Öpüşü gittikçe derinleşirken gözlerimi açmış ve onu durdurmuştum.
Yapmamız gereken bir şey yapmıştık.
Durmuştu fakat mesafeyi hiç açmadan gözlerini gözlerime çıkartmıştı.
Kısa bir süre sessiz bir şekilde bakıştıktan sonra sonunda ikimizden biri konuşmuştu.
-Üzgünüm. Engel olamadım.
Dudaklarını yalamış ve sakin bir şekilde bana bakmaya devam etmişti.
Nasıl utandığımı anlatamayacak durumdaydım şu an.
Başka hiç bir şey konuşmadan seri bir şekilde banyodan çıkmış ve derin nefesler alarak basamakları inmiştim.
Herkesin bakışları beni bulmuş ve hepsi garip bir ifade ile bana bakmışlardı.
Ben salona ilerlerken JungKook belirmişti basamaklarda.
Bu sefer ona bakıp süzmüşlerdi.Anlamıştım zaten şüphelendiklerini.
Biraz önceki yerime oturmuş ve bakışlarımı yere sabitleyerek derin bir nefes almıştım.
JungKook önümden geçerek yerine oturduğunda kafamı kaldırarak ona bakmıştım.
Ah hayır..
Rujum onun dudaklarına bulaşmıştı ve dudakları kırmızıydı.
Bana baktığında elimi dudağıma götürüp imali bir şekilde silmiştim.
Kaşlarımı havalandırarak bana öylece baktığında sinirli dudaklarımı yalamış ve tekrarlamıştım.
Sonunda anlamış ve yavaşça dudaklarının kenarlarını silmişti.
Daha iyiydi.
.....
Saçma sapan geçen gece sonrası pek istemesem de şirkete gelmiştim.
Garip hissediyordum.
Yani..
Dün olan şeyden sonra.Asansörde teknik bir arıza olduğu için mecburen basamaklardan çıkmıştım.
Biraz nefes nefese kaldığım için kısa bir süre nefeslenmiş ve stresten kuruyan dudaklarımı yalamıştım.
Ofise girdiğimde ona bakmamaya çalışarak masama ilerlemiştim.
Sandalyemi çekerek oturmuş ve bilgisayarı açmıştım.
Bu gün hava çok sıcaktı ve klima onun tarafındaydı.
Kafamı kaldırıp kısa bir süre klimayla bakışmış, ardından ise ayağa kalkarak ve ona bakmamaya çalışarak klimanın önünde durmuştum.
Arkamı onun çalışma masasına yaslayarak gözlerimi kapatmış ve serinlemeye çalışmıştım.
Gözlerimi açtığımda onu karşımda görmeyi hiç beklemiyordum.
Doğrularak bakışlarımı kaçırdığımda bana doğru bir adım atarak masayla arasına sıkıştırmıştı.
Göz göze geldiğimizde ciddi bir ifade ile bana bakmış ve elini yüzüme çıkartarak gözümün önüne gelmiş olan saç tutamını yavaşça eline alarak geriye atmış, gözlerime bakarak gülümsemişti.
-Dünden.. kimseye bahsetme.
Demiştim gözlerimi kaçırarak.
Evet hala utanıyordum yüzüne bakmaya dünden sonra.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
'𝘿𝙖𝙣𝙜𝙚𝙧𝙤𝙪𝙨 𝘽𝙤𝙨𝙨'
Fanfiction+𝟭𝟴 𝘀𝗮𝗵𝗻𝗲𝗹𝗲𝗿 𝗶ç𝗲𝗿𝗶𝗿 rahatsız olan okumasın! (Yazar : Cansel)