Kapıyı açmış ve geçmesini bekleyerek kenara çekilmiştim.
Gözüm elindeki kağıtlara kaydığında yutkunmuş ve kapıyı kapatarak onun peşinden ilerlemiştim.
Önünde durmuş ve ona bakmıştım.
Elindeki kağıtları kaldırarak bana gösterdiğinde ciddi ifademi bozmayarak ona bakmaya devam etmiştim.
Dudaklarını sertçe yalamış ve alt dudağını çekiştirerek bana bakmıştı.
-Bu ne Eun?
-Ortaklığı bozmak için gereken evraklar.Sırıtmış ardından ise büyük bir adım atarak bana yaklaşmış gözlerini dudaklarıma sabitleyerek konuşmuştu.
-Öyle bir şey olmayacak.
Gözlerini gözlerime çıkartmış ve alt dudağını iyice yalayarak elini yüzüme çıkartmıştı.
-Sana benden uzak dur dedim.
Elini iterek ciddi bir ifade ile ona baktığımda elindeki evrakları gülümseyerek küçük parçacıklara ayırmış ve yere fırlatmıştı.
Çenemi sıkarak bakışlarımı başka bir yöne kaçırmıştım.
Şimdi şurada üzerine atlatıp saçını başını yolmama ramak kalmıştı!
Ben onları hazırlamak için 2 gün uğraşmıştım!
-Senden uzak durmayacağım.
Tekrar tam dibimde durduğunda gülümsemiş ve ellerini belime sararak aramızdaki mesafeyi kapatmıştı.
-Sonuna kadar gideceğim. Beni affedene kadar..
Kurumuş olumuş dudaklarımı yaladığımda gözleri hızlıca dudaklarıma inmiş ve kendiliklerini aralayarak bakmaya devam etmişti.
-Hala anlamadın mı seni hiç bir zaman affetmeyeceğimi?
Demiştim düşük bir ses tonu ile.
Belimdeki ellerini sıklaştırarak boynuma yaklaştığında nefesini boynumda hissetmem ile tüylerim diken diken olmuştu.
Ellerimi ellerinin üzerine koyarak uzaklaştırmaya çalışmıştım ama olmamıştı.
Dudaklarını tenime değdirerek konuştuğunda kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.
Vücudum buna çok tepki vermişti.
-Sana kendimi affettireceğim Eun.
Yüzümü avuçlarının arasına aldığında dudakları dudaklarımın üzerinde duruyor ve o bana bir şey bekliyormuş gibi gözlerimin içine bakıyordu.
Yapacağı şeyi merak ettiğim için onu kendimden uzaklaştırmamış ve ona bakarak sessiz bir şekilde beklemiştim.
Benden uzaklaşarak derin bir nefes almış ardından ise yutkunarak saçlarını dağıtmıştı.
Dudaklarını birbirine bastırarak kapıya ilerlemiş ve çıkmıştı.
......
——JungKook.
Arabanın anahtarlarını cebime koymuş ve telefonumdan saate bakarak derin bir nefes almıştım.
Namjoon hyung neden beni tekrar Bar'a çağırmıştı anlamamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
'𝘿𝙖𝙣𝙜𝙚𝙧𝙤𝙪𝙨 𝘽𝙤𝙨𝙨'
Fanfiction+𝟭𝟴 𝘀𝗮𝗵𝗻𝗲𝗹𝗲𝗿 𝗶ç𝗲𝗿𝗶𝗿 rahatsız olan okumasın! (Yazar : Cansel)