AÇIĞA ÇIKMIŞ

•Karanlık•

"Peter artık bir şarkıda dursan!" diye Peter'a sitem etmiştim. Yolculuğun başından beri sürekli şarkı değiştiriyordu. "Daha ne kadar yolumuz var Daron?" diye sorduğunda sonunda bir şarkıda durabilmişti. Elimdeki adresin yazılı olduğu kağıda bakarak "Az kaldı." dedim ve önüme çıkan caddeden sola döndüm. Yaklaşık beş dakika sonra verilen adrese gelmiştim. Burası tek katlı evlerin olduğu bir kasabaydı. Bizim yaşadığımız yere arabayla uzaklığı yaklaşık yarım saatti. Arabadan indiğimde son kez elimdeki kağıda baktım. Evet, evin numarası da uyuşuyordu ve başımı Peter'a onaylarcasına salladım. Evin kapısının önüne geldiğimde bir plan yapmamış olduğumu fark ettim. Yinede bu olanları ve olacakları değiştirmeyecekti. Oraya gidecek, elimden geleni yapacak ve bir şekilde güçlerimi geri alacaktım.

Kapı zilinin çalınması ile düşüncelerimden sıyrıldım. Peter'a dönüp 'cidden mi bakışı' atmayı ihmal etmemiştim. En azından kapıyı kırmasını beklerdim. Aradan geçen bir on saniye sonra kapı açıldı. Karşımda o güç akışını sağlayabilen sarışın çocuğu görür görmez kapıyı ittirerek içeri girdim. Dengesini kaybedecek gibi olsa da hemen içeri kaçmıştı. Peter'la birlikte içeriye ilerlediğimizde Daniel'ı bacak bacak üstüne atmış, suratında o pişkin ifadesiyle otururken bulduk. "Çok ayıp Daron, arkadaşım Ezra size kapıyı açıyor, siz ise ona böyle mi davranıyorsunuz?" dediğinde gözüm yandaki çocuğa kaydı. Demek bu sarışın çocuğun adı Ezra idi. Dikkatimi toplayarak gözümü Daniel'a diktim. Tam ağzımı açacağım sırada araya girerek konuşmaya başladı. "Yeni yeteneklerimden görüş sağ olsun sizin geleceğinizi gördüm. Tam göremesem de kız arkadaşın Kat, yanında güzel bir kızla beraber buraya geliyorlar." dediğinde 'yanında güzel bir kızla' demek istediğinin Amara olduğunu anlamam için Peter'ın Daniel'a doğru atılması yetmişti. Peter Daniel'ın üstüne çıktığında Daniel elini uzatmış ve onu geriye fırlatmıştı. Ayağa kalkan Peter seri bir şekilde ateş topları fırlatsada evin çeşitli yerlerinden gelen sular Daniel'ın önüne geçmiş ve bir duvar oluşturmuştu. O an elimden gelebilecek tek şeyi yaptım ve koşarak Daniel'ın üzerine atladım. Daniel ile birlikte yere düştüğümüzde, sudan oluşmuş duvarda yıkılarak yerleri ıslatmıştı. Bunu fırsat bilen Peter anında yanıma geldi ve beni ittirerek Daniel'a yumruklar atmaya başladı. Bense o zamana kadar sessizliğini bozmayan Ezra'ya odaklanmıştım. Ezra üzerimize doğru geliyordu ve eğer Ezra Peter'a dokunarak Peter'ın gücünü Daniel'a aktarırsa bu bizim için hiç de iyi sonlanmazdı. Ezra'nın üzerine doğru yürüdüm ve havada yumruğumu savurdum. Ezra her ne kadar yana kaymak istesede yumruğum omzuna çarpmıştı ve tökezlemişti. "Ya güçlerimi geri verirsin ya da seni buna pişman ederim." diyerek cümlemi tamamlar tamamlamaz yumruğumu suratına geçirdim. Bir sonraki yumruk için elimi kaldırmıştım ki dengemi kaybettim ve düşeceğimi sandım. Ama hayır düşmemiştim ve şuan havada asılı duruyordum. Başımı yana çevirdiğimde Peter'ın da benimle aynı durumda olduğunu fark ettim. Daniel yine o ukala ifadesini takınmıştı ki Peter ateş topunu fırlatınca, ateşten kaçmak için yana sıçramıştı. Daniel'ın konsantrasyonu bozulunca Peter ile ben yere düşmüştük. Başımı kaldırdığımda Ezra'yı Peter'ın omzunu tutar halde bulmuştum. Ayağa fırladığım gibi Ezra'yı kolundan tuttum ve yana sürükledim. O sırada Peter'da ayağa kalkmış ve Daniel ile savaşmaya tekrardan başlamıştı. Peter'a bakarken kısa bir boşluğuma denk gelmiştim ve Ezra bunu fark etmişti. Mideme yediğim yumrukla sendelesem de Ezra'nın üzerine doğru yürüdüm. O an bir şey yürümeme engel oldu. Okulda Daniel'ı ararken, bana onun yerini söyleyen ses yine kulaklarımdaydı. Yoksa zihnimde mi demeliydim. Ses olağanca haykırıyor, içler ürpertici sesi tüm bedenimi ele geçiriyordu. Aradan geçen kısa süre ile birlikte Peter'ın inlemesini duymuş ve duyduğum gibi arkamı dönmüştüm. Ama geç kalmıştım, Peter yerde baygın halde yatıyordu ve içimdeki sesin haykırışı ile öfkemi serbest bıraktım.

Katherine

"Çabuk ol Amara, bir şeylere gel kalmamış olmak için çabuk ol!" sesim olduğundan çok daha yüksek sesle çıkmıştı. Merakıma yenik düşmüş ve sormak istemediğim şeyi sormuştum. "Amara, sence nereye gitmekten bahsediyorlardı." demiştim. "Bilmiyorum ama Peter, Daron ile konuşurken bir yere gitmek ve Daron'ın güçlerini geri almak ile ilgili şeyler duydum." demişti. Evet, Daron güçlerini almak için bir yerlere gidiyordu ve başını belaya sokacaktı. Bunu engellemek için Daron'ın Peter'ı okulun önünden aldığı vakitten beri onları takip ediyorduk ama şehir dışına geldiğimizde trafik yüzünden onları kaybetmiştik. Fakat şuanda bulunduğumuz yer küçük bir kasabaydı. Buradan uzakta olamazlardı. Bu yüzden son on dakikadır sokakları gezip duruyorduk. En sonunda pes edip başımı arkaya yasladım ve gözlerimi kapattım. Aradan geçen kısa bir süre sonunda bir anlığına tek bir kelime duydum, "Peter!". Fazlasıyla öfkeli çıkan bu ses Daron'dan geliyordu. Onun sesini duyar duymaz olduğum yerde sıçradım ve gözlerimi açtım. Amara arabayı çoktan durdurmuştu ve Daron'ın arabası tam karşımdaydı.