♪ Alex Hepburn | Under
― ― ―
Aynı Gün
Starklar'ın Gizli Evi
Konum; Bilinmiyor━
"Sana benim komutumu bekle dedim," dedi Ashley, jetten inen Diana'ya. Kollarını göğsünde birleştirmiş, gri gözlerindeki sinir parıltılarının belli olduğundan emin olmuştu.
"Evet, evet, her neyse." diye konuyu geçiştiren Diana, Ashley'in kızgın bakışlarına güldü. Jetten inen diğer kişilere bakmak istemediği için hızlıca içeri girmiş, Diana da peşinden gitmişti, hasar alarak zorunlu iniş yapan jet kimsenin umurunda değildi.
Wanda ve Vision içeri girmiş, acil müdahaleler için ayrılan sağlık katına geçmişlerdi. Herkes orada toplandığında, Stark ve Rogers takımları arasındaki gerginlik hissedilebiliyordu.
"Bak, Tony," dedi Steve, bir adım ileri çıkarak. "Beni görmek istemediğini biliyorum ve haklısın, ama bu durumda küs kalabilmek gibi bir lüksümüz yok -" diyerek sözlerine devam edecekti ki, "Kendine sakla, Yüzbaşı," dedi Tony. "İnsanların tehlikede olduğunun farkındayım. Eğer bunu bilmeseydim, buraya giremez, bu evin menzilinden canlı olarak çıkamazdınız."
Steve, sözlerini tamamlamadı ve geri çekildi. "Peki," dedi Diana. "Şimdi ne olacak? Bu taşla ilgili, ne yapmamız gerekiyor?"
"Onu koruruz," diye öne çıktı Natasha, kendinden gayet emindi. "Hayır, yok etmeliyiz." dedi ve karşı çıktı Vision. "Taşın doğası hakkında çok düşündüm. Eğer kendi frekansına yakın bir enerjiye yeterli bir süre maruz kalırsa, yok edilebilir." diye tamamladı sözlerini, son kısımda Wanda'ya bakmıştı. Wanda onun kastettiği şeyi anlamış gibi, "Hayır, Vision," dedi.
"Bir can, milyarları kurtarmanın önüne geçmemeli." diye karşılık verdi Vision, Steve araya girmişti. "Ama geçmeli. Hayatın pazarlığı yapılmaz, Vision."
"Söylesene, Yüzbaşı, sen yetmiş yıl önce buza girerek kaç kişinin hayatını kurtardın? Bunun nesi farklı?" dedi Vision, Yüzbaşı'nın karşısına dikilip. "Çünkü bu defa bir seçme şansı olabilir." diye karşılık verdi Tony, kaşları çatılmıştı.
"Vision sadece taştan ibaret değil," diye mırıldandı Bruce. Onun sesini duyan Ashley ise, birkaç saniye sonra yere sabitlenmiş bakışlarını kaldırdı, iki Stark, sessiz duruyordu.
Kendilerine yakışmayacak kadar uzun bir süredir sessizliklerini koruyan Starklardan küçük olan, öne çıktı. "Vision'un zihni katmanlardan oluşuyor," dedi Ashley. "Bruce'un dediği gibi. Taş, Jarvis, babam, Bruce, Ultron ve hatta ben."
"Yani," diyerek kızının yanına yürüdü Tony. "Eğer taşı çıkarırsak, geride tamamen bir Vision kalır, hatta belki en iyi yanları." şeklinde Ashley'in cümlesini tamamladı. Odada bulunan üç dahi, dikkatle birbirine bakıyordu.
"Nasıl yapacağız peki?" diye sordu Natasha. "Bizim uzmanlık alanımız dışında bu, lejyoner gibi çok gelişmiş robotların onarımı, gama radyasyonunun izini sürmek ya da bir yapay zeka yaratmaktan bahsetmiyoruz," dedi Ashley, üçü adına da konuşarak. "Ayrıca, burası çok kapsamlı bir ev olsa da, burada yapamayız."
"Diana beyin verrahı," dedi Steve. "Ayrıca nöroloji ve sinir hastalıkları hakkında da doktora yaptı."
"Benim doktoralarım da burada geçersiz," diye karşılık verdi Diana. "Uzmanlık alanım insan beyni, yapay bir android beyni değil. Taşı oradan çıkartmak, oldukça komplike bir işlem, bir insan beyninden tümör almıyoruz sonuçta. Birbirine bağlı milyonlarca nöron ağı var ve hepsi sentetik. Bağların çözülmesi, taşın çıkarılması, bağların tekrardan bağlanması gerekiyor. Yeterli ekipman olsa bile, bunu riske atamam."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OBSIDIAN: Stark's Daughter
Fanfic[ Wattys2020 Hayran Kurgu Kazananı ] ✯ "Gitmeme izin ver," diye fısıldadı güçlükle göz yaşları içerisindeki bedene, onu, elini bırakması için ikna etmeye çalışıyordu. "İyi olacağız, sorun yok." ✯ "Seni korumak için ne gerekirse gereksin, yapacağım...