43. Bölüm

567 86 3
                                    

Eva;

Bayan Tess boynumu incelerken tepkisiz durmaya çalışıyordu. Beceremiyordu. Geri çekildiğinde derin bir nefes aldı. 

''Bunu Pier mi yaptı gerçekten?'' şaşkınlıktan bunu sorduğuna emindim. ''Biz nerede hata yapıyoruz Eva? Bunu sana bir doktorun yapması... Biz onları hayat kurtarsınlar, insanlar onlara kişilikleri ile hayran olsun diye yetiştiriyoruz.'' 

''En büyük hatayı burada yapıyoruz. İnsanların karakterlerini meslekleri ile bağdaştırmamız. Bir öğretmen pedofili olabilir, bir doktor katil olabilir, bir mühendis hırsız olabilir. Mesele meslek değil mesele kişilikleri.'' dedim. Başörtümü düzeltirken şalımı fazla sıkamadım. Nefes alamıyor gibi hissediyordum. 

''Haklısın. Çok üzgünüm Eva çok. Pier'in kolu kırılmış. Şans eseri cam kırıkları ona zarar vermemiş. Bu olayı kafa almıyor. Sen orada kendini korumasaydın seni öldürecekmiş...'' Bayan Tess'in cümlesi bitmeden odanın kapısı açıldığında Athan nefes nefese odaya dalmıştı. Hızla kapıyı kapatıp yanıma geldiğinde ilk yaptığı şey sarılmak olmuştu. 

''Özür dilerim... Özür dilerim...'' diye mırıldanıyordu. Ona cevap vermedim. Beni bırakması biraz zaman almıştı. Geri çekilmesi ise Bayan Tess'in öksürmesi ile oldu. Geri çekildiğinde ona gülümsedim. Gözleri yaş ile doluydu. Ona tek kelime etsem ağlayacak gibiydi. Bunu benim önümde yapmamalıydı. 

''Darp raporun hazır. Şunu unutma Pier'in başına gelenlerin nefsi müdafaa olduğuna inandırmak zor olacak. Kamera kaydı veya tanık yok. Boynundaki iz...''

''Boynundaki iz?'' Athan hızla ama nazikçe boynumu açtığında boğma izini görmüş olmalıydı çünkü bir şeyler mırıldandı. Duymadım. ''Bunun hesabını verecek!'' arkasını döndüğünde elini tuttum. O elim Pier'in kolumu sıktığı taraftı. Canım acımıştı. Hızla elimi geri çektim. Athan Pier'i unutmuştu. Bana yeniden odaklanmıştı.

''Bilek ateli takmanı öneririm bir süre, dokuların zedelenmiş. Pier yaptıklarının nefsi müdafaa olarak anlatırsa Eva... Üzgünüm. Avukat tutsan iyi olacak yada abin David'i ara şikayetçi olacaklardır. Bu üniversiteye başladığın ilk günden bu güne seni tanıyorum Eva. Çok zeki olduğun veya çok güzel olduğun için değil. Sen farklıydın ve asla uslu duramazdın. O yüzden senin hocan olamadım hiçbir zaman, beyin cerrahı olarak dersine girmem tuhaf olurdu. Neyse bunlar seni tanımama engel olmadı. Yalan söylemediğini biliyorum. Bu işten kurtulman zor. Sizi yalnız bırakayım."  sanırım söyledikleri yüzünden ağlayacağımı düşünmüştü. Raporu bırakıp odadan çıkarken Athan bana bakıyordu. Gülümsedim.
"Sen birde karşı tarafı gör." dediğimde gülmedi. Tüm dikkatiyle bakmaya devam etti. Derin bir nefes aldım. "Kariyerim emekleyemeden bitti. Üniversitenin kuralı açık şiddet yasak. İkimizden biri nefsi müdafaa diyeceğiz. Birimize inanacaklar. Athan... Pier'in kolunu kırdım." dedim. Athan yine tepki vermedi.
"Olanları anlatır mısın?" dediğinde tüm gün boyunca ilk defa ağlamak istedim. Saatlerce hıçkıra hıçkıra Athan'a sarılıp ağlamak istedim. Yapamazdım. Güçlü durmalıydım. Göz yaşlarımı geri itip derin bir nefes aldım. Athan'a olanları en başından anlattım.

Anlatmam bittiğinde Athan'ın verdiği ilk tepki geri çekilip ayaklarıma bakmaktı. Terliklerimi gördüğünde ilk defa gülümsedi.
"Pier'e ayakkabılarını mı fırlattı?" kahkaha atmamak için kendini tuttuğu belliydi.
"Elimde tek savunma aleti o vardı. Hem o ayakkabılar kombine uymuyordu." dedim. Athan ellerimi tuttu. Eğilip alnıma bir öpücük kondurdu. Sedyeye uzanıp uyuyan güzel taklidi yapabilirdim beni daha çok öpmesi için yapmadım. Çünkü kapı sonuna kadar açılıp içeri David, Rosalinda ve Noach dalmıştı. Gözlerimi devirip şalımın uçlarını gevşekçe arkamda bağladım. Kapıyı sonuna kadar açık bırakmışlardı. Kapının önünde bekleyen ona yakın takım elbiseli adam vardı.

Eva; Geçmişten GelenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin