Gözlerimi silerek derin bir nefes vermiş ve sakinleşmeye çalışmıştım bir süre.
Beni çözüp odadan hızla çıkalı saatler olmuştu ve ben yerimden bile kıpırdamamıştım.
Neden böyle bir şey yapmıştı anlam veremiyordum.
Saatlerce düşünmüştüm.Ama hala anlam veremiyordum.
Artık ondan eskisinden daha fazla korkuyordum.
Beni zorla elde edeceğini mi düşünmüştü?
Diğer kızlar gibi ona karşı bu kadar kolay yenileceğimi mi düşünmüştü?Bana dokunmamıştı.
Aklınca beni korkutmaya çalışıyordu.Bana istese neler yapabileceğini göstermeye çalışıyordu aklınca.
Babamın beni bu zamana kadar hala bulmaması çok garip geliyordu.
Nasıl hala yerimizi tespit edememişti..Bu zamana kadar burasını basıp beni alması ve o JungKook denen çocuğu öldürmesi gerekirdi.
Odayı dağıtarak çıktıktan sonra bir daha onu görmemiş .. duymamıştım.
Kapının açılması ile üzerimdeki battaniyeyi sıkarak yutkunmuştum.
-Günaydın Eun hanım.
Bu adamı çok kez bahçede görmüştüm.
Korumalardan biriydi.Elindeki yiyecekleri bana uzatmak için eğildiğinde sertçe eline vurarak yere düşmelerini sağlamıştım.
-Onun hiç bir şeyini istemiyorum!
Üzerini düzelterek bakışlarını kaçırdığında dizlerimin üzerinde oturarak adama bakmıştım.
-Bakın lütfen bana yardım edin.. Burada zorla tutulduğumu biliyorsunuz..Bu ruh hastası-
Yürüme sesleri duyduğumda susmuştum.
-Ne oluyor burada?
Onun yüzüne bile bakmak istemiyordum.
Bakışlarımı kaçırarak dudaklarımı yalamıştım.
-Çık.
Gözlerimi bana bakan o siyahlı adama dikerek kafamı olumsuz anlamda sallamıştım.
Lütfen...
Beni bu adamla yalnız bırakma!
Gözüm ona kaydığında hızla önüme dönmüştüm.
Üzerimdeki battaniyeyi çekerek beni elbisemin kemerinden çekiştirerek kaldırdığında duvara yaslamıştı.
Kalp atışlarım artıyor ve nefes almakta zorlanıyordum.-Bana bak..
Kafamı kaldırıp ona baktığımda gözlerimin dolmasıyla tekrar kaçırmıştım bakışlarımı.
Eliyle çenemden tutarak ona bakmamı sağladığında pek istememde ona bakmak zorundaydım.
-Burası senin o şımartılarak büyüdüğün eve benzemez. Hareketlerine dikkat et.
-Yoksa? Yine beni zorla kelepçeler misin?