ALTIN KANAT

ALTIN KANAT: Altmış İkinci Bölüm

CLANN, I Hold You
"Seninle birlikte dünyayı yeneceğim."

Yalnızım, ne kadar aranıp dursam
Baş ucumda seni bulamıyorum
Güneşten vazgeçip susuz olsam da
Seninle olmadan olamıyorum

Sesleniş, Hüseyin Nihal Atsız

62.Bölüm: "Sevmek Her Şeyi Feda Etmektir"

"İzgi?"

"Efendim hayatım?"

"Sana her şeyi söyleyebilirim değil mi?"

"Elbette söyleyebilirsin." Diye yanıtladım küçük kardeşimi.

Hava güzeldi. Deniz'le bahçedeki çimenlere uzanmış gökyüzünü seyrediyorduk. Ağzımda şu an sigara içemediğim için çiğnediğim bir kürdan vardı ve bulutların garip şekline bakıyor bir yandan da Deniz'i dinliyordum.

"O zaman...Sana bir şey söylemeliyim." Dedi çekingen bir sesle.

"Yine Baran'a âşık olduğunu söyleyeceksen seni tokatlarım Deniz." Diye homurdandım.

"Hayır," Dedi hafifçe doğrulup elbisenin eteğini düzelterek. "Yani o da var ama onu söylemeyeceğim."

"Ne söyleyeceksin o halde?"

"Ben sabah tuvalete gittim,"

"Çok açıksa iyi. Koyuysa suyu daha bol tüket."

Yüzünü buruşturdu. "Bu kadar ciddiyetsiz bir insan olmayı ne zaman bırakacaksın?"

"Bunu değiştiremem bir tanem, özür dilerim."

Derin bir nefes verdi.

"İç çamaşırımda kan vardı. Kimseye söyleyemedim..."

Kaşlarımı kaldırıp güldüm yavaşça.

"Sorun yok," Dedim gayet sakin bir sesle. "Sana her şeyi tek tek anlatacağım."

"Birkaç kez okuldaki kızlardan da duymuştum...Regl ne demek? Ama tam anlamıyla ne demek?"

"Kadınlar ayın belirli dönemlerinde döllenmemiş yumurtaları dışarı atmak için regl olur."

"Yani?"

"Uterus döllenmiş bir yumurta almaya hazırlanırken kan dolaşımı artar ve vaskülarize olması sağlanır-"

"Halk diliyle İzgi!"

"Pekâlâ..." Dedim kaşlarımı çatarak. "Sana hamileliğin nasıl olduğunu anlatmıştım değil mi?"

"Evet, hatırlıyorum."

"Hamile olmadığın sürece, yani yumurtalar döllenmediği sürece regl olursun ve vücudun bunu bir şekilde dışarıya atma ihtiyacı doğar doğal olarak. Bunu da kanama yoluyla yapabilirsin ancak. Bu gayet olağan bir durumdur ve sağlıklı olduğunu gösterir. Birkaç gün de sürebilir bir hafta da."

"Senin odanda görmüştüm birkaç kez. Ped değil mi onlar?"

"Evet, bunun için pedler var. Yoğunluğuna göre boyutlarını şeçip iç çamaşırına takmalısın."

"Nasıl?"

"Sana gösteririm." Dedim toparlanırken.

"Anneme söylemedim."

"Şahika'ya ben söylerim. Gel sana ne yapacağını göstereyim."

"Ondan önce..." Dedi tişörtümden tutup beni çekiştirirken. "...Aurora'ya yazdığım mektubu okuyayım mı? Yarın göndereceğiz."