six

1.2K 84 34
                                    


çoğu zaman ne yapacağımı, nasıl davranacağımı kestiremediğim anların içerisine düşüyordum. aynı şu an gibi.

ona bağırıp yıllardır içimde tuttuğum her şeyi söyledikten sonra bana cevap vermemişti, daha çok verememişti ve bende daha fazla konuşmamıştım.

yatakta oturmaya devam ederken o elleriyle yüzünü ovalamış ve çalışma masamın sandalyesini karşıma çekip oturmuştu. ikimiz de sakinleşmeyi beklemiş, bir müddet konuşmamıştık.

saat ilerledikçe odanın içi ısınırken siyah kot ceketini çıkarıp yatağın üzerine attı. ona ters ters baktım ve ayağımla itekleyip ceketi yere düşürdüm.

kaşlarını kaldırıp bana 'gerçekten mi?' dercesine bakarken başımı geriye yasladım ve gözlerimi üzerinde gezdirdim.

saçları kısaydı ve tamamı siyaha boyalıydı. öne doğru yatırmış, alnını kapatmıştı. yüzü hala aynıydı. onu görmeden yıllar geçirmiştim ama yüzü hala aynıydı. sadece, daha erkeksi hale gelmişti. daha fazla bakım yapmış ve zaten temiz olan cildini daha da güzel hale getirmişti. yüzü tam anlamıyla parıldıyordu.

zayıflamıştı, aynı zamanda vücud çalışmış ve zaten yeterince güzel olan fiziğini bir üst seviyeye taşımıştı.

giyim tarzı değişmişti. giydiği her kıyafetin bir köşesine ayıcık yerleştiren ve bunu göze sokan Kim Jongin, onu gördüğüm iki seferdir bu detayı kullanmamıştı. üzerine siyah, kırmızı baskılı bir yarım kol geçirmiş ve bacaklarını saran siyah kot pantolonun içerisine geçirmişti. boynunu kalın, gümüş zincirlerle süslemiş, daha ince olanını bel kısmında pantolonuna takmıştı. ayaklarına kıyafetleriyle uyumlu siyah postallarını geçirmiş, bileklerini yine ve yine zincirlere bürümüştü.
daha erkeksi ve çekici giyinmeye başlamış, o küçük çocuğu yok etmişti.

o küçük çocuk, bu adama kaybetmişti.

gözlerini bir süre daha yere dikip eliyle tişörtünün açık bıraktığı yerleri ovarken omzundan aşağı doğru gelen bir kaç çizim dikkatime takıldı.

kaç tane dövmesi vardı?

nerelere yaptırmıştı?

ne zaman yaptırmıştı?

canı acımamış mıydı?

"sigara içme."

şaşkın bir yüz ifadesiyle ona dönerken "pardon?" dedim.

hangi yüzle böyle bir şeyi isteyebilirdi ki?

"sigara kullanan birisi olarak benden böyle bir şey istemen ne kadar mantıklı?"

ellerini önünde birleştirdi ve kalçasını öne kaydırarak oturduğu yere daha da yerleşti.

"ben iki yıl önce bıraktım. dövüşlerde sıkıntı yaratıyordu. aynı şekilde dans ederken de. sahnede fazla nefes nefese kalmak kötü duruyor."

kaşlarım çatıldı. Sehun dövüşü bıraktığını söylemişti.

hatırladığım bir kaç şeyle kalbim kırıldı.

her zaman en büyük kavga konumuz katıldığı dövüşler olmuştu. zarar görmesine dayanamazdım ve o bile isteye o dövüşlere katılmaya devam ederdi. arada bir olan bu durum, Kim Jongin yaş atladıkça sıklaşmıştı. ben ise buna katlanamaz hale gelmiştim.

ona bir tercih sunmuştum. beni seçeceğinden emin olduğum bir tercih. ve 19 yaşımda, doğum günü gecemde onun tarafından terk edilmiştim.

flower garden || jenkaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin