——-1 hafta sonra——
Önümdeki dosyaları bir kenara bırakmış ve ellerimle yüzümü kapayarak derin bir nefes almıştım.
Cidden beynim daha fazla kaldırmıyordu.
Bir an önce şu ortak meselesini halletmem gerekiyordu.
Şirkettin hala devam eden projeleri vardı ve bunları tamamlamamız gerekiyordu.
Tamamlamamız için de iyi bir paraya ihtiyacımız vardı.Cidden en uygun fiyatı sunan kişiyle ortaklık sözleşmesini imzalayacaktım.
Çünkü bu işleri tek başıma yönetmekten yorulmuştum.-Kızım.
İçeriye giren babama bakmış ve ayağa kalkarak gülümsemiştim.
-Daha fazla yorma kendini. Yarın bir görüşmen var. Yeni ortakla görüştüm.
Başımı onaylarcasına sallamış ve sandalyemi çekerek tekrar oturmuştum.
-Tanıdık biri mi? Ayrıca ne kadar güvenilir biri? Sonuçta şirketin yarısını vereceğiz.
Karşıma oturmuş ve derin bir nefes alarak bakışlarını kaçırmıştı.
-Sen bunları düşünme. Güvenilir biri.
-Peki..Odamdan çıktığında arkama yaslanarak gözlerimi kapatmıştım.
Ah başım çatlıyordu..
Ayağa kalkmış ve odadan çıkarak koridorda ilerlemeye başlamıştım.
-Günaydın Eun hanım.
.....
Dalgın bir şekilde ilerlerken önümde duran adamı görmeden ona çarpmıştım.
Özür dileyerek eğilmiş ve adımlarımı hızlandırarak ilerlemeye devam etmiştim.
Birkaç gündür aklım darmadağınık bir haldeydi.
Hala JungKook bana söylediği sözler sanki kulaklarımdaydı.
Ben ona ait falan değildim.
O benim hiç bir şeyim değildi.. Olmayacaktı da.Eve girmiş ve üzerimdekileri hızla çıkartarak banyoya ilerlemeye başlamıştım.
Soğuk bir duş alarak kendime gelmem gerekiyordu.
Telefonum çalmaya başladığında derin bir nefes vererek tekrar salona inmiş ve telefonu elime almıştım.
Kayıtlı olmayan bir numaraydı.
Sessize almış ve tekrar hızlı bir şekilde basamakları çıkarak banyoya girmiştim.
.....
Şirketi tabikide önemsiyordum fakat gününüm yarısı orada geçtiği için rahat ve salaş şeyler giymek hoşuma gidiyordu.
Evet yeni ortakla bir görüşmem, toplantım olabilirdi ama her zaman ki gibi giyinmeyi tercih etmiştim.
Sonuçta şirket babamındı.
Bana kimse karışamazdı.Cidden..
Bir an önce o sözleşmeyi imzalamak ve şu şirketin yüklerinden kurtulmak istiyordum.
Kahvemin son yudumunu almış ve çöp kutusuna fırlatarak şirkete girmiştim.
Asistanım Kim yanıma gelirken sadece düz bir ifade ile üzerindeki miniminnacık eteği süzmüştüm.
-Günaydın-
-Burasının aile şirketi olduğunu unutuyorsun. Bar'a giderken giyilecek kıyafetlerle şirketimde dolanamazsın.Önümde eğilerek özür dilemiş ve benimle birlikte ilerlemeye devam etmişti.
-Babanız toplantıya yetişemeyeceğini bildirdi. Sizi toplantı odasında bekliyorlar.
Asansöre binmiş ve onun da girmesini beklemiştim.
Biraz fazla ateşli olsa da işini iyi yapıyordu.
Benimle birlikte toplantıya gelmesi gerekiyordu.Saçlarımı geriye atarak toplantı odasına doğru yönlendirmiştim adımlarımı.
Nasıl biriyle karşılaşacağımı cidden merak ediyordum..
Koridorda topuklu ayakkabılarımın sesi yankılanıyor, beni daha da geriyordu.
Kim önden ilerleyerek kapıyı açmış ve ilk girmemi bekleyerek kenara çekilmişti.
Karşımda oturan adamlara bakmış ve gülümsemiştim.
Ama önümde duran sandalyede bana arkası dönük olan biri vardı.Lacivert takım elbisesi ve arkaya taranmış saçlarıyla gayet düzgün biri gibi görünüyordu.
Üzerimdeki ince ceketi çıkartarak Kim'e uzattığımda hala ayaktaydım.
Hala yüzünü görmediğim ve büyük ihtimalle ortağım olan sandalyesini geriye iterek ayağa kalkmış ve arkasına yani benim olduğum yöne dönmüştü.
Nasıl.. Ne?
Bir saniye..
Bu nasıl..Takım elbisesini düzeltmiş ve büyük adımlarla bana yaklaşmıştı.
Gülümsemiş ardından ise ciddileşerek dudaklarını yalamıştı.
-Sen Eun olmalısın. Ben JungKook. Şirketin yeni ortağı.
.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
'𝘿𝙖𝙣𝙜𝙚𝙧𝙤𝙪𝙨 𝘽𝙤𝙨𝙨'
Fanfiction+𝟭𝟴 𝘀𝗮𝗵𝗻𝗲𝗹𝗲𝗿 𝗶ç𝗲𝗿𝗶𝗿 rahatsız olan okumasın! (Yazar : Cansel)