ALTIN KANAT: Altmışıncı Bölüm

1.6K 144 78
                                    

Üç Hürel, Bir Sevmek Bin Defa Ölmek Demekmiş
Kardeşin Duymaz, Zülfü Livaneli

Seni bir yaz gününe benzetmek mi, ne gezer?Çok daha güzelsin sen, çok daha cana yakın:Taze tomurcukları sert rüzgârlar örseler,Kısacıktır süresi yeryüzünde bir yazın:Işıldar göğün gözü, yakacak kadar sıcak,Ve sık sık kararı da yaldız düşer yüzünde...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Seni bir yaz gününe benzetmek mi, ne gezer?
Çok daha güzelsin sen, çok daha cana yakın:
Taze tomurcukları sert rüzgârlar örseler,
Kısacıktır süresi yeryüzünde bir yazın:
Işıldar göğün gözü, yakacak kadar sıcak,
Ve sık sık kararı da yaldız düşer yüzünden;
Her güzel, güzellikten er geç yoksun kalacak
Kader ya da varlığın bozulması yüzünden;
Ama hiç solmayacak sendeki ölümsüz yaz,
Güzelliğin yitmez ki asla olmaz ki hurda;
Gölgesindesin diye ecel caka satamaz
Sen çağları aşarken bu ölmez satırlarda:
İnsanlar nefes alsın, gözler görsün elverir,
Yaşadıkça şiirim, sana da hayat verir.

18.Sone, William Shakespeare

60.Bölüm: "Bedel"

"Gece," Dedi genç adam karşısındaki kadını yoğun bakışlarıyla süzerken. "Güzel yüzlü sevdiğim, çeşm-i siyahım, gel otur yamacıma şöyle..."

"Hakan," Dedi kadın sabırla. Kimseye göstermediği derin bir sabırla. "Benimle dalga mı geçiyorsun sen? Ne demek oluyor bu?"

Gece elinde tuttuğu yarısından çoğu yanmış kırmızı elbiseyi salladı öfkeyle.

Hakan yumruk yaptığı elini ağzına götürerek boğazını temizledi ve şöyle bir dikleşti oturduğu yer de. "Ben yapmadım."

Genç kadın Hakan'ın rahat tavırlarına daha da sinirlenerek elindeki elbiseyle göz açıp kapayıncaya kadar Hakan'ın dibinde bitti ve Hakan'ın ik bacağının arasını kavradı.

Hakan acıyla gerilerken bu kez de başını duvara çarptı ve ufak ama acılı bir inilti koptu dudaklarından.

"Ne yapıyorsun hayatım ya?..."

Gece Hakan'ın pek değerli(!) organını serbest bırakmazken ateş gibi yanan gözleriyle ona bakmaya devam etti.

"Bu elbise," Dedi tane tane. "Versace'nin sonbahar kreasyonundaki en güzel parçaydı ve bu elbiseden bir tane daha yok Hakan! Beni anlıyor musun?"

Hakan dehşetle başını salladı fakat ne kadar gerilerse gerilesin zavallı organını kurtaramıyordu.

"Evet, evet anlıyorum." Dedi hızlıca. "Ben içkiyi biraz fazla kaçırmışım sonra döküldü ben de temizleyecektim, temizlemeden önce bir sigara içmek istedim onun da külü düşünce alkol işte alev aldı," Hakan'ın canı gerçekten acıyordu. "Gece çekilir misin lütfen?"

"Çekilemem!" Diye bağırdı Gece. "Elbiseyi mahvetmişsin aptal herif!"

"Özür dilerim!" Hakan inledi ve Gece'yi itti. "Yeter artık!"

ALTIN KANATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin