Öğrenciler bizimle öz çekim yaptıktan sonra izin isteyip gitmişlerdi. Onları zorla bizimle yemek yemesi için ikna etmiştik ve hesabı ödetmemek için daha çok uğraşmamız gerekmişti. Şimdi Athan ile başbaşa kalmıştık. Athan yanımdan kalkıp karşımdaki sandalyeye oturdu.
''Sanırım kızlar fotoğrafımızı paylaşacak.'' dediğinde Athan'a baktım.
''Üniversitenin dedikodu sayfasını takip etmeye başlasan iyi olur. Fotoğrafımız kaç saat içinde yayılacak merak ediyorum.'' derken garsonu çağırmak için hafifçe elimi kaldırdım. Garson gelene kadar konuşmadık. Athan telefonu almış dedikodu sayfasını arıyordu. Bu durumuna gülmeden edemedim. Garsona Athan yerine de sipariş verdim. Garson siparişleri getirene kadar sustum. Siparişler geldikten sonra ilk konuşan ben oldum. ''Kahven geldi... Hem hala bulamadın mı sayfayı?''
''Hı... Buldum. Fotoğraf çoktan sayfada paylaşılmış.'' Ekranı kapatıp telefonunu cebine koydu. Fotoğrafı bana göstermemişti.
''Çirkin mi çıkmışız?'' diye sordum.
''Hayır tam tersi bence çok sevgi dolu çıkmışız.'' derken kahvesinden bir yudum aldı. Telefonumu çıkarıp fotoğrafımıza bakmak için sayfayı açtım. Fotoğraf en üst sıradaydı. Kızlar önde biz arkada duruyorduk. Gerçekten sevgi dolu duruyorduk. Biz arka tarafta durduğumuz için belden yukarımız gözüküyordu. Athan'ın elini belime attığı fotoğrafı inceleyen biri tarafından fark edilirdi. İstemsizce kıkırdadım. ''Fotoğraf çok hoşuna gitti sanırım.''
''Evet.'' derken hala fotoğrafı inceliyordum. Athan ile fazla mı yakın durmuştuk? ''Ah, saçmalama Eva o senin kocan... Haklıyım.'' kendi kendime konuşurken aniden elimden telefonum alındı.
''Ah, saçmalama Eva o senin kocan ve karşında oturuyor!'' Beni taklit eden Athan'a baktım. Onunla ilgilenmemi istiyordu. Haklıydı. Nöbetten çıkıp yemek yemek için benimle gelmişti. Evde yemek hazırlamaya üşenmiştim.
''Üzgünüm...'' diye mırıldandım. Athan telefonumu uzatıp yanağımdan makas aldı. Toplum içinde fazla sevgi gösterisi yapmazdık. Bu şimdi nereden çıkmıştı? Athan'a düşünceler içinde bakarken oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi. Kahvesini önüne çekip sandalyesini benim sandalyeme sıfırladı.
''Buradan manzara daha güzel.''
''Gitmen hataydı.'' bu fırsatı kaçıracak değildim. Sandalyemde yan dönüp ayağımın birini sandalyeye çektim. Sırtımı Athan'a yasladım. O da bunu bekliyormuş gibi kolunu omzuma doladı. Çenesini başıma koyup manzarayı izlerken sessiz kaldı. Onun bu sessizliğini bozmadım. Biraz önce fazlasıyla neşeliydi. Şuan ki ruh halini anlamamıştım. Ameliyatı kötü geçmişti ve aklına mı gelmişti? Rapunzeli mi düşünüyordu? Rapunzel onun için önemli bir hastasıydı. Yaş olarak hem küçüktü hemde ona acıyordu. Ailesinin sorumsuzluğu Athan'ı çıldırtıyor olmalıydı. Onu rahatsız etmedim. O benim kibar ve düşünceli kocamdı. Böyle dinlenecekse dinlenebilirdi.
-
Dişlerimi fırçalayıp, peeling yaptıktan sonra banyodan çıktığımda Athan elinde telefon oynuyordu. Kaşlarını çatmış önemli bir şeyler okuyor gibiydi.
''Athan?'' dediğimde kafasını kaldırıp bana baktı. Telefonunu hızla kapatıp yatağın yanındaki komodine bıraktı.
''Eva.'' derken zorla gülümsedi. Yemekten sonra hiç düzelmemişti. Eve geldiğimizde çalışma odasına çekilmişti. Uyumamıştı bile... Saat on bir olunca gelip dişleri fırçalayıp yatağa girmişti. Makyaj masasına ilerleyip koltuğuna oturdum ve gece kremlerini sürmeye başladım.
''İyi misin? Bugün biraz üzgün gibisin?'' aslında üzgün gibi değildi. Suratsızdı. Tam tanım buydu. Makyaj masasının aynasından ona baktım. Göz göze geldiğimizde gözlerini kaçırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eva; Geçmişten Gelen
Romance14 Temmuz 2016- 7 Temmuz 2020 Eva Serisinin 2. Kitabı. 1. kitapda kalan aşklar, görevler, gizemler devam etmek ve nokta konmak zorunda. (1. Kitabı okuyunuz lütfen)