Tanıtım videosu hazırladım hikayeme ben kendim, kendi başıma hazırladım yani :D İzlemeden geçmeyin :) Özellikle Heartbreake_r 'a sesleniyorum videoyu izlerken sakın ağlama canım :( Bir dee siziii çok seviyoruum :* Neyse sizi yeni bölümle başbaşa bırakıyorum. İyi okumalaar.
Gözlerimi açtığımda hâlâ esniyordum. Kanepede doğrulduğumda çarşafın altındaki çıplak bedenimi farkedince hemen başımı yastığa gömdüm.
Merdivenlerden bornozla inen Jorge'yi görmeden önce herşey daha iyiydi. Utancımdan yerin bin kat dibine girmek istedim o an.
MARTİNA : Günaydın.
JORGE : Günaydın aşkım. Hayret uyanmışsın ben akşama kadar uyursun diye düşünmüştüm. Malum dün gece epey bi yoruldun.
Dedi sırıtarak. Çok yardımcı oluyordu gerçekten. Yine doğruldum ve bu sefer göğüslerimi kapatmak için çarşafı iyice çekiştirdim.
MARTİNA: Lodovica?
Diye sordum konuyu değiştirmek için. Başarılı da olmuştum çünkü hemen suratını astı.
JORGE: Hala uyuyor.
Diyerek kestirip attı. Kıyafetlerini bavuldan çıkarttı ve benimde sabahlığımı kanepeye bıraktı. Aceleyle giyindim ve aynanın karşısında saçlarını kurutmaya çalışan Jorge'nin yanına gittim.
En cazibeli kız haline bürünmeye çalıştım fakat başarılı oluyor muydum hiç bir fikrim yoktu çünkü Jorge kurutma makinesini kapatıp anlamsızca yüzüme baktı.
Daha sonra anlamış olacak ki gülümsedi ve belimden tutup beni kendine yasladıktan sonra dudaklarıma yapıştı. Biz iyice kendimizi kaptırırken sabahlığımın ipini çözmeye çalışan eline vurdum ve geri çekildim. Yine hiçbirşey anlamayan yüz ifadesini takındı.
MARTİNA: Lodo'yu affedersen.
JORGE: Affetmem.
Dedi sert bir tavırla. O an ben bile korktum ama hiç çaktırmadan devam ettim.
MARTİNA: O zaman unut.
Dedim gülerek ve merdivenlere doğru ilerlemeye başladım.
Kolumdan tutup kendine çevirdi. Dudağıma minik bir buse kondurduktan sonra kolumu yavaşça bıraktı.
JORGE: Tamam bitanem affettim.
İçimden "Heh şöyle yola gel sevgilim" dedim gülerek.
JORGE: Hadi şimdi onu uyandır ve şöyle güzel bir duş al. Aslında beraber de alırdık ama çok güzel uyuyordun, bende uyandırmak istemedim. Bir dahaki sefere artık.
MARTİNA: Seni seviyorum.
Dedim gözlerinin içine bakarak.
JORGE: Seni seviyorum.
Gülümsedi ve yere bıraktığı makineyi alıp tekrar çalıştırdı.Yanağına sulu bir öpücük bıraktım ve mutfağa girdim.
Buzdolabını açtım fakat içi boş olan buzdolabıyla bir kaç saniye bakıştıktan sonra tekrar Jorge'nin yanına gittim. Bu seferde saçlarını tarıyordu. Ah bu çocuk kesinlikle benden daha bakımlıydı.
MARTİNA: Alışveriş yapmalıyız.
JORGE: Bugün kahvaltıyı dışarıda yaparız. Akşam internetten alışveriş yaparım güzelim.
MARTİNA: Tamam aşkım bende Lodo'yu uyandırayım bu kadar uyuması normal değil.
Dedim gülerek.
LODOVİCA: Ben uyandım. Ama başım neden bu kadar çatlıyor? Ve neden burada kaldım?
Diye sordu aşağı inerken. Bir yandan da düşmemek için merdiven korkuluklarına tutunuyordu.
MARTİNA: Çünkü... mideni bozmuştun ve üzerine kustun. Sanırım.... sen hasta gibiydin ve hemen uyudun.
Dedim yüzümü buruşturarak. Yalan konusunda çok iyiydim. Fakat Jorge anlamıştı ve hemen atıldı.
JORGE: Ama....
MARTİNA: Ama Tanrı'ya şükür ki sen iyisin ve hastaneye gitmeye gerek kalmadı.
Jorge'ye dönüp bakışlarımla onu susturmaya çalıştım.
JORGE: Pekala hanımlar yukarı çıkıp hazırlanıyorsunuz ve dışarıda güzel bir kahvaltı yapıp oradan stüdyo'ya geçiyoruz.
---------
Kafeden çıktıktan sonra telefonuma mesaj geldi.
GÖNDEREN : Abimm
Küçük kardeşimin hasretine dayanamayıp ilk uçakla Arjantin'e döndüm. Fakat dışarıda biraz işim var. Sonra görüşürüz ;)
Mesajı okuduktan sonra gülümsedim ve telefonumu tekrar cebime koyup arabaya bindim.
JORGE: Kim?
MARTİNA: Annem. Beni özlemiş ve yanına çağırıyor.
Lodo arabadayken abimin mesaj attığını söyleyemezdim fakat Jorge sorularıyla beni daha da sıkıntıya sokuyordu.
JORGE: Gidecek misin?
MARTİNA: Tabiki de hayır, zaten bir hafta sonra dönecekler.
Jorge omuz silkip anahtarı kontağa taktı ve arabayı çalıştırdı.
LODOVİCA: Xabiani de dönecek mi?
Lodovica'nın sesiyle başımı arkaya çevirdim. Üzgün görünüyordu ve gözleri şimdiden dolmaya başlamıştı.
MARTİNA: Büyük ihtimalle.
Dedim ve önüme döndüm. O sırada stüdyo'ya yaklaşmıştık. Jorge arabayı park edeceğini söylediğinde bende yaklaşıp dudağına bir öpücük bıraktım.
Daha sonra Lodo'yla arabadan indik ve olduğumuz yerde donup kaldık....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Yalnız Bıraktın
Fanfiction"Yalancı" deyip doğruldum ve yüzüne baktım. İkimizde bi an ciddileştik. Dudaklarına bakıp biraz yaklaştım ve bu sefer ben onu öpmeye başladım. Bu bizim ilk öpücüğümüzdü. Bi anda geri çekilip "Seni Seviyorum" dedi. Gözlerine bakıp "Bende...