Bölüm 47: Seni Terk Etmiyor

547 50 12
                                    

Haziran 2016
Yenilmezler Üssü
New York Yakınları

Geçen gecenin ilerleyen saatlerine kadar babası ile sohbet etmişti Ashley. Onun, sebepsizce hissettiği huzursuzluğu anlamaya çalışmış fakat başaramayıp, babasının isteğiyle bu konuyu kapatmıştı.

Alt kattaki sevgilisi ve arkadaşlarının yanına indiğinde Kuleden ayrılmak üzere olan sevgilisi ile vedalaşmış, ardından Diana'nın yanına gitmişti. Rogers ile birkaç saat konuşup saçma şeylerden bahsettikten sonra bir süre Clint ile okçuluk antrenmanı yapmış, Natasha'ya sataştıktan sonra odasına gitmiş ve kendini yatağına bırakmıştı.

Sabah uyandığında, kendini oldukça terli, yorgun ve huzursuz hissediyordu. Gece sürekli gördüğü kabuslar nedeniyle doğru düzgün uyuyamamış, hatta defalarca sıçrayarak uyanmıştı.

Kahvaltı etmeden önce duş almak isteyen Stark direkt kendini suyun altına atarken, diğer Stark da pek farklı sayılmazdı. Hızlı bir duş alıp banyodan çıktı ve üzerine bir eşofman ile tişört geçirdikten sonra spor ayakkabılarının bağcıklarını bağlayıp odasını terk etti.

Tam asansöre binecekken bileğinde olmadığını fark ettiği saatini almak üzere odasına dönmüş, komodinin üstünde bıraktığı saati bileğine takıp tekrar odadan çıkmıştı.

Mutfakta bir şeyler atıştıran iki Rogers'a selam verip, kahve makinesine yöneldi. Diana'nın aldırdığı fazla kruvasanlardan ikisini kahveyle beraber yerken, başındaki korkunç ağrı sebebiyle bu günü oldukça huysuz bir şekilde atlatacağına emin olmuştu.

Koltukta oturan Natasha'nın yanına oturarak bacaklarını kendine çekmiş, "Bana ilgi göster, Romanoff," diyerek kızıl ajanın kucağına yatmıştı. Yarım saat sonra aralarına katılan babasının da oldukça huysuz olduğunu gören Ashley, Natasha'nın kucağından kalkıp, ona da bir kupa kahve hazırladı.

"Teşekkürler, tatlım," diye mırıldanıp kahveyi aldı ve koltuklardan birine oturdu Tony, kızı da yanına. "Sizin neyiniz var, sabah sabah?" dedi Diana, Starklar'a. "Tüm gece ayakta değildiniz umarım."

"Hayır," diye mırıldandılar aynı anda. Ardından, "Sanırım ikimiz de uyuyamadık," diyen Tony'ye katıldığını belirten küçük Stark ile her şey açığa çıkmıştı. "İçimde çok yoğun bir huzursuzluk var." şeklinde ekleme yaptı Ashley.

Yaklaşık kırk beş dakika boyunca havadan sudan konuştu beşli ve aralarına sonradan dahil olan Clint, ardından Starklar laboratuvara gitmek üzere ayaklandı.

Birlikte büyük laboratuvara girdiklerinde, Ashley, en son üzerinde çalıştıkları Mark 47'nin taslaklarını açtı. "Bu taslaklar, Mark 46 ile birebir aynı, baba," dedi kafasını kaldırarak. "Neden 47'yi yapmak istiyorsun?"

"Hayır," dedi Tony. "Bunda ikinci ark reaktörünü kullanacağım. Ayrıca, dış görünüşü farklı olacak."

"Peki," diye yanıtladı Ashley. "O zaman, başlayalım. Bundan sonra Iron Spider zırhında yapmamız gereken değişiklikler var."

Aletlerin başına geçerek, gerekli parçaları hazırlamaya başladı iki Stark. Ashley, repulsor gücü ile ilgili yeni hesapları yaparken, Tony, gövdeyi oluşturmaya başlamıştı bile.

İki dahinin zırha dair parçaları ve hesaplamaları bitirmesine az kalmıştı ki, Friday'in sesi ile kafalarını kaldırdılar. "Patron, ikinize kötü haberlerim var. Acil olarak toplantı salonuna gitmelisiniz."

Ashley, babasına baktı. Tony'nin işaretiyle elindeki reaktörü çıkardığı kutuya geri koydu ve hızlıca dışarı çıktı. Merdivenlere ilerlerken, adımlarını hızlandırarak koşmaya başladı.

OBSIDIAN: Stark's DaughterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin