[ Wattys2020 Hayran Kurgu Kazananı ]
✯
"Gitmeme izin ver," diye fısıldadı güçlükle göz yaşları içerisindeki bedene, onu, elini bırakması için ikna etmeye çalışıyordu. "İyi olacağız, sorun yok."
✯
"Seni korumak için ne gerekirse gereksin, yapacağım...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
― ― ―
♪ NF | Can You Hold Me?
― ― ―
"Friday, 7699XQ isimli gözlem dosyasını aç."
"Elbette, küçük patron." Mekanik sesin konuşmasının bitişi, dosyanın hologram ekranlar ile karşısına getirilişiyle eş zamanlı olarak gerçekleşmişti. "Bakalım," diye mırıldanarak, gri gözlerini kıstı genç kız.
İçindeki huzursuzluk, onu, ilk başta ülkedeki, ardından tüm dünyadaki nükleer tesisleri anbean takip etmeye sürüklemişti. Tüm verileri gözden geçirirken, yüzündeki ifade ciddileşmişti.
Bir sonraki tesisin verilerine geçecekken, Manchester'da bulunan santralden aldığı veriler, onun duraksamasına sebep olmuştu. "Friday, MH-03 kodlu santralin kontrol merkezinin kamera görüntülerini göster bana. Üç gün önce saat 01.39'dan itibaren, dikkatini çeken her şeyi görmek istiyorum. Sorunlu saatlerde santralde olan tüm personelin kimlik bilgilerini de toplayıp MH-039 adlı bir dosyaya yerleştir."
"Üzerinde çalışıyorum." Friday'in çalışmakta olduğunu gösteren veri akışı hologram ekranlarda görülürken, Ashley, saçlarını geriye atıp boynunu iki yana esnetmişti.
Kamera görüntüleri ile birlikte gelen yazılı özeti dikkatle inceledi, ardından personel dosyalarına geçti. Bütün personeller üzerinde gözlerini gezdirirken, bilinmeyen bir dosya gördüğünde kaşlarını çatıp, dosyanın üzerine tıkladı. "Friday," derken, elleri bilgisayara bağlı klavyede geziniyordu. "Bu bilinmeyen personel kim?"
"Gördüğün üzere, ne yazık ki bilmiyorum. Taradığım kaynaklarda onunla ilgili bir bilgi yoktu, yüzünü de bulamadım."
"Bilinmeyenimizin geçtiği görüntüleri göster bana, sadece onu odakla ve yüksek çözünürlüğe ayarla."
"Nasıl istersen." Programın yanıtı ile beraber açılan hologramda görülen kişi, uzun boylu bir erkekti, kamera açılarından kendisini saklamayı ustalıkla başardığına göre, bütün kameraları ve görüş kapasitelerini biliyor olmalıydı.
Gözlerini kısıp, elini çenesine götürürken, düşüncelerini toparladı ve elleri klavyede hareket ederken, Friday'e tekrar seslendi. "Bana bu santralin en yüksek rütbeli ilk beş kişisini göster, Friday."
Beş dosya da önünde belirirken, gözüne tanıdık gelen kişiyle, bir saniye durakladı. Dosyada yazan ismin sahibi, Asher Adrian Hunter Leroy'dan başka biri değildi.
"Bu adamı nerede gördüm ben?" diye mırıldandı kendi kendine, ardından aklına gelen görüntülerle parmağını şıklattı. "Tabii ya," diye cevapladı kendi sorusunu. "Santralin müdürü olduğunu iddia eden adam, partiye de gelmişti! Demek adamımızı belirledik," diyerek gülümsedi Ashley. "Benden kaçamazsın, Asher Leroy."
