Esneyerek hızla ayağa kalkmış ve banyoya yönelmiştim.
Günlük rutin işlerimi hallettikten sonra salona inmiş ve dün JungKook'un sızmış olduğu koltuğa ilerlemiştim.
Hala uyuyordu.
Telefonu birkaç kaz yanıp söndüğünde sehpaya ilerlemiş ve telefonu elime almıştım.
Bay Park?
Babam JungKook'ile mi mesajlaşıyordu?
"Umrumda değil. Ne istersen yap".
"Bu arada yurt dışında olacağım bir süre.. Yani bana ulaşman zor olabilir."Ne?
Nasıl..
Yutkunmuş ve çenemi sıkarak telefona bakmaya devam etmiştim.
Babam her şeyi biliyor muydu?
Onunla anlaşmışlar mıydı?
Beni ona mı satmıştı?!Tabi..
Paragöz bir baba ne yapacaktı ki başka?!
Telefonu hızla JungKook'un üzerine attığımda hızla gözlerini açmış ve kaşlarını çatarak doğrulmuştu.
-Ne kadar verdin ona? Kaç paraya sattı beni?!
Diyerek üzerine yürüdüğümde telefonu alarak ayağa kalkmış ve mesajları okumuştu.
-Eun bak..
Hızla bahçe kapısını açmış ve bahçede hızla ilerlemeye başlamıştım.
Sinirden kendimi parçalayacaktım şimdi!
Arkamdan bağırıyor ve durmamı söylüyordu.
İlerlemiş ve demirlere yaslanarak karşıdaki deniz manzarasını izlemeye başlamıştım.
Biraz sakinleşmem gerekiyordu..Ağlamaya başladığımda arkamı demirlere yaslayarak ona bakmıştım.
Aslında suç onda değildi.
Babamdaydı.Nasıl bir baba öz evladını para karşılığında satabilirdi ki?
Nasıl yapabilirdi bunu?-Bana bir açıklama yapmayacak mısın JungKook?
Kafasını olumsuz anlamda salladığında bakışlarımı kaçırmıştım bir süre.
Seri adımlarla oradan uzaklaşmaya başladığımda önüme geçmişti.
-Sakin ol Eun.
-Öyle mi? Demek sakin olmalıyım! Babamın beni bir adama sattığını öğreniyorum ve sakin-Ne ara bu kadar yaklaşmıştı yüzüme anlamamıştım bile.
Her şey 2 saniye içinde olmuştu.
Belimden sertçe tutarak kendine yapıştırdığında dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı.
Onu itmeye çalışmaya başladığımda ellerimden tutarak öpmeye devam etmişti.
