'𝘿𝙖𝙣𝙜𝙚𝙧𝙤𝙪𝙨 𝘽𝙤𝙨𝙨'

28

Ona cevap vermeden kendimi kurtaralı ve koridorda boş boş oturalı neredeyse 1 saat oluyordu.

Ah..
Bu çocuk kesin beyinsizdi.

Gerçekten de onu affedeceğimi mi düşünmüştü?

Yaptığı şeyin affedilir bir yanı yoktu.
Ayrıca neden yaptığı bile belli değildi.

Sadece mecbur olduğunu o yüzden gittiği yazıyordu mektupta.
Hah..

Kendini böyle mi avutuyordu cidden?

Doğrulmuş,üzerimi düzeltmiş ve ofise ilerlemiştim.

Sonuçta aynı ofiste çalışıyorduk ne kadar da kaçmaya çalışsam onu görecektim.

Kapının önüne geldiğimde içeriden gelen kıkırdama sesleri ile duraksamış ve kapıya yaklaşarak sesleri dinlemiştim.

Kim'in sesiydi bu.

Neden böyle aptal aptal gülüyordu?

Sertçe dudaklarımı yalamış ve hızla kapıyı açarak içeriye girmiştim.

JungKook'un çalışma masasının üzerinde oturan Kim'e baktığımda seri bir şekilde masadan inmiş ve üzerindeki elbiseyi düzeltmişti.

JungKook'a baktığımda gözlerini kaçırarak dudaklarını birbirine bastırmış ve Kim'e acıyarak bakmıştı.

Ellerimi göğsümde birleştirmiş ve çenemi sıkarak Kim'e yaklaşmıştım.

-Seni dinliyorum.

Demiş ve ciddi bir şekilde ona bakmaya devam etmiştim.

-Ben.. Özür dilerim.
-Kes sesini.

JungKook arkasını yaslanarak sinsi bir şekilde sırıttığında sinirim 2 katına çıkmıştı.

-Şirketin dışında ne sikim yaparsan yap ama şirkette, burada, benim ofisimde yapamazsın! Sen sadece bir asistansın Kim. Kendine gel yoksa kendini kapıda bulursun.

Çalışma masama ilerlemiş ve odadan çıkışını izlemiştim.

-O kadar sert davranmana gerek yoktu.

Doğrulmuş ve bakışlarımı ona yönlendirmiştim.

-Kovacak mısın kızı cidden?
-Bu seni ilgilendirmez.

Önümdeki dosyayı açarak onu umursamamaya devam etmiştim.

Dosyayı elimden çekerek aldığında ayağa kalkmış ve elimi uzatarak dosyayı almak istemiştim.

O dosya en önemli şeydi!
İçeride gelen reklam filmi için yazan birçok şey vardı.

Kendi masasına ilerlediğinde peşinden ilerleyerek tekrar almaya çalışmıştım.

Elini yukarıya kaldırarak bana baktığında bıkınca bir nefes vererek ona bakmıştım.

-Artık canımı sıkıyorsun JungKook.

Başını sallayarak bakışlarını kaçırdığında uzanarak elindeki dosyayı almak istemiştim fakat gereksiz bir şekilde ona yaklaşmıştım.

Kısa bir süre göz göze geldiğimizde hızla ondan uzaklaşarak boğazımı temizlemiştim.

Dudaklarını iyice yalamış ve dosyayı bana uzatarak çalışma masasına ilerlemişti.