elma şekeri istemek de neyin nesi?"
Babası durumun tuhaflığıyla sinirlenmeye başlıyorken, bu arkadaşının cinsiyetini de ekstra merak etmişti.
"Baba bir dur! Çok tuhaf biri aşırı tuhaf. İnsanların ona nasıl yaklaştığını anlamıyor biliyor musun? Ona birkaç bozukluğu başımdan gitmesi için verdiğimde bana arkadaşım deyip durdu. Ben onunla arkadaş olmak istemiyordum fakat o, 'bana elma şekeri aldın artık arkadaşız' gibi bir cümle bile kurdu."
Babası şaşkınlıkla olanları dinliyordu fakat anlam veremediği şey ise, arkadaşının yaşıydı. Liseye giden birine göre fazla büyümüş de küçülmüş gibi davranan biriydi anlaşılan..
"Sonra, sen nasıl arkadaş oldun peki?"
Ayhan kahvesinden bir yudum aldı ve sıcak sıvı midesine inene kadar yandığı hissetti. Heyecandan fazla büyük bir yudum almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elma Şekeri
ChickLitGenç kız karşısındaki oğlanın nasıl bir sorunu olduğunu bilmiyordu. Yaşına göre oldukça garip davranışları onu sinirlendiriyor, bir yandan da merak içerisinde bırakıyordu. Engel olamadığı bir şekilde sürekli onunla aynı ortamları paylaşıyor ve arkad...