5

1.1K 108 10
                                    

 Ayhan ve Hûda birbirlerinin arkadaşlığından oldukça mutlulardı. İlk başlarda her ne kadar tuhaf bulsa da iç sesini dinleyip, ne yapmasına karar veren Ayhan bu kararından gayet memnundu. Bazı davranışlarına delirircesine tepki veriyorken, bazı davranışlarını olumlu karşılıyordu. Genelde onu olumlu karşılamaya çalışıyordu fakat elinden kişiliğince bu kadar gelebiliyordu. Bazen onu üzeceği için fazlasıyla endişeleniyor ve ne yapacağını bilemiyordu. Kesinlikle üzülmesini istemiyordu. Onun için çabalayacak ve nasıl onunla anlaşabileceğini çözecekti. Bunu onun için ve arkadaşlıkları için yapacaktı. 

 Bu yaşına kadar herkesin, çıkar uğruna bir şeyleri yapmak zorunda olduğunu fark etmiş ve bu yüzden neredeyse kendini bildi bileli asla arkadaş sahibi olmamıştı fakat Hûda'da olan şey bunlardan çok farklıydı. Düşünceleri insanları kullanmak, çıkar uğruna ilişkiler kurmak değildi. Sadece yaşıyordu ve kimseye bir zararının olabileceğini düşünmüyordu. Dışarıdan o kadar savunmasız ve saf duruyordu ki, bu onu hem doğal hem de korunmaya ihtiyacı varmış gibi gösteriyordu. Aslında göstermiyordu, tam olarak böyleydi; ihtiyacı vardı. 

Asıl tuhaf olan şey, ihtiyacı olan yardımı kendisinin çok da umursamamasıydı. Umursamamasıyla kalmayıp, sanki her şey çok normalmiş gibi davranmasıydı. Ciddi anlamda, bunu bilerek yaptığını düşünmeye başlayacaktı fakat bir insan kendini neden bu kadar savunmasız göstermek isteyebilirdi ki?

Ya yeni arkadaşlıklar ve farklı bir çevre yapmak istiyorsa? diye aklından geçirmeden edememişti. Bir yanı onun hakkında olumlu düşünse bile, sonuçta onu tanımıyordu ve ister istemez, farklı düşünebiliyordu. Bu kesinlikle elinde olan bir şey değil. Bitkin düşmüş bir şekilde son dersinden çıkan Ayhan, etrafına bakınmaya başlamıştı. Bugün okul saatlerinde hiç Hûda ile karşılaşamamıştı. Bu onu bir miktar endişelendiriyorken, aklına çocuklar gibi top oynayabileceği fikrini getirerek, kendisini çocuğunu sokağa bırakmış bir anne edasının içerisinde bulmuştu. Nasıl düşündüğünün saçmalığını fark ettiği andan itibaren, bu düşüncelerine yine sarı bez ile ovalayarak kurtulmuş ve koridordaki gözlerini çekmemişti. 

Merdivenlerden inmeye başladığında, aşağı katın merdiveninde Hûda'yı görmesiyle şaşkınca gözleri aralanmıştı. Bir kız ile kol kola girmiş, merdivenleri iniyordu ve bu Ayhan'ı şaşırtıyordu. Arkadaşlık ilişkileri konusunda iyi olmadığını söylemiş ve ima etmişti fakat yanındaki insanla tanışmıyor gibi de değildi. Aksine birkaç yıllık arkadaş gibi duruyorlardı ve bu Ayhan'ın tekrar korumacı yönünü ortaya çıkarmaya başlıyordu. Onun zarar görmesini ve kullanılmasını istemiyordu. O bu haliyle gayet güzeldi fakat insanların onu lekelemesini istemiyordu. 

Kalabalığı bölerek, hızla aşağı merdivene Hûda'nın yanına gelmişti. Onu fark etmemesi biraz garip hissettirse de, bu kalabalıkta pek de fark edilebileceğini sanmıyordu. Bu yüzden sinirlenmeye başlamadan önce ve onu kırmaya başlamadan önce kendini durdurmuş ve yine birkaç adım onun yanında ilerlemeye başlamıştı. 

 Yine fark etmeyince, en son yanındaki kız Ayhan'ı işaret etmiş ve Hûda'nın kafasının Ayhan'a dönmesini sağlamıştı. Gün boyunca arkadaşına rastlamayan Hûda onu özlediğini fark edip, kalabalığın çıkış kapısına gitmesini umursamadan durup, Ayhan'ı kollarının arasına almıştı. Yanındaki kız şaşkınca ikiliyi izlemeye başlamışken, kalabalık arasında onları fark eden tüm gözler onlara dönmüştü. Ayhan'ın yüzü, Hûda'nın göğüs kafesine gömülmüş bir şekilde gizlenmişken, Ayhan ne yapacağını bilemez bir halde karanlık ışık almayan arkadaşının göğsünde onu ne zaman bırakacağını düşünüyordu. 

 Kız ne zaman kendisinin dikkatini çekeceğini bekliyorken, Hûda'nın kendisine anlattığı arkadaşının bu hafif erkek görünümlü hemcinsinin olduğunu fark ediyordu. Bu kadar samimi olmalarına anlam veremese de kızın amacı başka olduğundan, onunla hiçbir zaman Ayhan kadar bir arkadaşlık kuramayacaklardı. Aslında kızın amacı arkadaşlık da değildi. Sadece onun nasıl davrandığını daha farkına varmamış yalnızca dış görüntüsünden ona yaklaşmaya çalışan biriydi ve bunu Ayhan'ın fark etmesi an meselesiydi. 

Elma ŞekeriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin