Sanırım kız arkadaşını bekleme olayına alışmalıydım. Çünkü on dakikadır salonda Kat'in hazırlanmasını bekliyordum. Bir beş dakika kadar daha bekledikten sonra Kat geldi ve oturduğum kanepeden ayağa kalktım. Üzerinde dizlerine kadar uzanan askılı beyaz bir elbise vardı. Eteğindeki fırfırlar ve dümdüz sarı saçları ile çok güzel görünüyordu. "Beklettiğim için kusura bakma." dedi tatlı bir yüz ifadesiyle. Bende gülümseyerek elini tuttum ve okula doğru yürümeye başladık. Okula geldiğimizde bahçede dün geceden sızıp kalan öğrencilerden hala uyanamayanlar vardı. Binaya girdiğimizde Kat ile ayrıldım ve dolabıma yöneldim. Birkaç kitap aldıktan sonra zil çaldı ve hızlı adımlarla sınıfa ilerledim. Bayan Becky sınıfa geldiğinde tahtaya ders adını ve konusunu yazıp, masasına geçti. Bayan Becky bizim fransızca öğretmenimizdi. Fransa'da yaşadığı süreden kalma yarım fransız aksanı ile bize ders öğretmekten çok, inandığı ve gerçek olamayacak (!) doğaüstü şeyleri anlatıyordu. Bu sebeple sınıftaki herkes -inek öğrenciler dışında- Bayan Becky'yi çok severdi. Yaklaşık on beş dakika ders anlattıktan sonra dalgalı uzun saçlarını geriye attı ve gözlüğünü masaya bırakarak, ekrana bir görüntü yansıttı(multimedya). Ekranda bir cadıyı andıran kadın elinde mavimsi bir küre tutuyordu. Etrafını ise su olduğunu düşündüğüm bir şey dolanıyordu. Bayan Becky bize döndü ve "Ekranda ne görüyorsunuz?" diye sordu. Arka sıralardan bir çocuk ayağa kalktı ve "Suyu kontrol eden bir cadı." dedi. Bayan Becky "Güzel, peki suyu kontrol edebilseydin bu güç ile ne yapardın?" diye sorunca çocuk "Denizde sörf yapardım." dedi ve tüm sınıf gülmeye başladı. Elimi kaldırdım ve Bayan Becky söz verince "Suyu parçalara ayırarak her birini ince uzun şekillere sokarım, sonra suyun ısısını düşürerek su parçalarını dondururum. Böylece elimde kontrolüm altındaki sivri buz parçaları olur." dedim. Hoca şaşırmış bir halde "Zekice Daron." dedi. Sonra ekrandaki kadına dönerek "Efsaneye göre bu kadın yüzyıllar önce yaşamış 4 elementin bükücüsüdür. Aslında 5 elementin bükücüsüdür. Çünkü hava, su, toprak ve ateşin yanında aynı zamanda o ruh da bükebiliyordu. Yine efsaneye göre bu kadın ölümsüzdür ve onun nasıl öldürülebileceğini sadece bir kişi bilmektedir. Ama bu kişi ne yazık ki ben değilim." diyerek Bayan Becky gülmeye başlamıştı.
Teneffüs zilinin çalması ile sınıftan çıktım. Katherine ortalarda yoktu, bende yan taraftaki merdivenlerden kantine indim ve kendime bir kahve alarak boş masaların birine oturdum. İlk yudumumu aldığımda yüzümü buruşturdum. Attığım iki küp şekere rağmen kahvenin keskinliği azalmamıştı. Kahvemi bitirdiğimde merdivenleri çıkmaya başladım. Dersimin olduğu sınıf birinci katta olmasına rağmen vücudum isteğim dışında hareket ediyor ve kafamın içi ikinci kata git diye haykırıyordu. İkinci kata vardığımda ise koridor kalabalıktı. Herkes bir şeyin etrafında toplanmış, bazı öğrenciler şaşkınlık içinde, bazıları ise midesini tutarak ortamdan uzaklaşıyordu. O an Kat ile göz göze geldik. Öğrencilerin arasından beni görmüş, bana doğru geliyordu. Gözleri doluydu ve yanıma gelince başını göğsüme yasladı. Bir müddet sadece başını okşadım, daha ne olduğunu bilmezken ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Kat'in nefes alış-verişi dizginlendiğinde yavaşça ondan uzaklaşıp öğrencilerin toplandığı yere yöneldim. İnsanları zar zor ittirdikten sonra gördüğüm manzara karşısında şok olmuştum. Kıvırcık saçları ve dehşete düşmüş bir yüz ifadesi ile bizim yaşlarımızda olan genç kız, kanlar içinde yerde yatıyordu. Nedenini bilmesem de tanımadığım bu genç kız için olması gerekenden çok daha fazla üzülmüştüm. Daha fazla bakmak istemeyerek Kat'in yanına döndüm.
Önümüzdeki ders Kat ile aynıydı. Birlikte oturduysak da Kat bu sefer suskundu. Sanırım kanlar içinde bir ceset görmekten olsa gerek garip bir ruh haline büründü. Aradan geçen birkaç saatten sonra ise eski haline geri dönmüştü. Okul çıkışında eve yürürken daha fazla dayanamayarak düşündüklerimi dile getirdim. "Kat, Origanlar'ın güçlerini keşfettikleri ve geliştirdikleri bir tesis var. Senin de benimle birlikte oraya gelmeni istiyorum." dedim. Kısa bir süre gözlerini yoldan ayırmayan Kat bana dönerek "Olur ama neden gitmemi istiyorsun?" dedi. Söylemek istemediğim şeyleri zorla bana söylettirecekti. Derin bir nefes alarak "Pekala bugün olanlar işin ciddiyetini anlamamı sağladı. Oradaki kız sende olabilirdin. Bu yüzden gücünü daha iyi bilmeli ve kendini geliştirmeni istiyorum. Gücün fiziksek boyutta işlemese de gölge yaratıklara karşı savunmasız olmamalısın." dedim. Başını onaylarcasına salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AÇIĞA ÇIKMIŞ
FantasíaNormal bir hayat istediğinizde evren size tam tersini sunar. Tek istediğim sıradan bir hayattı. Fakat 17. yaş günümde namludan çıkan o kurşun ile işler değişti. En son hatırladığım bir grup gölge yaratıktı. Şuan ise karşımdaki gölge yaratık görünmey...