'𝘿𝙖𝙣𝙜𝙚𝙧𝙤𝙪𝙨 𝘽𝙤𝙨𝙨'

44

JungKook ile kısa süren endişeli bakışma sonrasında hızlıca ayağa kalkmış ve eteğimi düzelterek bakışlarımı kaçırmıştım.

Baekhyun elimden tutarak dışarı çekiştirdiğinde arkama dönerek daha yeni ayağa kalkan JungKook ve yanıma koşuşturan Eun'a bakmıştım.

-Ne işiniz var sizin tüm gece asansörde?!

Diyerek koridorda bağıran Baekhyun'a ters ters bakmış ve ofise girmiştim.

-Keyfimden kalmadım orada herhalde. Asansör arızalıymış sıkıştık kaldık işte.

Kendimi sandalyeme atarak derin bir nefes almış ve hızla açılan ofis kapısına yöneltmiştim bakışlarımı.

İçeriye ciddi bir ifade ile Sun girmiş ve bana doğru ilerlemişti.

-JungKook'un ceketini alsam diyorum?

Diyerek üzerimdekini işaret etmişti.

-Tüm gece donmuş çocuk..

Diye mırıldandığında ayağa kalkmış ve önünde durarak ceketi çıkartmış ve eline tutuşturmuştum.

-Ondan ceket falan istediğim yoktu. İletirsin.

Yapmacık bir şekilde gülümsemiş ve seri bir şekilde ofisin kapısını çarparak çıkmıştı.

.....

Eve gelmiş, soğuk bir duş almış ve kendimi yatağıma atmıştım.

Ah tanrım..

Gerçekten benim hikayem bu muydu?
Bu hikayenin sonunu cidden merak ediyordum..

Olanları cidden aklım almıyordu.
Her şey benim başıma mı gelirdi?!

Neden böyle olmuştu?

Neden karşıma çıkmıştı?
Neden böyle davranıyordu?
Neden benim aklımı ve duygularımı karıştırıyordu?!

Peki Sun?

O neden buradaydı?

Ya ona güvenip eskisi gibi olmayı düşünürken araya Sun girirse?
Ya eskisi gibi tekrar o kıza kapılıp giderse?

Yine ortada kalan ben olacaktım.

Bıkkınca bir nefes vererek doğrulmuş ve saçlarımı dağıtmıştım.

Düşünmekten beynim patlayacaktı artık.

Komidin'ın üzerinden telefonumu alarak saate bakmıştım.

3 saat sonra şirkete gitmem gerekiyordu ve ben hala uyumamıştım.

Sallana sallana mutfağa inmiş ve bir tabureye oturarak bardağıma sürahideki soğuk sudan doldurmuştum.

Yavaş yavaş suyumdan yudumlarken aklıma garip garip anılar gelmişti.

Dalmıştım ve onu ilk gördüğüm an aklıma gelmişti.

Kendime geldiğimde bardağı musluğa bırakıp hızlıca odaya çıkmış ve örtüyü başıma kadar çekerek gözlerimi kapatmıştım.

....

Taksiden inerek seri bir şekilde şirkete girdiğimde selamlayan arkadaşları aceleyle selamlayarak merdivenlere yönelmiştim.

Ah tanrım..

Geç kaldığım için JungKook aplalı kafamı sikecekti.

Sertçe kapıyı açarak ofise adımlamıştım.