'𝘿𝙖𝙣𝙜𝙚𝙧𝙤𝙪𝙨 𝘽𝙤𝙨𝙨'

20|| SEZON 1 END

—-1 hafta sonra—-

Gözlerimi araladığımda birkaç dakika sessizce karşımdaki pencereye bakmıştım.

Ayağa kalkmış ve banyoya yönelerek iyice yüzümü yıkanmıştım.

Derin bir nefes aldığımda aynadaki yansımama bakmıştım kısa bir süre.

Canım sıkındı. 

Nedeni yoktu.

Kötü hissediyordum işte.
Kalbim beni sıkıyormuş gibiydi..

Bıkınca bir nefes vermiş ve hızlıca banyodan çıkmıştım.

JungKook nasıl olur da benden önce uyanmıştı?

-Pekala.. Hazır mı? Tamam..

Sabah sabah kiminle konuşuyordu bu çocuk?

Hızlanmış ve salona inerek onun yanına ilerlemiştim.

Telefonu kapatmış ve cebine yerleştirmişti hızla.

-Günaydın!

Gülümseyerek yaklaşarak yanağımdan öptüğünde dudaklarımı yalamış ve onu iyice süzmüştüm.

Bir garipti sanki..

-O kadar güzel uyuyordun ki uyandırmak istemedim.

Karşılık olarak gülümsemiştim.

1 haftadır böyle tatlı tatlı konuşuyordu.
Ayrıca dün tekrardan bana olan hislerini dile getirmişti.

Evet bana karşı bir şeyler hissettiği konuşmasından, davranışlarından belliydi.

Tabikide aynı şeyler benim için de geçerliydi.

Ona karşı bakış açım tamamen değişmişti.

Evet ben de ona karşı güzel şeyler hissediyordum ama bunun doğru olup olmadığına pek emin değildim.

Dengemi bozuyordu.

Bana yaklaştığı zamanlarda heyecanlanıyor ve doğru düzgün konuşamıyordum bile.

-Nereye gidiyorsun?

Diyerek kapının önünde gördüğüm siyah büyük çantayı işaret etmiştim.

-Şirkette biraz işlerim var. Ayrıca.. Akşam sana bir süprizim var.

Gözlerimi büyüterek ona baktığımda gülümsemişti.

-Ne sürpriziymiş o?

Diyerek tatlı bir şekilde gülümsediğimde elini yüzüme çıkartarak nazikçe yanağımı okşamış ve tatlı bir şekilde gülümsemişti.

-Sadece bekle.

....

Koltukta oturmuş parmaklarımla oynayalı birkaç saat oluyordu.

Etraf kararmıştı ve JungKook hala eve gelmemişti.

Bir şey mi olmuştu acaba..

Bıkınca bir nefes vermiş ve pencereden dışarısını izlemeye devam etmiştim.

Zilin çalması ile hızla yerimden fırlayarak kapıyı açmıştım.

Karşımda bahçede olan korumalardan biri duruyordu.