Eva; Geçmişten Gelen

6. Bölüm

Facebook: GlsmOzdmr-Wattpad
İnstagram: Eva_Wattpad

Kitabımın diğer sayfasını çevirip baktım. Yazıları okuyamadığımı fark ettim. Anlamsız birer küçük harflerden ibaretlerdi. Yanımda duran telefonuma uzandım. Saat 04:00 A.M gösteriyordu.Yaklaşık yedi saattir çalışıyordum.

''Bence ara vermeliyiz.'' demek için başımı kaldırdım. Sonra kızların halini görünce vazgeçtim. Ben yerde kitap ve notların arasında cebelleşirken onlar koltuklara uzanmış telefonlarıyla oynuyordu. Ağzımı azarlamak için açtığımda Melisa elini kaldırıp başlamayan sözümü kesti.

''Evet, haklısın. Biz senin kadar çalışmadığımız için bu haldeyiz. Şurada nişanlımla konuşuyorum.'' dedi.

''Biz buraya ne için geldik? Kendimizi geliştirmek için! Sen...''

''Eva!'' Hira bağırınca ona döndüm. ''Burada buna mı takılıyorsun! Kız nişanlım dedi. Mardin'in aşiret kızı okumak için New York'a gelip Kanadalı biriyle nişanladı! Oha!'' Hira ayağa fırlayıp Melisa'nın yanına oturdu.

''Daha evlenme teklifini kabul etmedim. Biraz naz yapsam fena olmaz. Sonuçta Türk kızıyım. Naz en sevdiğim özelliğim.''

''Ama çocuk Kanadalı Türk kızı nazından anlamaz.'' dedikten sonra kalkıp yanına oturdum. Üçlü koltukta oturmuş karşıya bakıyorduk.

''Gerçekten anlamaz mı?'' diye sordu Melisa.

''Anlamaz.''

''İyi sorun yok. En fazla evlenebileceği kişiler listesi, dinozor kemikleri ile devam ediyor.'' Melisa kendi cümlesine kıkırdayınca bende kıkırdadım.

''Eva?''

''Efendim.''Hira'ya eğilip baktım.

''Evde kaldın.'' dediğinde yanımdaki yastığı fırlattım. Sonra hızımı alamayıp Melisayı eze eze Hira'nın üstüne çıktım. O gülmekten bana mani olamazken Melisanın arkamdan çekiştirmesinden dolayı onu çekiştiremiyordum.

''Melisa sende çekil arkamdan!'' diye bağırdım.

''Çocuğuna acı, daha yürüyemeden yetim mi bırakacaksın?''

''Amerika'da yaşıyorum başka türlüsü olamazdı.'' Dedikten sonra Hira'yı çekiştirmeyi bırakınca Melisa beni ondan uzaklaştırmaya çalıştığı için gücünü ayarlayamadı. O koltuktan düşerken bende üstüne uçtum. Altta Melisa üstte ben yerde uzanıyorduk. Kalkmayı düşünmüyordum, Melisa bunu anladığı için üstünden beni itti. Kahkaha atan Hira üstüme eğilip baktı.

''Kızım daha yirmi dört yaşındasın, evlilik konusuna bu kadar takma.''

''Sen yirmi iki yaşında evlendin, Melisa da evleniyor. Ben tek başına ne yapacağım?'' doğrulup yerden ona baktım.

''Melisa yirmi yedi yaşında bunu da biliyorsun.'' Hira'ya ben cevap verecekken Melisa onun üstüne atladı. Bu sefer Hira'yı korumak bana düşmüştü.

''Bizim orada çocuklar geç nüfusa geçiyorsa suç benim mi? Kimliğim de hem yirmi dört yaşında yazıyor. Eva sende çekil arkamdan!'' bana bağırdığında gülerek onu bıraktım. Hira'nın üstüne düştüğünde daha çok güldüm. İkisi de dönüp bana baktı.

''Hey, hey saat geç olmadı mı? Yarın benim nöbetim var hem!'' Onlar üstüme atlamadan koşmaya başladım ama geç kalmıştım. Melisa bacağımdan tutup yere düşmemden faydalanıp üstüme gelmeye başlayınca tuttuğu ayağımdan destek alarak onu kendine çektim. O şaşkınlıkla çığlık atarken geriye doğru takla attırdığımızda bu sefer ben onun üstündeydim. ''Geçen yıl kick it yapmaya başladım. Ayrıca elli yedi tane jimnastik madalyam var.'' Eğilip arkadaşımın yanağını öpüp kaçacakken Hira elleri belinde bana sert bakışlar atarken yakaladım.