Sevdiğiniz adamı her hücrenizde hissetmek en arzulu istekti belkide. Ben de Jorge'yi istiyordum ama yorgun ve halsizdim bu yüzden beraber duş alırken sadece öpüşmekle yetinebilmiştik.
Ateşim düşmüştü fakat bitmek bilmeyen bulantılarım başlamıştı. En sevdiğim yiyecekler gözüme tiksinç gelirken sevmediklerim daha lezzetli görünüyordu.
Bu yüzden Jorge stüdyo'ya gittikten sonra mutfaktaki iki kişilik ahşap masamızda dondurucudan çıkartıp kızarttığım nuggetları ketçap eşliğinde yiyordum. Ben tavuk eti sevmezdim bile. Fakat dolabını açtığımda 'bizi ye!' diye bağırdıklarından dayanamayım pişirmiştim.
Sessize aldığım telefonum titreşip masanın üzerinden düşecekken onu yakaladım.Sadece bir mesajdı.
Kimden: Lodo
On dakika içinde kapıda ol seni hastaneye götüreceğim tatlım.Bir süre düşündükten sonra parmaklarım ekrandaki klavyeye kaydı.
Kime: Lodo
Ah, pekala.----------
"Tamam sevgilim. Çıkar çıkmaz mutlaka arayacağım. Seni seviyorum."
"Ben daha çok seviyorum."
Son söylediğine kıkırdadıktan sonra telefonu kapatıp çantama koydum. Bana imrenerek bakan Lodovica'ya bir an için gözlerim kaydı. Benim için mutlu olduğunu biliyordum ama gözleri hüzünle bakıyordu.
"Hazır mısın?" Diye sordu doktorun odasının önünde beklerken.
"Sahneye çıkmıyorum Lodovica sadece muayene olup çıkacağım."
"Dalga geçme." Dedi benim gibi kıkırdarken. "Yalnızca burada, yanında olduğunu bilmeni istiyorum."
"Biliyorum, canım." Dedim içeri girmeden önce.
------------
Doktorun odasından çıktığımda Lodovica yoktu. Beni kantinde bekleceğini yazdığı mesajı hatırladıktan sonra lavaboya girip yüzümü yıkadım. Kan aldıkları kolum sızlayınca üzerindeki yarabandını çıkarıp çöp kutusuna attım.
Gözlerim dolmaya başladığında ne kadar bencil olduğumu farkettim. Buna deliler gibi sevinmem gerekirken ağlıyordum.
Bu senin suçun değil. Dedi iç sesim ben gözyaşlarımı kurularken. Kaderin önüne geçemezsin.
-------------
Bayan Dominguez ile birlikte ailecek yediğimiz yemekten geriye kalan bulaşıkları makineye dizerken musluğu kapatıp bana gülümsedi.
"Çok şanslı olduğumu düşünüyorum Martina." Dedi gülümsemeye devam ederken.
"En az benim kadar." Belimde hissettiğim sıcak kollar huzurla gözlerimi kapatmamı sağladı.
Huzurlu olduğuma yemin edebileceğim tek yerdeydim ve onun kollarında sonsuza dek kalabilirdim. Bayan Dominguez bize memnuniyetle baktığında istemeden de olsa Diego'nun kollarından ayrıldım.
"İşimi yapmamı engelliyorsun sevgilim."
"Yakışıklı bir engel." Dedikten sonra göz kırptı.
"Evet kesinlikle çok yakışıklı bir engel."
Diego annesine kırgın bakışlar atarken kıkırdadım ve duruladığım porselen tabakları özenle makineye yerleştirdim. Mutfağın toparlandığından emin olduktan sonra hep birlikte salona ilerledik.
"Evet çocuklar," Diye araya girdi Bay Dominguez. "Çok klişe olduğunun farkındayım ama her anne baba gibi bizde evlenmenizi bize bir torun vermenizi istiyoruz."
-----------
Lodo'yla eve dönerken arabada sessizlik hakimdi. Ta ki o konuşana kadar.
"Bunu Jorge'ye söyleyeceksin değil mi?"
"Bilmiyorum."
"Nasıl bilmiyorsun? Bunu öğrenmeyi hakediyor."
"Tamam. Tamam, söyleyeceğim."
Anlamıyordu. Tamam, en yakın arkadaşım olabilirdi ama kendini benim yerime koymayı denemiyordu. Ne yapacaktım? Jorge'ye ne diyecektim?
Öylece karşısına geçip ben hamileyim diyemezdim....
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Sürpriz bir bölüm oldu :D :D
Multimedya da Paul Anka'dan Havin My Baby şarkısı var bu bölüme uygun oldu sankiii :D :D
Vote+Yorum :*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Yalnız Bıraktın
Fanfiction"Yalancı" deyip doğruldum ve yüzüne baktım. İkimizde bi an ciddileştik. Dudaklarına bakıp biraz yaklaştım ve bu sefer ben onu öpmeye başladım. Bu bizim ilk öpücüğümüzdü. Bi anda geri çekilip "Seni Seviyorum" dedi. Gözlerine bakıp "Bende...