three

1.5K 123 86
                                    


üzerimdeki ceketi omuzlarımdan sıyırırken elimdeki plastik bardağı Jisoo'nun eline tutuşturdum.

avucundaki bardağı kafasına dikip yanındaki çöpe fırlatırken sinirlice ona baktım.

"o benimdi."

"gerçekten tam şu an önemli mi bu."

umursamazca konuştuğunda gözleri yine aynı yeri buldu. oturduğumuzdan beri onlara bakıyordu ve üst üste bardakları deviriyordu.

az önce çıkardığım ceketi onun kafasına fırlattım ve görüş açısını kapadım. sinirle kafasındaki ceketi tutup masanın üzerine fırlattı ve başını geriye yaslayıp gözlerini yumdu.

"kızlar nerede?"

sorduğu soruyla hızlıca etrafı kolaçan ettim.

"Lalisa, Sehun ve arkadaşlarıyla. Chae ise alt dönemden bir çocukla. neydi adı? Jaehyun?"

"tanrım, tek amacı onu kıskandırmak ama hiçbir işe yaramıyor. bu durum sadece ikisini birbirinden uzaklaştırıyor."

Jisoo hızlıca Rose ve Chanyeol'ün ilişkisi hakkında yorum yaparken bakışlarımı ona çevirdim.

"peki ya senin yaptığın? sizi çok mu yakınlaştırıyor? onu kaybediyorsun."

"hayır jennie, onu kazanıyorum. onu terk edeceğimi mi sanıyorsun? ben sen değilim. onu kendi elimle itmem. o benden gitmek istese bile buna izin vermem."

yaptığı göndermeyle bedenim gerilirken boğazımda tuhaf bir his belirdi. nefes alamadığımı hissettim ama geçti.

"cidden, hiç acıman yok."

bana cevap verip bir kaç yıl önce yaptığım şeyden dolayı beni tekrar ve tekrar eleştirecekken yabancı bir ses onu böldü.

ah, teşekkür ederim.

"Jennie, bir kaç dakika konuşabilir miyiz?"

konuşan bizim dönemimizden bir çocuktu. hakkında pek bir şey bilmiyordum ve sadece bir kaç kez ismini duymuştum.

kafamı aşağı yukarı sallayıp onay verirken ayağa kalktım ve yanına adımladım.

"biliyorsun on dakika içerisinde Altın Gece'nin asıl olayı olan yarışlar başlayacak."

başımı hızlıca hafif aşağı eğip 'yani?' dercesine salladım ve devam etmesini bekledim.

"şuradaki motorsikleti görüyor musun?"

eliyle ilerideki motorsikletlerden birini işaret ederken oraya baktım. siyah, büyük tekerlekleri olan bir taneydi. hemen yanındaysa uzun boylu, siyah giyinimli, kafasına şimdiden kask takmış biri duruyordu.

"evet görüyorum."

"harika, yarış başladığında senden o motorun arkasında yarışa katılmanı istiyorum."

ondan bi adım uzaklaşıp saçma bir surat ifadesiyle yüzüne baktım. neden tanımadığım birinin arkasında, ilgilenmediğim bir yarışa katılsaydım ki?

"ve ben bunu yapmalıyım çünkü?"

"çünkü sen iyi bir insansın ve ben rica ediyorum."

alaylı bir nefes bırakıp başımı yere eğdim. dilimi iç yanağımda gezdirirken saçlarımı arkaya attım ve tek kaşımı kaldırdım.

flower garden || jenkaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin