8. Bölüm ♥

272 43 103
                                    

Uyarı - Not : Yemek den önce okumanız tavsiye edilmez. Psikolojisi kaldırmayanların okumamasını tavsiye ederim !

~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Tanrıya bir duası vardı Lavina'nın kötü insanların başlarına öyle bir musibet ver ki ne güçleri, ne paraları, ne de teknoloji onları kurtaramasın. Acı içinde yok olsunlar. Ezdikleri zarar verdikleri insanların dualarına muhtaç kalsınlar.

Lavina hızla deponun kapısını kırdı. Yüzünü saran maskeye rağmen ; içerideki küf ve kan kokusu insanın genzini yakacak cinstendi. Ancak bundan daha ağır olansa çürümüş et kokusuydu.

Gece bunlara alışık bir bünyeye sahip olduğundan bir saniye bile durmadan baskını sürdürdü.

Kapı önünde duran birkaç adam çoktan etkisiz hale gelmişti. Etrafa bakıp adamlarına bir el işareti yaparak etrafa dağıtmıştı.

Perde görevi gören naylonları görüş açısından çektiğinde elinde mavi bir kutuyla duran adamları görmesi uzun sürmemişti. Silahını kaldırıp nişan almıştı. Adamın birisini vurmuştu ki ; sağ kolunu sıyırıp etini parçalayan kurşun diğerini durdurmasına izin vermemişti.

Yaralı bir aslan gibi kükremişti Gece. Ardını dönmeden kısık sesli bir el silah sesi duydu.

Ardına baktığındaysa ; yerde yatan adamı ve o adama silah tutan Cem'i görmüştü.

Hızlı adımlarla yanına gelen adam endişeli gözlerle bakmıştı kadının kan sızan koluna.

Kurşun derin sıyırmıştı kolunu. Yarası hemen bakılmazsa ciddileşe bilirdi.

"Patron iyi misin ? Yaran kötü görünüyor. " dedi Cem.

Gece dediklerini umursamadan adama emir verdi.

"Cem hemen o adamın peşine düş. Organları almış olmalılar. " dedi.

Hala ona endişeyle bakan adamı görünce sinirle konuştu.

"İyiyim Cem ! Daha kötü yaralarda aldım. Bu beni öldürmeye yetmez. Ama hemen gitmezsen, içerideki çocuklar organ yetmezliğinden ölecekler ! " dedi yüksek sesle.

Cem başını itaatle sallayıp adamın peşine düştü. Geceyse yarasına aldırmadan seslerin geldiği yöne gitti.

Adı gibi biliyordu adamlarının herkesi indirdiğini. Koca silah yüklü bir orduyla gelmişti buraya. İşini riske atamazdı.

İlerde 'Dur' diye bağıran adamını ve üstünde beyaz önlük ve doktor kıyafetleri olan adamın elindeki neşterle şah damarını kesişini ve etrafa sıçrayan kanı gördü.

Şerefsiz başına gelecekleri bildiği için kendini öldürmeyi seçmişti. Korkak !

Hızla adamlarının önüne geçti.

"Patron elindeki neşterle gebertti kendini korkak piç ! Dur dedim ama dinlemedi. " diye açıklama yapmaya başladı adamı.

Adamlarını da , yerde yatan leşi de umursamadan hızla eski sedyelerde yatan birisi bebek birisi en fazla 5 yaşında olan çocuğa yöneldi.

Beş yaşında bir erkek çocuğu bütün organları alınmış kanlar içinde sırt üstü yatıyordu. Göğüsü tamamen açılmış o şekilde de bırakılmıştı. Çürük et kokusu da ondan geliyordu.

O çocuğu görünce gözlerinin dolmasına da dişlerini sıkmasına da engel olamadı.

"Lanet olsun" diye depoyu çınlatacak bir sesle bağırdı.

KARANLIĞIN SESSİZ İNTİKAMI  (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin