twenty two

665 61 29
                                    


önümdeki oldukça fazla ışıklandırılmış, onlarca insanın içeri girmek için sıraya dizildiği büyük yapıya baktım.

"buraya genelde dövüşler için gelirdi."

Joy yanımda bana açıklama yaptığında kaşlarım çatıldı. ringe çıkmayı bıraktığından emindim. sehun söylemişti ve onum tarafından onaylanmıştı.

"bu işi bıraktı sanıyordum." diye mırıldandım.

"ben de." diye yanıtladığında ondan yana döndüm.

"her neyse, sen kızların yanına geç. ben onu bulacağım."

avucuyla omzuma bir kaç kere vururken "dikkatli olsan iyi edersin. pek tekin bir mekan değil." dedi ve beni yalnız bıraktı.

derince soluklanıp etrafıma bakındım. üzerimdeki eşofman ve tişörtle burada oldukça saçma dururken uzun kuyruğun sonuna yürüdüm. üzerime dönen bir kaç bakış hissettim.

istemsizce rahatsız olurken çıkmadan önce at kuyruğu yaptığım saçlarımı söküp yüzümü kapattım. iki genç kızın hemen arkasında sıraya girdiğimde ikisinin de gözleri bir kaç saniye üzerimde gezindi.

"hayır asıl anlamadığım Krystal böyle bir şeye nasıl izin verdi? ringe çıkmayı onun için bıraktığıyla ilgili şeyler dolaşıyordu etrafta."

"gerçekten. o şerefsiz yine Kai'yi tehdit edecek bir şey bulmuştur. çünkü bıraktığında bir daha asla demişti, hatırlamıyor musun? onu tekrar burada görebilmeyi hiç düşünmüyordum."

"bu gece kesin kazanacaktır. tabii zorlamayıp bilerek yenilmezse."

önümdeki kızların konuşması kulaklarıma dolarken aklımdan binlerce şey geçti. bu kızların reşit olup olmadığı gibi.

"bu gece için o kadar reklam yaptı ama biletlerin yarısı elinde kaldı."

"ve Kai'nin ringe çıkacağını duyurunca
tüm biletler 10 dakika içinde tükendi. bu çocuğa cidden bayılıyorum. onu sadece internet üzerinden takip etmek çok zor. saçma sapan haberler çıkıp duruyor sürekli."

istemsizce oflayıp saçlarımı geriye atarken ne zaman içeriye almaya başlayacaklarını düşündüm. ikili oflamamla konuşmalarını bölüp bana döndüğünde boş gözlerle onlara baktım.

gerçekten tüm hayatları Jongin'den ibaret miydi?

"üstündeki tişörtün aynısını geçen ay Jongin'de görüşmüştüm."

bu sefer bana hitaben konuştuğunda istemsizce gözlerim üzerimdeki kırmızı tişörte indi. diğer kız ellerini koluma yapıştırıp heyecanla "tanrım! nereden aldın? çok aramıştım ama hiçbir yerde bulamamıştım." dediğinde ilk olarak bileklerini yavaşça kavrayıp ellerini üzerimden uzaklaştırdım.

"bulamazsın çünkü o tişörtlerini kendine özel yaptırıyor." dediğimde heyecanla parıldayan gözlerini yere düşürdü.

"sen nereden biliyorsun? bunu daha önce dile getirmediğine eminim."

Jongin'e resmen takıntılı olduğunu artık kesinleştirdiğim diğer kız konuştuğunda omuz silktim. kız beni boşverip tekrar arkadaşına döndüğümde ona bu kızla olan hayatında şans diledim.

"her neyse bir süredir Gaia'daydı biliyorsun. orada onunla ilgili bir sürü haber yapıldı. aslen Gaia'lıymış. bunu resmen bizden saklıyordu. her neyse bi kız var. adı Jennie mi neydi."

flower garden || jenkaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin