Gözlerimi açtığımda annemle doktorun konuşmalarına kulak misafiri oldum.
DOKTOR: Kızınız çok ağır bi kalp krizi geçirdi Bayan Stoessel. Şimdi sakinleştirici verdik. Peki neden olduğu hakkında bi bilginiz var mı?
VALERİA: Erkek arkadaşını daha dün kaybetti acısı büyük. Benimlede hiç konuşmuyor.
DOKTOR:Neyse geçmiş olsun ben tekrar uğrarım.
Annem odaya girdiğinde uyanık olduğumu farketti ve yanıma geldi. Birden aklıma Diego'nun ailesi geldi. Victor'ı düşündüm abisinin ölüm haberini duyduktan sonra nasıl olmuştu kim bilir. Victor Diego'nun küçük versiyonuydu ve bana onu hatırlatıyordu.
MARTİNA: Anne Diego'nun ailesiyle görüştün mü? Nasıllar? Cenazeden sonra hiç göremedim. Victor ne durumda? VALERİA: Ah tatlım sonunda konuştun :) Sen baygınken hastaneye uğradılar ve burada daha fazla duramayacaklarını bi süreliğine yurtdışına çıkacaklarını söylediler.Victor ağlarken elime bu kağıtla yüzük kutusunu bırakıp sana vermemi söyledi. Sanırım Diego'nun eşyaları arasındaymış.
Kağıtla kutuyu elime aldım ve yavaşça doğruldum tabi annemde yardımcı oldu. Yazı 'BENİM MİNİK SEVGİLİME' diye başlıyordu.Gözlerimdeki yaşlara hakim olamadım ve okumaya devam ettim;
Onu o olduğu için seversin. Gülümserken de seversin, sinirliyken de. Seni sevindirdiğinde de seversin, kırdığında da. Yanındayken de seversin, çok uzaktayken de. Ellerini tuttuğunda avuç içlerindeki teri seversin. Sarıldığında duyduğun huzuru seversin. Ona baktığın anda göz göze gelmeyi seversin. Sonu sarılmalarla biten kavgaları seversin. Kurduğun Onlu hayalleri seversin. Giysilerinde kalan ten kokusunu seversin. Hatta onu her şeyden çok sevip de bunu kelimelere dökememeyi seversin.Onu sevmeyi seversin. Her şeyde ondan bir parça bulmayı, gittiğin her yere onu da yüreğinde götürmeyi seversin. Onu kıskanmayı seversin içtiği bir bardak sudan bile.Seni sen olduğun için seviyorum sevgilim.
BENİMLE EVLENİR MİSİN?
O son cümle beni mahvetmişti. Kutuyu açtım ve içindeki yüzüğü alıp parmağıma taktım.Ondan bana kalan en güzel hatıraydı bu. Anneme sarıldım ve beraber ağladık.Birden doktor içeriye girdi ve artık taburcu olabileceğimi söyledi.
*** 1 SAAT SONRA***
Ve işte arabadaydık.Ben parmağımdaki yüzüğe bakıp gülümsüyordum. Diego'yla tuttuğumuz evin önünden geçiyoduk ki birden anneme 'DUR!' diye bağırdım.Oda şaşkındı e haliyle. Araban indim, annem bişey dememişti. Ama kendime bişey yapacağımdan korkuyordu heralde.Sonra arkamı dönüp ona eve gitmesini söyledim. Daha sonra evimize girdim.Çok güzeldi tam hayalini kurduğumuz gibiydi.Herşey hazırdı. Gelinliğim, yüzüğüm, evimiz ,onun damatlığı.. Bende hazırdım ama o yoktu... Bütün odaları tek tek dolaşmaya başladım. Ama öyle bi odaya girdim ki şaşkınlıktan nerdeyse küçük dilimi yutucaktım..
2. BÖLÜMÜN SONU
-ÇAKİ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Yalnız Bıraktın
Fanfic"Yalancı" deyip doğruldum ve yüzüne baktım. İkimizde bi an ciddileştik. Dudaklarına bakıp biraz yaklaştım ve bu sefer ben onu öpmeye başladım. Bu bizim ilk öpücüğümüzdü. Bi anda geri çekilip "Seni Seviyorum" dedi. Gözlerine bakıp "Bende...
