22

2.6K 174 70
                                    


....

-Somurtmayı bırakır mısın artık?!

Bakışlarımı kaçırmış ve valizimi sürüklemeye devam etmiştim.

Ne işimiz vardı Seoul'de cidden anlamıyordum.

Karşıdan bize doğru ilerleyen Taehyung'u farkettiğimde zor da olsa gülümsemiştim.

Onu cidden özlemiştim.

Neredeyse 7-8 ay önce Seoul'e taşınmak zorunda kalmıştı işleri yüzünden.

Kocaman gülümseyerek bana yaklaşmış ve sıkıca sarılmıştı.
Ardından da Lisa'ya.

-İyi misin Eun?

Kafamı onaylarcasına sallamış ve elimdeki valizi alışını -çekişini- izlemiştim.

Görmeyeli centilmen de mi olmuştu..

Hah.

İlerlemiş ve Lisa'ya yaklaşarak kulağına bir şeyler fısıldamıştı.

Özel bir şey olabileceği için onlardan uzaklaşmış ve ilerlemeye devam etmiştim.

Seoul cidden çok güzel bir şehir olabilirdi ama Jungkook'un Seoul'e taşındığını öğrendiğim aklıma geldikçe tedirgin oluyordum.

Onunla karşılaşmak isteyeceğim en son şey olabilirdi.

Tanrım..

Umarım düşündüğüm şey başıma gelmezdi.

...

Ilık suyla duş almış ve yatakta yayılarak gözlerimi kapatmıştım.

Biraz yorgun gibiydim.
Ruhum gibi bedenim de yorulmuştu artık.

Eskisi gibi eğlenemiyor.. Gülemiyordum.

Böyle olacağını tahmin bile edemezdim.

-Hazır mısın Eun??

Tuvalleten saçlarını düzelterek çıkan Lisa'ya bakmış ardından ise göz devirmiştim.

Yorgundum ve o Hotelin biraz aşağısındaki Bar'a gitmemiz için resmen yalvarıyordu.

-Taehyung ile gitsen olmaz mı?

Diyerek gülümsesem de kafasını olumsuz anlamda sallayarak yatağın kenarına oturmuştu.

-Bir arkadaşı ile geleceğini söyledi. Hem.. Belki de çocuğu beğenirsin? Aranızda bir şeyler olur?

Doğrularak gözlerimi büyütmüş ve ona bakmıştım.

-Peki.. Sustum.

Elini saçlarıma götürmüş ve nazikçe okşamıştı.

-Seni böyle görmek istemiyorum Eun. Yaşanmış olan şeyleri silemezsin evet.. Ama hayatına devam etmek zorundasın.

'𝘿𝙖𝙣𝙜𝙚𝙧𝙤𝙪𝙨 𝘽𝙤𝙨𝙨'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin